Aslan ailesinin, geçtiğimiz yıl 11 Şubat'ta okuldan gelmesini bekledikleri kızları Özgecan'dan haber alamaması üzerine polise haber vermesiyle başlayan arama çalışmaları, sosyal medyadaki paylaşımların ardından hızla kent geneline yayıldı.
Tarsus-Ankara karayolu Çamalan mahallesindeki (köyündeki) Cin Deresi'nde 13 Şubat'ta bulunan yanmış bir kadın cesedinin Özgecan Aslan'a ait olduğunun anlaşılması üzerine arama çalışmaları yerini gözyaşlarına bırakırken, Aslan ailesinin de dünyası adeta "başlarına yıkıldı."
Olayın cinayet olduğunun ortaya çıkmasının ardından yürütülen soruşturma kapsamında genç kızın, arkadaşıyla vakit geçirdiği alışveriş merkezinden sonra eve dönmek için bindiği minibüste öldürüldüğü anlaşıldı. Zanlılar, aracın sürücüsü Ahmet Suphi ve babası Necmettin Altındöken ile Fatih Gökçe kısa zamanda yakalanarak tutuklandı.
Kadına yönelik şiddetin simgesi haline gelen Özgecan Aslan için yurt genelinde çok sayıda eylem ve anma töreni yapılırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu da aileyle yakından ilgilendi.
Kadın cinayetlerine yönelik tepkinin "çığ gibi" büyüdüğü olayın ardından tutuklu sanıklar Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve Fatih Gökçe, 12 Haziran 2015'te Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada ilk kez hakim karşısına çıktı.
Genç kızın öldürülmesiyle ilgili görülen davanın 3 Aralık'taki karar duruşmasında, her üç sanık da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken, mahkeme heyeti, sanıklar için takdiri indirim sebeplerinin uygulanmamasına, tutuklu bulundukları sürenin de göz önüne alınmamasına karar verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.