2014 yılında İzocam'ın hem Mersin'deki hem de Gebze'deki fabrikalarında çalışan işçiler, Kristal-iş çatısı altında örgütlenmek istediler. Kısa sürede üyelikler gerçekleşti ve Çalışma Bakanlığı yazısıyla sendika çoğunluğu ispatlandı. Ancak İzocam işvereni çeşitli bahanelerle çoğunluğa itiraz etti ve sendikanın yetki belgesini almasını geçiştirmek için elinden geleni yaptı. Hukuk süreci devam ederken sendikaya üye olan 3 işçi işten çıkarıldı.
İşten atılmaları protesto için fabrika önünde gelen Kristal-İş Mersin Şube Başkanı ve temsilcileri basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını okuyan Kristal-İş Mersin Şube Başkanı Ahmet Ergev, işçilerin 2014 yılında sendikalarına üye olmak istediklerini ve kısa sürede üyeliklerin gerçekleştiğini belirterek: “Çalışma Bakanlığı ile çoğunluğumuz ispatlandı. İşvereni çeşitli bahanelerle çoğunluğa itiraz etti ve yetki belgesini almamızı geçiştirmek için elinden geleni yaptı. Bu oyalama taktiklerine arkadaşlarımız yılmadı ve sendikamız Kristal-İş'de örgütlü olarak kalmaya devam ettiler. Aradan geçen iki yılın ardından, işveren üyelerimizin oyalamayla yıldıramayacağını anlamış olacak ki, öncü arkadaşlarımız işten çıkarmaya başladı” dedi.
En temel insan haklarından olan ve Anayasa ile de güvence altına alınmış olan sendikal örgütlenme sebebiyle 3 işçinin işsiz kaldığını vurgulayan Ergev İzocam patronuna şöyle seslendi: “İşveren yasaların boşluklarını kullanarak örgütlenmenin önüne geçmeye çalışıyor ancak işçi arkadaşlarımız bu konuda ne kadar kararlı olduklarını 2 yıldır göstermiş oldukları duruşla ortaya koydular, Gelin yaptığınız yanlıştan dönün ve haksız yere işten çıkardığınız arkadaşlarımız iş başı yapsın. Gelin yetkilerimizi tanıyın, toplu iş sözleşmesi masasında hem üyelerimizin ekonomik ve sosyal durumlarını düzenleyelim hem de iş barışını tekrar sağlayalım. Sendikal örgütlenmenin anayasal bir hak olduğunu ve engellenmesinin suç olduğunu da bir kez daha size hatırlatıyoruz.”
İŞTEN ATILAN İŞÇİLER: İŞE DÖNMEK İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ
Gazetemize konuşan İzocam patronunun işten attığı işçilerden Ahmet Gözükara,1996’dan beli fabrikada çalıştığını belirterek “Hiçbir hatam olmadan, tazminatsız işten atıldım. Sendikaya üye olduğumuz için bizleri işten çıkardıklarını düşünüyorum. İşime geri dönmemiz için elimizden geleni yapacağız” dedi.
Tanju Parlakbudak ise 1999’dan beri İzocam’da çalıştığının altını çizerek şunları söyledi: “İçeride yaptığım bir şakadan dolayı atıldım. Ancak sendikaya üye olmamız ve çalışmaları yürüttüğüm için atıldığımızın fakındayım. İşe dönemek için mücadele edeceğiz geri adım atmak yok.”
Ahmet Yıldız ise: “1998 den beri çalışıyorum. Tamamen işçileri korkutmak için yapılan bir şey. Şirket yemeğine 12 arkadaşıma mesaj attığım için atıldım” dedi.
Fabrika önüne gelen Kristal-iş Mersin şube Başkanı ve temsilcileri basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını yapan Kristal-iş Mersin Şube Başkanı Ahmet Ergev, işçiler 2014 yılında sendikamıza üye olmak istediler ve kısa sürede üyelik gerçekleşti. Çalışma Bakanlığı ile çoğunluğumuz ispatlandı. İşvereni çeşitli bahanelerle çoğunluğa itiraz etti ve yetki belgesini almamızı geçiştirmek için elinden geleni yaptı. Bu oyalama taktiklerine arkadaşlarımız yılmadı ve sendikamız Kristal-iş'de örgütlü olarak kalmaya devam ettiler. Aradan geçen iki yılın ardından, işveren üyelerimizin oyalamayla yıldıramayacağını anlamış olacak ki, öncü arkadaşlarımız işten çıkarmaya başladı. Dedi.
En temel insan haklarından olan ve Anayasa ile de güvence altına alınmış olan sendikal örgütlenme sebebiyle bugün 3 arkadaşımız işsiz kalmış durumda diyen Ergev sözlerine şöyle devam etti. İşveren yasaların boşluklarını kullanarak örgütlenmenin önüne geçmeye çalışıyor ancak işçi arkadaşlarımız bu konuda ne kadar kararlı olduklarını 2 yıldır göstermiş oldukları duruşla ortaya koyduklarını belirten Ergev, İzocam İşverene gelin yaptığınız yanlıştan dönün ve haksız yere işten çıkardığınız arkadaşlarımız iş başı yapsın. Gelin yetkilerimizi tanıyın, toplu iş sözleşmesi masasında hem üyelerimizin ekonomik ve sosyal durumlarını düzenleyelim hem de iş barışını tekrar sağlayalım. Sendikal örgütlenmenin anayasal bir hak olduğunu ve engellenmesinin suç olduğunu da bir kez daha size hatırlatıyoruz. Dedi
KAYNAK: evrensel.net
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.