İŞ İŞTEN GEÇMESİN

25 Mayıs 2016 Çarşamba 19:04
Orhan KIR

          Yıllar önce tv haberlerinde izlemiştim. 

             Yaşlı kadın hem ağlıyor hem de konuşuyor; ”benim oğlum melek gibidir. Asla yapmaz. İftira!” diyerek oğulcuğuna asla toz kondurmazken, oğlu da güvenlik güçlerine gömdükleri silahlar ve cesetlerin yerini gösteriyordu.

            Geçenlerde Müge Anlı’nın ‘Tatlı Sert’ programında ’ üç aydır kızı kaybolan bir annenin konuşmasını izledim.

            Müge Anlı’nın;“Kızınız üç aydır okula gitmiyormuş. Sizin hiç mi haberiniz olmadı?”sorusuna, ”hayır olmadı” yanıtını verince, Anlı;” yahu öyle şey olur mu? Okul idaresinden cep telefonunuza mutlaka mesaj gelirdi size” deyişine anne yine ‘HAYIR’la karşılık veriyordu.

          Öyle anlaşılıyor ki, kadıncağız üç ay devamsızlığı olan kızını ne aramış ne de merak edip sormamış. Kızı okula gidiyorum diye evden çıkarken, durumundan hiç şüphe etmemiş. Oysa kızı okul yerine başka yerlerde gününü gün etmekteymiş.

         O ama anneye sorsan kızı asla böyle bir şey yapmaz, mutlaka kandırılarak kaçırılmıştır.

         Hiç kimse altın kürk olsa suçu üstüne almaz. Fakat suçu biz büyüklerde de aramak lazımdır diye düşünüyorum.

         O anne hiç mi hiç kızından şüphelenmedi. Kızının geliş gidişlerinden, yaptığı makyajlardan, giydiği giysilerden ya da hiç mi hiç merak edip okula gidip te kızının durumunu sormadı mesela…

           Belki kızı bir suç örgütüne katıldı. Kim bilir belki de gerçekten de kaçırıldı. Ama üç ay neredeydin be annesi?

           Aldın eline en pahallısı ve de en akıllısından bir telefon, saldın ortaya…Telefonla gütmeye kalktığını sandın.

           Telefonda kızım nerdesin diye soruna: “Ayşelerdeyiz, Fatmalardayız” diye aldığın yanıtlara kandın. İşte netice ortada… Bak gördün mü şimdi!?

          Bir zamanlar bir tanıdığın kızı kaçmış, kaçarken de; ”baba bizi merak etme, biz falancayla evlendik. Kıbrıs’a gidiyoruz” diye bir not bırakmıştı. Sonunda kaçakları bulup bizim eve getirdik. Kıza,”bak baban eğer pişmansa evimize dönsün “diyor dediğim de kaynanası olacak kadın bana “ne dönmesi beyefendi!? Bu kız 7 aylık hamile” diyordu.

         Hadi diyelim baba o zamanlar yurt dışında çalışıyordu. Anne olarak hiç mi hiç merak edipte kızının dikkat çekici karın büyümelerinin farkına varmadın ha?Elin oğlunu ders çalışsınlar diye eve kimi zaman yatılı alırken hiç mi hiç sonunu düşünmedin be kadın?

          Ondan sonra da suçu çocukların üzerine atıp, “bir cahillik yapmışlar babası. Affet!” de olacak şey mi bu? Asıl cahil ve suçlu sensin anneciği…

          Geçenlerde DNA’ları tutan canlı bomba kızın annesi de ah vah ediyordu. Dediğine göre,  kızını 7-8 aydır göremiyormuş. Nerede olduğundan da haberi yokmuş.

         Oldu mu be anası!? Oldu mu ha!?

         Kızın bu kadar zaman eve gelmeyecek de sen güvenlik güçlerine bile haber vermeyerek kayıp kızının arkasını aramayacaksın? Vallahi de tallahi de yemezler!

        Kabahati sadece kızında arama?  Onun kadar sen de suçlusun ona göre? O kadar masum insanın kanı senin üstüne de bulaştı. Sen de çıkmış şimdi ah vah ediyorsun. İnsan, evladının ne tarafa yönlendiğini bilir be. Senin evinde böyle bir meyil ya da yönlendirme olmasa, evladın o tarafa kaymazdı annesi ya da babası…

        Aile içinde dillendirip şekillendirdiğimiz siyasi ve sosyal düşünceler sonucu eyleme dönüşüyor bunlar. Yani oyun hamuru gibi çocuklarımıza da aile içinde şekil veriyoruz bilmem anlatabiliyor muyum?

        Milliyetçi ve vatansever duyguların hakim olduğu bir ailede başka yönlere kaymak çok zor olur.

        Sen sevmediklerine söversen, çocuğun da senden öğrendiklerini aynen uygular.

       Kızın ya da oğlun falanca örgüte militan olmadan ve de sonunda ah vah dememek için önceden düşünülmesi gerek bütün bunların.

       Parklar, kafeler hatta birçok uygunsuz yerler kızlı erkekli okul kaçaklarıyla dolu. Birçoğu da ahlak dışı hareketler yapıyor. Ana- babaları da onları okulda ya da uygun bir yerlerde  sanıyorlar. Telefon var ya! Alo dediğimiz de yalan da olsa cevap alıyoruz ya! İşte o biz büyüklere yetiyor.

        Oysa yetmez… YETMEMELİ DE..

        Elbette çocuklarımıza güveneceğiz. Amma velakin, uzaktan da olsa gözümüzü üstlerinden ayırmayacağız. Yoksa iş işte geçtikten sonra ah vahlar boşuna…  

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.

Diğer Yazıları

© 2000 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.

Mersin Haber ,Mersin










Oluşturma süresi(ms): -1
SON DAKİKA
MERSİN İL MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRÜ FAZİLET DURMUŞ, "EMEKLİ ÖĞRETMENLER İLE SON DERS" ETKİNLİĞİNE KATILDI
BAŞKAN SEÇER "KADİM MESLEKLER İÇERİSİNDE EN DEĞERLİ MESLEK ÖĞRETMELİKTİR"
BAŞKAN BOLTAÇ "CUMHURİYET, ÖĞRETMENLERİMİZİN ESERİDİR"
KAYMAKAM AVCI'DAN MAHALLE ZİYARETİ
‘PORTFOLYO SEÇKİ YARIŞMASI’NIN ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
MERSİN'DE YEREL YÖNETİMLERDE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI YAPTI
MÜDÜR DURMUŞ, "GELENEKSEL TÜRK EL SANATLARI VE RESİM SERGİSİ" ETKİNLİĞİNE KATILDI
SEÇER “BİZİ İKTİDARA VAHAP SEÇER BELEDİYECİLİĞİ DEĞİL, CHP BELEDİYECİLİĞİ TAŞIR”
BAŞKAN TEKE "ÖĞRETMENLİK ÖZEL VE KUTSAL BİR MESLEKTİR"
MURAT KAYA: “ÖĞRETMENLER, ‘YOL GÖSTEREN’ BİR LİDERDİR”