ANKARA - Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, Türkiye’de ilk kez görülen ve hayvancılığı tehdit eden Asya- 1 Virüsü veya Nepal Şapı hastalığı olarak adlandırılan hastalık ile ilgili “Bununla ilgili enstitülerimiz yeni bir aşı ürettiler. Onlar yaygın bir şekilde şu anda uygulanıyor ama bu konular çok abartıldığı gibi olmadığını da özellikle ifade etmek istiyorum.” dedi.
Bakan Faruk Çelik, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş) 22. Olağan Genel Kurulu sebebiyle hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Burada gazetecilerin sorularını cevaplayan Çelik, şap hastalığının yeniden başladığının birçok tarım il müdürlüklerinin özellikle ilçelerde hayvanların giriş çıkışlarının yasaklandığına dair bilgilerin doğruluğunun sorulması üzerine şunları kaydetti: “Hangi coğrafyada yaşadığımızı hepimiz biliyoruz. Maalesef hayvan geçişleriyle ilgili komşu ülkelerle ilgili öteden beri yaşanan sorunlar var. Hastalıkların bir nedeni de bunlar olabilir. Bunların engellenmesiyle ilgili aldığımız çok önemli tedbirler var. Şap ile ilgili farklı bir mikroptan bahsedildi. Onunla ilgili enstitülerimiz yeni bir aşı ürettiler. Onlar yaygın bir şekilde şu anda kullanılıyor ama bu konular çok abartıldığı gibi olmadığını da özellikle ifade etmek istiyorum. Yani öteden beri Bakanlık olarak gelişmeleri anlık olarak takip ediyor. Enstitülerimiz her türlü aşıyı üretme altyapısına da sahip olduğunu bütün üreticilerimizin bilmesini istiyorum.”
Şap nedeniyle kapalı olan bazı hayvan pazarlarının karantina süresinin 21 Aralık’ta sona ereceği konusu ile ilgili ise Çelik, “Şu anda öyle bir konu gündemimize gelmedi” dedi.
“RUSYA AMBARGOSUNA KARŞI B PLANIMIZ VAR”
Rusya’nın 1 Ocak’tan itibaren uygulayacağı ambargoyla ilgili olarak ise Çelik, “Ülkelerin mutlaka gelişen olayalar ya da hiçbir olay olmasa da her konuda B planları vardır. Kaldı ki biz Rusya ile sorun yaşadığımıza göre Türkiye’nin de tabi ki bu anlamda değerlendirmeleri ve planları var” dedi. Çelik, şöyle devam etti: “Bizim tarım ürünü olarak Rusya’ya ihraç ettiğimiz 1.3 milyar liralık tarım ürünleri var. İthal ettiğimiz ise 3 milyar lira. İki dost ülke arasında yaşanmasını arzu etmediğimiz bir olay var. Bu konu üzerine dikkatlerin çekilerek uçağın düşme veya düşürülme olayı üzerinde yoğunlaşıp çözmek gerekirken bunun hiç suçu olmayan emeği ve alın teri ile geçinen Rus ve Türk çiftçisine bunun maliyetini kesmenin bir yöntem olarak ilk akla gelmemesi gereken bir konu olduğunun inancı içerisindeyim bunu Rus yetkililerine söyledi. Ne Rus çiftçisinin bir sınır ihlali söz konusu ne de Türk çiftçisinin ikisinin de bir suçu yok. Bu konu uçak düşme olayıdır. Oturup bu teknik heyetlerin bu boyutuyla bu konuyu ele alıp bir şekilde çözüme kavuşturmaları mümkün. Umuyorum ki bu diyaloglar şu anki temaslar 1 Ocak’tan itibaren bahse konu olan tedbirlerin uygulanmasını ortadan kaldıracak bir seviyeye ulaşır. Türkiye’nin çabası da bu istikamettedir. Umarım başarılı oluruz inancındayım. Türkiye olarak bu meseleye çözüm endeksli ve yapıcı bakmaya devam edeceğiz”
“ASGARİ ÜCRET BİR GEÇİM ÜCRETİ DEĞİL, SOSYAL BİR KORUMA ÜCRETİDİR”
Çalışma Bakanı olarak asgari ücret konusuna değinen Çelik, şunları söyledi: “Eski Çalışma Bakanı olarak asgari ücret bir geçim ücreti değildir. Bunun herkes tarafından iyi anlaşılması gerekiyor. Asgari ücret sosyal bir koruma ücretidir. Sosyal devletlerde de olması gereken ücret anlayışıdır. Çünkü onun altında bir ücretin çalışanlara teklif edilememesi anlamını taşır. Yoksa bir geçim ücreti olarak alınmaması gerekiyor.”
CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.