İşveren tarafından işçiden alınan ibraname 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 420. maddesi ile belirli geçerlilik şartlarına bağlanmıştır. Bu maddeye göre; işçiden alınan ibranamenin yazılı olması, ibra tarihi itibarıyla sözleşmenin sona ermesinden başlayarak en az bir aylık sürenin geçmiş bulunması, ibra konusu alacağın türünün ve miktarının açıkça belirtilmesi, ödemenin hak tutarına nazaran noksansız ve banka aracılığıyla yapılması şarttır. Bu unsurları taşımayan ibra sözleşmeleri veya ibraname kesin olarak hükümsüzdür.
İbraname geçerlilik şartları göz önüne alındığında iş ilişkisi devam ederken işveren tarafından işçiden alınan ibranameler geçersizdir. Şöyle ki işçi iş akdi devam ederken işverene bağlı durumdadır. Bu sebeple işçinin iş ilişkisinin devamını sağlamak veya bir kısım işçilik alacaklarına bir an önce kavuşabilmek için iradesi dışında ibra sözleşmesini imzalamak durumunda kalması mümkündür. Ayrıca ibranamenin tarih içermemesi ve içeriğinden de fesih tarihinden sonra düzenlendiğinin açıkça anlaşılamaması durumunda da ibraname geçersiz kabul edilecektir.
İbranamenin geçerli sayılması için 6089 sayılı Borçlar Kanununun 420.maddesine uygun olması ve tüm unsurlarını taşıması gerekmektedir. Bu sebeple ibra konusu alacağın türü ve miktarının açıkça belirtilmediği işveren tarafından işçiden alınan “tüm haklarımı aldım” şeklinde genel geçer ibare içeren ibranameler kesin olarak hükümsüzdür.
Sonuç olarak işveren tarafından işçiden alınacak olan ibranamenin hukuken geçerli sayılması için Borçlar Kanununda öngörüldüğü şekilde düzenlenmesi gerekli ve zorunludur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.