GAZİANTEP - Gaziantep'in ilk müzik öğretmeni olan ve yıllarca şehre sanat alanında bir çok değer kazandıran Ferit Ginol'un ismi 8 yıldan bu yana torunu ve eşinin çabalarıyla açılan merkezde yaşatılmaya çalışılıyor. Öğrencilerini müzik dersinden bütünlemeye bırakacak kadar işinin üzerine hassasiyetle eğilen Ginol'un özverisini bugüne taşıyan Akıncı ailesi, birikimini kültür ve sanata adıyor. Eşinin dedesi olan Ginol'un müzikal birikiminden yansıyan nağmeleri, sanatın bir çok alanına taşımaya gayret ettiklerini anlatan Rauf Akıncı, asıl mesleği olan eczacılıktan kazandıklarını şehrin kültürüne yatırım olarak kullanmaya devam edeceklerini söyledi.
Şehrin ilk müzik öğretmeni olan Ferit Ginol, aralıksız olarak 41 yıl Gaziantep Lisesi'nde görev yapmış. Gaziantep musikisi ve folkloruna büyük katkılar sağlayan Ginol, kurduğu okul korusu aracılığıyla şehrin türkülerinin öğretilmesi ve derlenmesine önemli katkılar sağlamış. Gaziantep'e Avrupa'da ödül dahi kazandıran çabaları şehirde de ilgiyle karşılanmış. Gaziantepli olmamasına rağmen de vasiyeti üzerine cenazesi 1997 yılında bu şehre defnedilmiş.
Ginol'un kültür sanat mirası da şimdi torunu Nazlı Belgin ve eşi Rauf Akıncı'nın omuzlarında. Çiftin 2008 yılında kurduğu ve Ferit Ginol'un adını taşıyan kültür sanat merkezinde hummalı bir çalışma sürüyor. Kuruluş sürecini anlatan Rauf Akıncı, eşiyle örtüşen hayalleri sonucunda bir kültür sanat merkezi kurma planının oluştuğunu anlattı. Akıncı, şunları söyledi: “Eşim işletme mezunu ama müzikle haşır neşir olan birisi. Gitar ve piyano çalar, şarkı söyler. Aile de müzisyen çok. Ben kendim eczacı olmama rağmen amatör orkestralarda çaldık, söyledik. Bu işten ekmek de kazandık. Sonra fikirler buluşunca kültür ve sanat merkezi ortaya çıktı. Gaziantep'te daha önce yapılmamış, içerisinde müziğin dışında diğer sanat dallarına da ait eğitimlerin olduğu kültür sanat merkezi oluştu. Bu ciddi bir sorumluluktu. Bunun içerisini doldurmak gerekiyordu. Sıradan bir karar değildi. İçerisinde tiyatro, bale ve dans da olmalıydı. Folklör, resim ve heykel de olmalıydı. Sanatın bir çok dalını barındırmalıydı.”
“FERİT GİNOL ÖĞRENCİLERİNİ MÜZİKTEN BÜTÜNLEMEYE BIRAKIRMIŞ”
İşe ilk önce müzik eğitimiyle başladıklarını ifade eden Rauf Akıncı, “Yıllarca müzikle ön plana çıktık. Prova ve kayıt stüdyolarımız vardı. Başka sanat dalları için talepler de geldi. Bu iş sebat gerektiriyor. Bu şehirde kültür sanat satmak kolay iş değildi. Ciddi bir sorumluluğumuz da var. Adını verdiğimiz Ferit Ginol Gaziantep'in ilk müzik öğretmeni. 1910 Ortaköy doğumlu. Rahmetliyi tanıma şansım olmadı. 41 yıl aktif olarak Gaziantep Lisesi'nde müzik öğretmenliği yapıyor. Müzikten bütünlemeye bırakırmış. Vasiyeti üzerine Gaziantep'e defnediliyor. Buralı olmamasına rağmen Gaziantep aşığı. Sorumluluğumuzun yükü ağır. Onun adını yaşatmak, onun adına layık işler yapmak, onun bıraktığı yerden elimizden geldiği kadar sosyal projeler yapmaya çalışıyoruz. Uzun bir yolculuk. Onun farkındayız.” diye konuştu.
Eczacılığa aktif olarak devam ettiğini dile getiren Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yoksa buraları ayakta tutamazdık. Sürekli oradan kazandığımızı Gaziantep'in kültür sanat yaşamı için harcıyoruz. Kendi öz sermayemizi kültür sanata harcıyoruz. Devletin yapması gerekeni biz yapıyoruz. Sanat aşığı bir aileyiz. Bu şehri daha nasıl yaşanılır kılarız dedik. İnsanlar nasıl mutlu olur dedik. Bir çok insan eğitim sisteminden kaynaklı sevdiği işleri yapamıyor. O yüzden mutsuz insanlar var. Bunun yolunun da sanattan geçtiğine inanıyoruz. Burası şehirde insanları mutlu kılmak sanata olan ilgili artırmak adına açılmış bir kurum.”
“SIRADA KONSERVATUVAR HAYALİMİZ VAR”
Merkez olarak önemli projelere de imza attıklarını vurgulayan Akıncı, 'Ses Ver Gaziantep' isimli çalışmayla 3 Gaziantep türküsünün batı ve doğu enstrümanlarıyla harmanlanıp güzel bir aranjeyle şehrin hizmetine sunulduğunu ifade etti.
Anadolu Ateşi gibi bir grup çıkarmanın da hedefleri arasında yer aldığını aktaran Akıncı, şöyle devam etti: “Çocuk tiyatrosu alanında çalışmalarımız olacak. Çok sesli bir koroyla Antep türkülerinin sahnelenmesi projesi var. Bu koru nota bilen, eğitimli kişilerden oluşacak. Gün ışığına çıkmamış bir çok türkülerimiz var. Çok güzel ağıtlarımız var. İnşallah onu da yakın zamanda hayata geçirip sahneleyeceğiz. YÖK'e bağlı yetenek sınavıyla öğrenci alabileceğimiz konservatuvar hayal ediyoruz. Bilkent'i Gaziantep'te neden yapmayalım. Bunun için devlet büyüklerimizin desteği lazım. Şehirlerin gelişmişliği bilim ve sanat gelişmişlikleriyle ölçülür. Sadece ekonomik yönden gelişmişlikle değil. Böyle bir hedefimiz var. O hedef doğrultusunda haftada 7 gün çalışıyoruz. Çok çalışmak inanarak çalışmak önemli. Öğretmenlerimiz de bu noktada çok özverili.” CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.