Barış, anlaşılmayacak bir kelime değil.
Zaten, barış da anlaşmak demek ayrıca…
Ancak, ne yazık ki; son zamanlarda ağzından barışı düşürmeyenlerin silahlarından mermiler, bombalar fışkırıyor.
‘İLLA DA BARIŞ’ sloganları atanlar, ya barışın anlamını bilmiyor ya da kastettikleri başka.
İlla da barış öyle mi?
Hadi buyurun barışalım.
Ne diyorsuuun!!!
Türk ordusu silahları bıraksın öyle mi?
Yok ya!
Ya siz!?
Çıt yok…
Siz yine non stop öldürmeye, pusu kurmaya, hendek kazmaya ve de patlayıcı yerleştirmeye devam edeceksiniz ama Türk ordusu silahları bırakacak öyle mi?
İlla da barıştan anladığınız buysa böyle barış olmaz olsun.
Barış demek, düşmanlıkların bitmesi demek.
Dostluk demek.
Eski defterleri karıştırıp yine bildiğinden geri durmamak değil ki.
Barış diyorsan, düşmanlığı unutacaksın.
Barış diyorsan, kafandaki; kin, nefret ve de öfkeyi müebbeten hapsedeceksin.
Barış diyorsan, sadece senin dediğin değil, barıştığın kesimin de sözleri geçerli olacak.
Barış karşılıklı anlaşmadır çünkü.
Barış diyorsan, önce sözünde duracaksın.
El atından barıştıklarının kuyusunu kazmaya çalışmayacaksın tamam mı?
Barış diyorsan, silahlarını bir daha çıkartmamak üzere gömeceksin.
Barış diyorsan, yakıp yıktıklarını tamir etmeye çalışacaksın.
Barıştan kastın illa da benim dediğim olacak dayatması ise olacak şey değil bu.
Barışacaksan uzattığın elin dost eli olacak.
Bir taraftan ısıracakmış gibi dişini gösterirken, öteki taraftan illa da barış feveranları yapmanın barış adına hiç bir katkısı olmaz.
Gerçekten istediğin ve de kastettiğin bizim ve de herkesin anladığı barışsa hadi buyur barışalım.
Amma velakin; önce silahlarını ve öfkeni göm,
Onun bunun taşeronluğunu da bırak.
Bize karşı kin ve nefretini kafandan sil.
Ayrıca da birlikte bin yıl yaşamakta olduğumuz bu vatanı sev.
Türkiye Cumhuriyeti’ne biat et!
Sonra da gel barışalım tamam mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.