Erenay, bu hafta süresince camilerimizin hayatımızdaki derin manası ve “bu kubbede hoş sadâ bırakan” din gönüllüsü meslektaşlarımızın aziz hatıraları anılarak ruhları mesud edildiğini kaydetti.
Müftü Hayri Erenay, Camiler ve Din Görevlileri Haftası sebebiyle yayınladığı açıklamasına şöyle devam etti:
“Camiler, Müslümanların cemaatle namaz kıldığı, topluca Allah’a ibadet ettiği yerlerdir. Yeryüzünün en hayırlı ve Allah’a karşı en sevimli mekanlarıdır. Onun için Peygamber Efendimiz(s.a.s.), Allah’ın adının anıldığı ve O’na karşı kulluk görevinin yerine getirildiği yerler olarak “Mescidler, Allah'a en sevimli olan mekanlardır” buyurmuşlardır.
Yüce Allah, ilk mescidi “evim" ifadesiyle yüceltmiş ve "bu beytin rabbi" diyerek onu kendi zatına nisbet etmiştir. Bundan dolayı Kabe'ye "Beytullah" denilmiştir.
Camiler, Barış ve Kardeşlik Mekanları,Yaygın Eğitim ve Öğretim Müesseseleridir,
Camiler, İnsanları Manevi Huzura Kavuşturan Mekanlardır:
Camiler İlahi Çağrı ve Davetin Yapıldığı Yerlerdir.
Camiler, yerleşim merkezlerinin teşekkülünde belirleyici rol oynamışlardır. Müslüman toplumlar cami merkezli şehirler kurduğu gibi bir şehirde cami ve mescidlerin bulunması o şehrin İslam şehri olduğunun alameti olmuştur.
Camiler, Müslümanların problemlerinin çözüme kavuşturulduğu, birlik ve beraberliklerinin pekiştirildiği ve İslam kardeşliğinin temellerinin atıldığı mekânlardır.
Camiler, ibadet yeri olması özelliğinin yanında; vaaz, hutbe ve irşat faaliyetlerinin yapılmasıyla birer yaygın din eğitim merkezleri görevini de üstlenmiştir.
Camiler, Günde 5 vakit camilerde okunan ezanlarla Müslümanlar namaza çağrılmakta, aynı zamanda da topluma zaman bilinci kazandırmaktadır.
Camiler, birer kültür merkezleridir. Özellikle Osmanlılar döneminde camiler külliyeleri ile birlikte inşa edilerek, kültür merkezleri olmuşlardır. Camilere çocukların da getirilmesiyle, onların toplumsallaştırılmasına katkıda bulunulmuş olur.
2017 yılında “Cami,Şehir ve Medeniyet” konusu merkeze alınarak hafta boyunca düzenlenecek çeşitli etkinliklerle caminin bir müminin hayat bulması, bir şehrin ruh kazanması, bir medeniyetin ortaya çıkmasındaki önemine vurgu yapılacaktır. Camiyi asr-ı saadetteki fonksiyonuna kavuşturmanın, müminler olarak hepimizin görevi olduğu yeniden hatırlatılacaktır.
‘’Cami,Şehir ve Medeniyet ’’ konusunun ele alınacağı 2017 yılı Camiler Haftasında Camiyi yeniden şehrin kalbine, hayatın merkezine yerleştirmenin, medeniyetin beşiği haline getirmenin yollarını arayalım. Mescidin, mabedin, hayatımızda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha düşünelim. Hayatımızı cami, camimizi hayat kılalım.
Bu vesileyle, 2017 yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftamızın hayırlara vesile olmasını yüce Allah’tan niyaz eder; Camilerimize hizmeti geçmiş ve dâr-ı bekâya irtihal etmiş bütün kardeşlerimize Yüce Rabbimizden rahmet, hayatta olanlara sağlık ve huzur dilerim. Rabbimiz gönüllerimizi, zihinlerimizi, bedenlerimizi camiden ayırmasın. Ülkemizin birliği, dirliği ve huzurunu sağlayan maneviyatımızı güçlendiren camilerimiz ve din görevlilerimizin, toplumdaki yeri ve öneminin bir kez daha gönüllerde yer etmesini dilerim. Cami hizmetlerimize katkıda bulunan tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, vakıf ve dernekler ile tüm hayırseverlere teşekkür ederim”
(KAYNAK:Tarsus Müftülüğü)
Kaynak: Yeni Doğuş
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.