34 yaşında ve 1 çocuk annesi olan Ayşe Abla, Mersin’i kendi evi gibi görüyor ve evine gösterdiği özenin, titizliğin aynısını şehre de gösteriyor. Yeri geldiğinde aracı ile tek bir izmarit parçasının bile peşinden dakikalarca gittiğini ifade eden Ayşe Abla, işini severek yapıyor.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı Temizlik Şube Müdürlüğü personeli olarak görev yapan, 34 yaşında ve 1 çocuk annesi Ayşe Durmuş sayesinde şehre kadın eli değiyor ve kent bu sayede güzelleşiyor.
Kentin tek kadın yol süpürme aracı şoförü olan Ayşe Abla, bu şehri kendi evi gibi görüyor ve evine gösterdiği özenin, titizliğin aynısını Mersin’e de gösteriyor.
Yeri geldiğinde aracı ile tek bir izmarit parçasının bile peşinden dakikalarca gittiğini ifade eden Ayşe Abla işini severek yaptığını dile getiriyor. Ayşe Abla, kendisine bu imkanı sunan Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı’na ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e teşekkürlerini iletiyor.
Kadınlara örnek olmak istiyor
Hem bir ev hanımı, hem bir anne olan Ayşe Abla, Mersin genelinde hizmet veren toplam 15 yol süpürme aracının şoförleri içerisindeki tek kadın şoför olarak dikkat çekiyor. Bunun hemcinsleri arasında yayılmasını isteyen ve kadınların istedikleri zaman yapamayacakları hiçbir şeyin olmadığını dile getiren Ayşe Abla, “Acaba bu araçları sürebilir miyim, süremez miyim?” diye arkadaşları ile sohbet ederken, onların verdiği cesaret ile ehliyet almaya gittiğini anlattı.
Ayşe Abla, adeta şehri çiçek gibi bir hale getiriyor
Evine gösterdiği özenin ve titizliğin aynısını kente de gösteren Ayşe Abla, Mersin’i kendi evi gibi görüyor. Yeri geldiğinde tek bir izmarit parçasının bile peşinden koşturduğunu anlatan Durmuş, işini severek ve titizlikle yapıyor. Sabah saatlerinde ilk olarak kapalı otoparka giden ve süpürme aracını çalıştıran Ayşe Abla, akşam mesai bitimine kadar şehri pırıl pırıl yapmak için çabalıyor. Ardından Taş Bina çevresi, Ulu Cami civarı ve duraklarda temizlik çalışmalarını yapan Ayşe Abla adeta şehri çiçek gibi bir hale getiriyor.
“Her şey bir şakayla başladı”
Mersin Büyükşehir Belediyesi bünyesinde temizlik personeli olarak görev yapan Ayşe Durmuş, “Her şey şakayla başladı. Normalde 1, 1.5 yıllık bir şoförlüğüm vardı. Bina temizlik personeliydim. ‘Ben bu arabaları süremez miyim?’ dedim. Çok sevdiğim abilerim ‘Olabilir, neden olmasın’ dediler. Ben de onların verdiği ilhamla, gittim ehliyetimi aldım, geldim önlerine koydum. Bir şaka ile başladı ama gerçek oldu” diyerek, yol süpürme aracı şoförlüğü macerasının nasıl başladığını anlattı.
Ayşe Abla vatandaşlardan güzel tepkiler alıyor
İnsanlardan gün içerisinde çok güzel tepkiler aldığını dile getiren Ayşe Abla, “İşimi çok seviyorum. Gün içerisinde çok güzel tepkilerle karşılaşıyorum. İnsanlar kadın olduğumu gördükleri zaman çok farklı yaklaşıyorlar. Güler yüzlüler, ‘Helal olsun, bir bayanın öyle bir iş yapması ne güzel’ diyorlar. Çok güzel tepkiler alıyorum. Normal ev temizliği gibi oluyor bazen. Tek bir izmaritin arkasından bile koşuşturabiliyorum araçla” diye konuştu.
“Bu kent benim evim”
Kenti adeta kendi evi gibi gördüğünü ve o titizlik ile çalıştığını anlatan Ayşe Abla, “Kenti evim gibi görüyorum. Taş Bina çevresinde çalışıyorum. Duraklara gidiyorum. Ulu Cami Meydanı'ndayım. Çavuşum nerelere derse oralara gidiyorum. Aynı zamanda ev hanımıyım. Gerçekten de bu işi yapmam gerekiyor. İşimi seviyorum. Temizliği normal şartlarda zaten çok seviyorum. Önce elle temizliyordum, şimdi araba ile temizliyorum. Daha konforlu. Mersin’i de evim gibi gördüğüm için daha titizlikle temizliyorum. Bir kadının elinin değmesi daha farklı oluyor. O yüzden kentimi evim gibi seviyorum. İşimi de çok seviyorum” diye konuştu.
İş arkadaşlarının verdiği cesaret ile gitti ve ehliyetini aldı!
Yol süpürme aracı belgesi almaya nasıl gittiğini, insanların bir kadının o aracı kullanacak olmasından dolayı yaşadığı şaşkınlığı ve ilk seferde ehliyeti almaya hak kazanmış olmasının verdiği sevinci tekrar hatırlayan Ayşe Abla, şunları söyledi:
“Belgeyi almak için eşim benim adıma kaydolmuştu. Sınav günü gittiğimizde herkes eşim sınava girecek zannediyordu. 50-60 erkeğin içerisinde tek kadın ben olunca şok olmuşlardı. ‘Siz mi gireceksiniz?’ demişlerdi. ‘Evet, ben gireceğim olamaz mı?’ dedim. ‘Olabilir’ dediler. Türkiye’de zaten 3 yerden alınabiliyordu belge. Bana ‘İlksiniz’ dediler ve benim orada daha çok hoşuma gitti. Kursa da kızım ve eşimle birlikte gitmiştim. İlk sınavımda da aldım ehliyeti çok şükür. Bu şekilde Türkiye’de belgeli olarak ilk benim diye biliyorum. Mersin’de de ilk benim zaten. İnşallah devamı da gelir. Kadınların yapamadığı bir şey yoktur. Yeter ki istesinler. Gerçekten de istesinler, yapamayacakları hiçbir şey yok. Ben sadece kadınlara bunu söylüyorum.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.