Büyükşehir’in yapacağı hizmetler için 250 milyon lira borçlanmasına yine izin vermeyen Cumhur İttifakı, hizmet alınmamasına rağmen Büyükşehir Belediyesi’nin yıllık 300 bin lira aidat ödediği Mahalli İdareler İşverenleri Sendikası’ndan ayrılmasına da onay vermedi. Meclis’te kadın ve çocukların sorunlarının çözümü için Mersin Barosu’yla iş birliği yapılmasına da yine izin çıkmadı.
“3 kararın reddinin yasalara aykırı olduğunu düşünüyorum”
Başkan Seçer, Büyükşehir Belediyesi Kanunu’ndan ve Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği’ndeki amir hükümlerden aldığı yetkiyle 3 maddeyi tekrar meclise iade ettiğini ifade ederek, Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği’nin Meclis Kararları’nın Kesinleşmesi alt başlıklı 17. maddesini okudu. Seçer, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Bu amir hükümden yola çıkarak bugün üç maddeyi tekrar gündemimize getirdim. Bu konuda elbette ki alınan kararların yasalara aykırı olduğu, hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle bunu yapıyoruz. Tabi ki hukuka aykırılığında ortaya koyacağımız bazı emareler olacak, bunun ispatı olacak ya da neden olduğunu sizlere anlatma zorunluluğumuz olacak. Ben açıkçası bugün gündeme aldığımız üç kararın da; hem Baro ile iş birliği hem Mahalli İdareler İşverenleri Sendikası üyeliğinden ayrılma talebimiz hem de 2020 yılı mali yılı bütçemizde bütçe denkliğimiz için 250 milyon liralık borçlanma yetkisinin tarafıma verilmesi konusunun reddinin yasalara aykırı olduğunu düşünüyorum. Bir siyasi değerlendirme sonucu Meclis üyelerinin verdiği bir karar olduğunu düşünüyorum. Kentin geleceği açısından yanlış bir karar olduğunu, yatırımları engelleyeceğini, hizmeti aksatacağını, belediyenin işlerini sıkıntıya sokacağını düşünerek hukuka aykırı gördüm.”
Başkan Seçer, Danıştay 8. Daire’den daha önce çıkan bir kararı Meclis üyeleriyle paylaştı. Başkan Seçer, Danıştay kararında Meclis’e sunulan konuların keyfi bir tutumla ve sırf Belediye Başkanı’na muhalefet yapmak ve Meclis’i çalışamaz hale getirmek amacıyla reddedildiğine ve Belediye Meclisi’nin bu nedenle feshinin istendiğine dikkat çekerek, Danıştay’ın kararında yer alan, “Belediyeler yerel nitelikli kamu hizmetlerinin yerine getirilmesi ile yükümlü olan kuruluşlardır. Yönetim organları halk tarafından seçilen bu kuruluşların yerel gereksinimleri gereği gibi karşılayabilmeleri için gerekli olan koşullardan birisi de organlarının birbirleriyle uyum içinde çalışmalarıdır. Belediye organları farklı siyasal görüşleri ve grupları temsil eden kişi ya da kişilerden oluşabilirler ancak bu organları oluşturan kişi ya da kişilerin yasalarla üstlendikleri görevlerini yerine getirirken belli grup siyasal görüş ve hiziplerin değil tüm yöre halkının temsilcisi olarak hizmet vermeleri, yöre halkının çıkarları bakımından ve kamu hizmetinin etkili ve hızlı yürütebilmesi için ortak tutum ve eylemlere yönelmeleri, uzlaşma sağlamaları zorunludur” ifadelerini okudu
“Meclis’in hukuka aykırı bir karar almasını istemiyoruz”
Başkan Seçer, amir hükümler dolayısıyla maddelerin yeniden görüşülmesinde ısrarcı olacağını ifade ederek, “Meclis’in bir hata yapmasını arzu etmiyoruz. Meclis’in hukuka aykırı bir karar almasını istemiyoruz. Meclisin tarafsızlığına, bağımsızlığına; Meclis üyelerimizin kendi hür iradeleriyle karar verme noktasında bir halel gelmesini, bir leke gelmesini arzu etmiyoruz. Bunun için ısrar ediyorum. Neticede geçtiğimiz toplantıda da uzun uzun anlattım, burada sunumlar yaptım, rakamlar verdim. İlçe ilçe, mahalle mahalle, cadde cadde, cins cins yatırımlardan bahsettim. Nereye ne yapacağımı, hangi miktarda hep bunları anlattım. Bu belediye yönetiminde şeffaflıktır, denetlenebilir olmaktır. Her zaman söylüyorum; bizi denetleyin başımız gözümüz üzerine. Bize doğruyu yaptırırsınız. Gözünüz bizim üzerimizde olsun, biz de şeffaf olalım ama yapacağımız hizmetlerin, yatırımların engellenmesi bu belediye meclislerinde istenen bir durum değildir” ifadelerine yer verdi.
Baro ile işbirliği maddesine Cumhur İttifakı yine ret dedi
Mersin Büyükşehir Belediyesi ve Mersin Barosu tarafından kadın ve çocuk sorunlarının çözümü için yapılacak ortak çalışmalara ilişkin işbirliği, Meclis’te Cumhur İttifakı tarafından engellendi. Mersin Baro Başkanlığı ile protokol imzalamak üzere Mersin Büyükşehir Belediyesi adına imza yetkisinin Başkan Seçer’e verilmesi ile ilgili konu Meclis’te Cumhur İttifakı tarafından yine reddedildi.
“O günden bugüne ne değişti?”
Geçen dönemde 12 Ekim 2015’te Baro ile işbirliği yapıldığını anımsatan Seçer, şöyle devam etti:
“Şu anda 79 kişilik, ben dahil Meclisimiz’de bulunan 11 arkadaşım da o zaman görev yapıyordu. Yine aynı bu içerikte bir sözleşme. Daha önceki başkan döneminde Meclis’e getirilmiş. Konu kadın, konu çocuk. Bugün burada görev yapan Cumhur İttifakı üyesi, partilere mensup; Sayın İsmail Tepebağlı, Sayın Mustafa Çetinkaya, Sayın Mükerrem Tollu, Sayın Volkan Şeker, Sayın Mehmet Topkara, Sayın Osman Yasin, Sayın Ferat Aktan, Sayın İsmail Yerlikaya. Cumhuriyet Halk Partisi grubundan yine; Sayın Neşet Tarhan, Tuncay Gökçel ve bağımsız meclis üyesi arkadaşımız Yüksel Çelik görev yapıyordu. Bu Meclis Baro ile protokol yapma yetkisini bir önceki dönemin belediye başkanına verdi. O günden bugüne ne değişti? Ne değişti? Belediye Başkanı değişti. O dönemde Baro Başkanlığı yapan arkadaşımız Sayın Alpay Antmen, şu anda Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili. Bakın, değişen elbette Belediye Başkanı ama bazı anlayışlar da maalesef olumsuz yönde değişmeye başlamış. Milliyetçi Hareket Partili bir belediye başkanı, bugün Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili olan bir baro başkanı, böyle bir protokolü yapabiliyor. Ama bugün Cumhuriyet Halk Partili bir belediye başkanı, yeni bir seçilmiş baro başkanı ile Meclis aynı Meclis, yani Büyükşehir Meclisi. 11 eski üye şu anda görev yapıyor ve reddediliyor. Nedir? Yani, burada değişen nedir? Tabi ki anlayışın değiştiğini düşünüyorum. Bize karşı anlayışın, Türkiye'deki siyasal bakış açısı, Baro’ya bakış, bir şeyler değişmiş. Keşke olumlu yönde değişseydi. Meclis, belediyeler, merkezi yönetim, kurumlar, meslek odaları, sendikalar, sivil topluma ait bütün unsurlar, siyasal partiler, seçilmişler, atanmışlar. Bir işbirliği içerisinde Türkiye’nin sorunlarını çözmeye gayret edebilseydi. Ben bunu arzu ederdim. Öykündüğümüz gelişmiş toplumlar böyle. İnşallah bu sancılı süreç de Türkiye'de mutlaka bitecektir. Demokrasilerin olgunlaşması zaman alıyor. Doğum sancısız olmaz. Bunları yaşayacağız ama doğru yolu eninde sonunda bulacak bu toplum, siyaset, siyasetçiler, anlayış diye düşünüyorum.”
Toroslar Belediye Başkanı ve MHP Toroslar Meclis Üyesi Atsız Afşin Yılmaz, Baro’yla işbirliğine neden karşı çıktıklarını, “Burada mesele, hakim kanaat, Baro Başkanı’nın marjinal ve Baro’yu siyasallaştıran bir tutum içerisinde olduğu. Bunun için araştırma yapmaya gerek yok. Sosyal medya paylaşımlarındaki vurgularında, savunmalarında ortaya çıkar. Cumhur İttifakı bu konuya bu nedenle soğuk” sözleriyle anlattı.
“Meclis’e getirdiğimiz konularda, kişiler değil, kurumlar bizim için referanstır”
Başkan Seçer, Toroslar Belediye Başkanı Atsız Afşin Yılmaz’ın sözleri üzerine, Baro Başkanı’na cevap hakkı doğduğunu belirterek, “Bizim Meclis’e getirdiğimiz konularda, kişiler değil, kurumlar bizim için referanstır. Yani o Baro’daki Başkan’ın kim olduğu değil, Baro bizim için esastır, referanstır. Sayın Başkan’ın görüşü ‘Baro Başkanı marjinal siyaset yapıyor. Kendi adına ret verme gerekçesini buna bağlıyor ama ben tekrar bunun altını çizeyim. Bir; kadını ve çocuğu asla siyasete alet etmeyiz, edemeyiz. Ama siyaset olmadan hiçbir sorun çözülmez. Bütün sorun alanlarının çözülme mercii siyasettir, buralardır, bu platformlardır. Burada her konuştuğumuz konu siyasete alet ediliyor diye değerlendirilirse, burada siyasi anlamda daha iyi, daha somut, daha yoğun bir değerlendirme yapmanız lazım. Siyasetin ta kendisi o. Benim burada olma nedenim bu. Sizin orada olma nedeniniz bu. Bu sorunları çözmek. Çiftçi konusunu konuşuyoruz, çiftçileri alet ettik. Kadını konuşuyoruz, adet ettik. Memurları konuşuyoruz, alet ettik. Fakir fukarayı konuşuyoruz, istismar ettik. Değil. Samimi olarak, daha önce devam eden, daha önce yapılmış ve devam eden bir protokolü yeniden hayata geçirmek için Şubat ayından bu yana size rica ediyoruz” diye konuştu.
Atsız Afşin Yılmaz’ın konuşması üzerine söz alan CHP Tarsus Meclis Üyesi Ali Dinsever, “3 bin 600 hukukçu mensubu olan bir Baro’nun, seçilmiş başkanına, kendisinin olmadığı bir toplantıda, ‘marjinal’ şeklinde nitelendirmede bulunmak, doğrusu aynı Baro’nun mensubu bir arkadaşımız tarafından yapılmış olması beni kırdı, üzdü. Doğru değil. Hukuk camiasının içerisinde olan bir arkadaşımıza yakıştıramadım gerçekten. Dil sürçmesi sayalım” diye yanıt verdi.
Meclis üyelerinin konu hakkında söz almalarının ardından oylamaya geçildi. Tekrar gündeme getirilen karar hakkında Başkan Seçer ısrar kararı aradı. Cumhur İttifakı’na mensup toplam 43 üye ret oyları kararında ısrar etti.
MİS üyeliğinden ayrılma kararı da yeniden reddedildi
Önceki birleşimde Cumhur İttifakı oyları ile reddedilen Mahalli İdareler İşverenleri Sendikası üyeliğinden ayrılma teklifi Olağanüstü Meclis Toplantısı’nda da yeniden reddedildi. Başkan Seçer, konuya ilişkin Meclis üyelerine bir kez daha açıklama yaparak, bu sendikadan görev süresince hiçbir destek almadıklarını ve yıllık 300 bin lira aidat ödediklerini anlatarak, “Biliyorsunuz Mahalli İdareler Sendikası, 12.04.2014 tarihinde Mersin Büyükşehir Belediyesi 130 sayılı Meclis kararıyla üye olduğumuz bir sendika. Yıl için yaklaşık olarak 300 bin TL’lik bir aidatı söz konusu. Göreve geldiğimiz günden bu yana hizmet almıyoruz. Bugüne kadar da 1 milyon 200 bin TL tahakkuk eden sendika üye aidat miktarı var. Şu anda da 2020 yılı ikinci taksiti olan 124 bin 500 TL hariç, 2018 yılından, 2019 yılından ve 2020 yılının ilk taksiti olan tutarlar toplamı 579 bin TL de birikmiş borcumuz var” dedi.
“‘Hizmet almasan da yılda 300 bin TL parayı öde’ diyorsunuz”
Daha önce de MİS’ten ayrılmak istediklerini anımsatan Seçer, “Bir siyasi partinin hakimiyeti altında olan bir sendikaya belediyem üye olmak istemiyor. Söylediğim gibi tamamen yönetim kurulu üyelerinin ve diğer organlarının Milliyetçi Hareket Partili belediye başkanlarından veya Milliyetçi Hareket Partililerin bürokratlarından oluşan bir sendika. Bu dayatmayı doğru bulmuyorum. Haksız buluyorum. Adaletsiz buluyorum. Siyasi etiğe aykırı buluyorum. Daha önceki belediye başkanı öyle bir karar almış. Neden? Kendi dünya görüşüne yakın bir sendika. Milliyetçi Hareket Partili bir belediye başkanı kabul edebilir. Meclis çoğunluğu da var, bunu yapabilir. Üzerinden 5 yıl geçmiş, yönetim değişmiş, başka bir siyasi partiye mensup bir belediye başkanı gelmiş ama Meclis çoğunluğu belediye başkanının mensubu olduğu partiye ve ona destek partilere galebe çalmış. Ama ısrarla siz belediye başkanına; ‘hayır hizmet almasan da yılda 300 bin TL parayı öde’ diyorsunuz. Bu yasalara aykırı” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.