Tarsus’ta birçok dini ibadet gerçekleştirebileceğimiz yerler olan Eshab-ı Kehf mağarası ve birçok cami ziyaretçi akınına uğruyor. Müslümanlar bu gece Hz. Muhammed (sas)’in doğum gününü sadece evlerinde değil kutsal mekanlarda da kutluyor. Sadece Tarsus’tan değil Türkiye’nin her yerinden Eshab-ı Kehf’e birçok vatandaş özel günlerde akın ederek burada bu mübarek günleri hep birlikte yaşıyorlar.
Rebîülevvel ayının 12. gecesi. 14 asır önce Peygamberimiz Hz. Muhammed(sas)'in gözlerini açmasıyla birlikte, dünyanın doğusunu ve batısını aydınlatan nurun görüldüğü, Kâbe'deki putların yıkıldığı, ateşe tapanların bin yıldır aralıksız yanan ateşlerinin hiç sebepsiz söndüğü, insanların kendisine taptığı rivayet edilen Sâve Gölü'nün sularının bir anda çekildiği gün... Mevlit Kandili...
Allah Resulü'nün doğumu kötülüklere, ahlâksızlıklara, cahiliye devrine son veren bir milattı. Kadir Gecesi'nden sonra en kıymetli gece olan Mevlit Kandili'nde yapmamız gereken ise kendi miladımız için dua etmek.
MEVLiT KANDİLİ’NDE NASIL İBADET ETMELİ HANGİ DUALARI OKUMALIYIZ
Bu gecede mühim olan Peygamberimiz'i anmak ve bolca dua etmek. Mevlit Gecesi, Kadir Gecesi'nden sonra en kıymetli gecedir. Mübarek gece, öğle namazı vaktinden o gecenin sonuna, yani imsak vaktine kadar olan zamandır. Bu ve benzeri geceleri mutlaka ihya etmeli, gündüzleri de oruçlu geçirilmeli.
Mübarek gecelerde yapılan dualar da daha makbul. Bu yüzden herkesin Mevlit Kandili'nde kendisine, yakınlarına, Müslüman âlemine hatta tüm insanlığa dua etmesini tavsiye ediyor. Ona göre dualarımız arasında, "Ya Rabbi, bize Peygamberimiz (sas)'in yolunda gitmeyi, Kur'an-ı Kerim'i anlamayı ve ona göre yaşamayı nasip et." yakarışları mutlaka olmalı.
Allahu Teâlâ'nın ihsan ettiği bütün nimetlere şükretmeli, yapılan hatalar, günahlar için bolca tövbe-istiğfar etmeli, cehennem ateşinden kurtulmayı istemeliyiz. Kaza namazı borcu olsun-olmasın herkes, çokça kaza namazları kılmalı.
Yine böyle mübarek gecelerde her zamankinden daha çok Kur'an-ı Kerim okumalı, sevabını da ölülerimizin ruhlarına hediye etmeliyiz. Fakirlere ve yetimlere sadaka ve hediyeler vermeli, Müslümanları sevindirmeliyiz. Bilhassa mübarek zamanlarda ilim öğrenmeliyiz. En kıymetli ilim ise doğru yazılan ilmihâl bilgileridir.
Tesbîh, tahmîd, tekbîr, tehlîl ve benzeri her çeşit zikir, fikir ve şükürle meşgul olmalıyız.
Yine Allahu Teâlâ'ya iltica, münacat, tazarru ve niyazda bulunmalı, yalvarıp yakarmalıyız. Günahlarını düşünmek, ayıplarını-kusurlarını hatırlamak, kıyametteki azapları düşünüp korkmak, cehennemin sonsuz acılarından titremek, afv ve mağfiret için çok yalvarmak lazım.
"Yâ Rabbi, bize dünya ve ahiret saadeti ihsan eyle. Bize hidayet verdikten sonra, kalplerimizi kaydırma..." diye de dua etmeliyiz.
Sevgili Peygamberimiz'e ve âl ü ashabına da çokça salâvat-ı şerife okumamız gerekiyor. Yanı sıra ana-baba, diğer yakın akraba ziyaret edilmeli veya telefonla gönülleri ve duaları alınmalı. Dargınlar, küskünler barışmalıdır.
Ayrıca bu vesileyle vatanımızın dirliği, milletimizin birliği ve beraberliği, bütün Müslümanların ve İslâm âleminin huzuru, bütün insanların da hidayeti için dua etmeliyiz. Bunların yanında, şu anda bütün dünyada elem ve ıstırap çeken, milyonlarca Müslüman kardeşimizi de dualarımızda unutmamalıyız; onlara hiç olmazsa dualarımızla yardımcı olmalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.