Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Başkanı Ayten Yeniçıkan, sektörde özellikle son dönemlerde artan sıkıntılara dikkat çekerek bu sorunların çözümü adına neler yapılabileceğini değerlendirdi. Yaşanan sorunların temelinde ürün planlamasındaki eksiklerin yer aldığına dikkat çeken Yeniçıkan, “Mersin bir tarım kentidir. Tarımın gelişmesi hayvancılığı da desteklemektedir. Bu nedenle gıdanın geleceği, Mersin nüfusunun beslenmesi kentsel bir politika olarak değerlendirilmelidir” dedi. Bu politikanın belirlenmesinde Tarım İl Müdürlüğü’nün başta Mersin Büyükşehir Belediyesi olmak üzere diğer yerel yönetimler, Mersin Ziraat Odası, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, Süt Üreticileri Birliği, Veteriner Hekimler Odası, Ticaret ve Sanayi Odası gibi konunun tüm paydaşlarıyla koordineli çalışması gerektiğini vurgulayan Yeniçıkan şu değerlendirmeyi yaptı:
“Tüm bu kurumların el ele vererek bir Hayvancılık Kurultayı düzenlemesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü kentimiz adına tarım ve hayvancılık politikasının ekonomi politikalarından bağımsız düşünülmesi mümkün değil. En çok istihdam sağlanan sektör olması yanında insan sağlığı adına da önemli bir alandır ve tüm kesimlerin sağlıklı gıdaya ulaşabilmesi adına da doğru planlama yapılmalıdır.”
“Mersin’de kaba yem açığı yüzde 60”
Türkiye’de olduğu gibi Mersin’de de nüfusun önemli bir bölümünün geçimini bitkisel ve hayvansal üretimden sağladığına değinen Ayten Yeniçıkan, şunları söyledi:
“Hayvansal üretimde vazgeçilmeyen en önemli yem grubu kaba yemdir. Kaliteli kaba yemler çayır, mera alanları ve yem bitkileri tarımından sağlanır. Mersin’de kaliteli kaba yem açığı maalesef yüzde 60’lar seviyesinde. Bu amaçla yem bitkilerinin üretim deseni içerisinde yer almasını sağlayarak mono kültür ekim sistemi yerine polikültür yetiştiriciliği ön plana çıkarmak yerinde olacaktır. Böylece hem tarım alanlarında yem bitkilerine ayrılan pay artırılmış olacak hem de çayır ve mera alanları üzerindeki otlama baskısını azaltmak suretiyle uygun ıslah ve amenajman tekniklerinin uygulanmasına olanak sağlanacaktır. Bunun yanında yem bitkileri üretim alanlarının ve verimliliklerinin artırılması için yapılan desteklemeler çeşitlendirilerek devam etmeli ve yem bitkilerinde tohumluk sorunu çözülmelidir. Çiftçiler ise hayvan besleme, yem bitkilerinin önemi ve yetiştiriciliği hakkında bilgilendirilmelidir.”
Ülke genelinde kaba yem açığının kapatılması için yapılması gerekenlere de değinen Yeniçıkan, çayır ve meraların zamansız, aşırı ve düzensiz otlatılmasının engellenmesi ile çalışmaya başlanabileceğini anlattı. Ardından meraların tespit, tahdit ve tahsis çalışmaları tamamlanarak münavebeli otlatmaya geçilmesi gerektiğine değinen Yeniçıkan, “Ekim nöbeti içinde yem bitkilerine yer verilmeli, anız atıkları hayvan yemi olarak değerlendirilmeli, sertifikalı yem bitkisi tohumu için verilen teşviklere devam edilmelidir, yem bitkileri üretiminin artırılması için hububat ve endüstri bitkileri ile rekabet güçleri artırılmalı, silaj yapımı konusundaki teşvikler artırılmalı ve balya silajı yapımı için yeni kaba yem muhafaza yöntemleri yaygınlaştırılmalıdır” ifadelerini kullandı.
“Besiciler hayvanını kestirmekte zorlanıyor”
Aynı zamanda büyükbaş hayvanlarda kesim noktasında yaşanan sıkıntılara da değinen Ayten Yeniçıkan, “Bugün Et ve Süt Kurumu kombinaları ağzına kadar etle dolu. Besiciye çok uzun tarihli kesim randevusu veriliyor. Besici, hayvanlarını kestirmekte zorlanıyor. Böyle olunca kaçak yollarla dişi hayvan kesimi artıyor. Buna bir çözüm üretilmeli” dedi.
Aynı zamanda kent özelinde Mersin Büyükşehir Belediyesi mezbahalarında da kesimlerde aksamalar olduğunu anlatan Yeniçıkan, burada memur mantığı ile çalışılmaması gerektiğini vurguladı. Belediyeye ait olması nedeniyle resmi tatillerde kasaplara hizmet verilmediğini bildiren Yeniçıkan, kaçak kesimlere yönelimin arttığını belirtti. Aynı zamanda kentte tek bir kesimhane olmasının sıkıntılarına da değinen Yeniçıkan, “Büyükşehirde tek bir kesimhane var. Yayladaki bir kasap 5 adet koyun kestirmek istediği zaman bu hizmeti Belediye Mezbahasından almakla ciddi zaman kaybı yaşıyor. Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi’nin çeşitli noktalara mobil kesimhaneler kurmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Mersin’de kaçak kesimlerin önüne geçilmesi için et borsası ile ilgili çalışmaların başlatılması gerektiğini kaydeden Ayten Yeniçıkan, konunun tüm taraflarıyla bir araya gelerek bu borsanın kurulum çalışmalarının yürütülebileceğini söyledi.
“Hayvan pazarından istenen randıman alınamıyor”
Mersin’de bir hayvan pazarı kurulduğunu ancak istenilen verimin alınamadığını da kaydeden Ayten Yeniçıkan, daha iyi sonuçlar alınabilmesi adına Ticaret Borsası, Kasaplar Odası ile Mersin Ticaret ve Sanayi Odası temsilcilerinin de buranın yönetimine katılması gerektiğini söyledi.
Aynı zamanda ruhsatsız çalışan, maliye kaydı bulunmayan kasaplara yönelik denetimlerin artırılması gerektiğine de değinen Yeniçıkan, “Kasaplara yönelik bir talebimiz daha var. Yeni yönetmeliğe göre kasaplara köfte hazırlama yetkisi verildi. Aynı çalışmayı sucuk üretiminde de bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Beyaz ette de ciddi sıkıntılar yaşanıyor”
Beyaz ette yaşanan sıkıntılara da değinen Ayten Yeniçıkan yem konusundaki sorunun bu alanda da kendisini gösterdiğini bildirdi. Aynı zamanda enerjiden işçilik maliyetlerine kadar tüm girdi maliyetlerinin ciddi ölçüde artmasına rağmen fiyatların satışlara yansıtılamamasının sıkıntısını yaşadıklarını da kaydeden Yeniçıkan, bu durumun şirketler üzerinde ciddi bir yük oluşturduğunu söyledi.
Mersin’de özellikle tavukçuluk sektörünün geçmiş yıllarda çok gelişmiş olmasına rağmen son dönemlerde önemli sıkıntılar yaşandığını belirten Yeniçıkan şu bilgileri verdi:
“Mersin genelinde daha önce 7 adet kesimhane varken tavukçuluk sektörünün desteklenmemesinden dolayı bazı firmalar gelişen kesim şartlarına ayak uyduramadı ve kapandı. Dolayısıyla Mersin’deki tüm üretim çiftlikleri Adana firmalarına üretim yapmaya başladı. Ancak bugün Adana firmaları da Türkiye’deki bütün tavuk sektöründe yaşanan krizlerden dolayı birer birer kapanıyor. Devlet tarafından bu sektör mutlaka desteklenmelidir. Aksi takdirde ihracat yapan bir ülke konumundayken ithal eden ülke haline gelebiliriz. Kırmızı ette yaşanan sıkıntıları bu sektöre de taşımamalıyız. Tavukçuluk sektörünün gelişmesi için üretim yapan firmalara da belirli bir ihracat yüzdesi verilmeli. Aksi halde ihracatçı firmalar destek alınca bu sefer iç piyasaya mal vermeyi kısıyor. Bu konu iyi takip edilmeli.”
“Balık pazarı AB standardına getirilmeli”
Mersin’de balık satışlarının istenen düzeye getirilmesi için bir takım düzenlemeler beklediklerini de anlatan Ayten Yeniçıkan, özellikle Mersin Çarşısı içindeki Balık Pazarı’nın ciddi sorunları olduğunu anlattı. Yerel yönetimlerden bu pazarın AB standartlarında yeniden düzenlenmesini beklediklerini vurgulayan Yeniçıkan, satışların artırılması için otopark sorununun giderilmesini beklediklerini de sözlerine ekledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.