Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu COVID -19 Pandemisinin birinci yıl dönümü nedeniyle basın açıklaması yaptı.
Pandemide kaybedilen sağlık emekçilerini anarak başlayan açıklamada toplumsal sağlık için demokrasi ve adalet istediklerine vurgu yaptılar.
Pandeminin birinci yılında acı ve öfke ile dolu olduklarını belirten Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri “Bugüne kadar ülkemizde 2,8 milyonu kişi hastalanmış, ölüm sayısı resmi rakamlarla dahi 30 bine ulaşmıştır. Türkiye genelinde yitirdiğimiz 385 ve Mersin’de yitirdiğimiz 20 sağlık emekçisi ile çok ağır bedel ödedik. Tüm kayıplarımızı saygı, sevgi ve özlemle anıyoruz.” İfadelerine yer verdiler.
Pandeminin dünyada neoliberal, özelleştirmeci sağlık politikalarının sonucu olarak arttığına ve birçok ülkede sağlık sisteminin iflas ettiğine dikkat çekilen açıklamada koruyucu ve toplumsal sağlık hizmetlerinden uzaklaşma sonucu salgın önlenemediğinden bugünkü acı tablo ile karşılaşıldığı belirtildi.
Bir yıllık sürede sosyal ve ekonomik destek ile toplumsal hareketliliğin kısıtlandığı, hastane tedavisi gerekmeyen hastaların izolasyonunda sorunlar yaşandığı kaydedilirken vaka sayılarının düşük gösterilmesi ile bulaş zincirinin Sağlık Bakanlığı eliyle büyütüldüğü ifadelerine yer verildi.
Bir yıllık süreyi değerlendiren Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyeleri açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdiler;
“Kasım-Aralık aylarında ise sağlık sistemi çökme noktasına gelmiş, ancak sağlık emekçilerinin özverili ve canla başla çalışması sonucu tablonun kötüleşmesi önlenmeye çalışılmıştır. Pandeminin sahada karşılanamaması sonucu 2. ve 3. basamak hastanelerde hasta yoğunluğu artınca servisler ve yoğun bakımlarda yer bulma sıkıntısı yaşanmış, boş alanlar yataklı servis veya yoğun bakımlara dönüştürülmüştür. Bu durum Gaziantep’te çıkan yangında görüldüğü üzere ölümleri arttırmıştır. Pandemi ülkemizde ve dünyada eşitsizlikleri gözler önüne sermiş ve artırmış, en fazla yoksul, işçi, işsiz, dar gelirli kesim hastalanmış veya ölmüştür.
Buradan Sağlık Bakanlığına çağrımızı yineliyoruz. Bugün yapılması gereken kamusal ve toplumcu bir sağlık sisteminin gerekliliğini akıldan çıkarmadan; işçilerin, işsizlerin, yoksulların, esnafın yaşamlarının ve sağlıklarının olumsuz etkilenmesini engelleyecek kararlar alınmasıdır. Yeterli miktarda aşı temini ile toplumsal bağışıklığın sağlanması gereklidir. Tüm veriler tam bir şeffaflıkla toplumla paylaşılmalı ve bilimsel gereklere göre önlemler, halk sağlığını önceleyecek biçimde alınmalıdır.”
“Toplumsal sorunlar da dahil hastalıklara neden olan bütün etkenlerle mücadele ederken, dün olduğu gibi bugün de hakikatin ve bilimin ışığında, korkmadan, hekimlik değerlerinin bize yüklediği sorumlulukla Toplumsal Sağlık için Demokrasi ve Adaleti savunmaya devam edeceğiz.” Diyen Mersin Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri 14 Mart Tıp Bayramı Taleplerini de şu şekilde sıraladı;
“14 Mart’ta Taleplerimiz:
● COVID-19 meslek hastalığıdır, önerdiğimiz yasa tasarısı kabul edilsin.
● Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın.
● Şiddetsiz bir sağlık ortamında çalışabilmek için yeni ve etkili “Sağlıkta Şiddet Yasası” çıkarılsın.
● Emekliliğimize de yansıyacak temel ücret ile ekonomik ve özlük haklarımız iyileştirilsin.
● Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin.
● Liyakatsiz atamalar, tip sözleşme dayatmaları, tıp eğitimini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin açılması durdurulsun.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.