Mersin Büyükşehir Belediyesi Tarımsal ve Veteriner Hizmetleri Dairesi Başkanlığı, ‘Bal Gibi Destek, Her Petekte Gelecek!’ sloganıyla başlattığı proje kapsamında kentin 13 ilçesindeki 708 arı yetiştiricine petek, arıcı körüğü ve arıcı maskesinden oluşan koliler ulaştırdı. Artan ekipman maliyetleri nedeniyle zor bir süreç geçirdiklerini belirten arı yetiştiricileri, piyasadaki sahte bal satışlarının da kazançlarını olumsuz etkilediğini vurguladı. Mesleği bırakma noktasına geldiklerini belirten bazı arı yetiştiricileri, Büyükşehir’in sunduğu desteğin kendilerine can suyu olduğunu söyledi.
Arı yetiştiricilerinin şu günlerde tek isteği mesleklerini sürdürebilmek
İlk etapta Silifke ve Erdemli’de toplam 268 üreticiye ekipman desteği sağlayan Büyükşehir, bu dağıtımları 11 ilçede daha sürdürdü. İlkbaharla birlikte üretim çalışmalarına başlayan üreticiler, sağlanan destekten memnun kaldıklarını vurguladı. Arı yetiştiricilerinin şu günlerde tek isteği, ekonomik zorluklar nedeniyle bırakma noktasına geldikleri mesleklerini sürdürebilmek. Kentin yüksek kesimlerindeki o üreticiler, daha verimli üretim yapabilmeleri için arılarına gözü gibi bakıyor.
“100 kovanın altında üretim yapan 708 yetiştiricimize ekipman desteği sağladık”
Tarımsal Hizmetler Eğitim ve Kooperatifler Şube Müdürü Selçuk Şahutoğlu, arıcılığın doğaya ve çevreye zararı olmadan yapılabilen bir tarımsal üretim şekli olduğunu, günümüzde ve gelecekte sürdürülebilir bir tarımsal faaliyet niteliğinde bulunduğunu söyledi. Şahutoğlu, “Bu bilinçle Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak Mersin İli Arı Yetiştiricileri Birliği’ne kayıtlı 100 kovanın altında üretim yapan toplam 708 yetiştiricimize arıcılık maskesi, arıcılık körüğü ve 3 kilogram petekten oluşan bir ekipman desteği sağlamış bulunmaktayız. Ayrıca arı yetiştiricilerimizin yaşamış olduğu pazar sıkıntılarına kalıcı bir çözüm üretmek amacıyla da Mezitli, Yenişehir ve Tarsus ilçelerine toplam üç adet ‘Bal Evi’ni konuşlandıracağız. Bu şekilde tüketicilerin sağlıklı bala ulaşımını, üreticilerin de pazar sorunlarını ortadan kaldırmış olacağız. Ürettikleri balları tüketiciye ulaştırmadaki en kısa yolu sağlamış olacağız” diye konuştu.
“Bal fiyatlarında %25, ekipman fiyatlarında %50 civarında artış söz konusu”
Mersin İli Arı Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adem Kurt, sofralarda en çok tüketilen balın yayla çiçek balı olduğunu ifade ederek, 850 gramlık bir kavanoz balın şu anda üretim maliyetinin 30-35 TL bandında olduğu söyledi. Kurt, bazı yıllarda bal üretim azlığı ve çokluğuna göre maliyetin düşme ya da yükselme gösterdiğini belirterek, “Bal fiyatlarında geçen yıla oranla %25 civarında bir artış söz konusu ama ekipman fiyatlarında ne yazık ki en az %50 civarında artış söz konusu” dedi.
“Gelirde ciddi bir azalma var”
Mersin’de yaklaşık 4 bine yakın kayıtlı, 1000 civarında da kayıtsız arı yetiştiricisi bulunduğunu belirten Kurt, piyasadaki sahte balların üreticiyi olumsuz etkilediğini vurguladı. Kurt, şunları söyledi:
“Mersin arı üretiminde her geçen gün sektör olarak ciddi büyüme gösteren bir şehrimiz. Doğadan ne gelirse onu alan ve piyasaya süren üretici kesime sahibiz. Tamamen doğaya bağımlıyız. Doğanın verdiği olumsuzluklardan dolayı elde ettiği ürünün azlığı neticesinde yeterli fiyata satamadığı için gelirde ciddi bir azalma var. Bir de sahte bal aromalı şuruplarla piyasada rekabet edememesinden dolayı üretimde ciddi şekilde sıkıntılar yaşıyorlar. Arıcılarımız kıt kanaat geçinip hep çok az destekle ayakta durmaya çalışan insanlar. Çok fazla geliri olan insanlar değil. Azla çoğu yapmaya çalışan bir sektör. Gerçekten zor ve sıkıntılı bir dönemden geçiyoruz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer ve ekibine çok teşekkür ediyoruz. Büyükşehir Belediyesi’nin dağıttığı ekipmanlar arıcının cebinden çıkacak olan parayı bir şekilde durdurma yönündedir. Bunun yanında Bal Evleri, bal satış noktaları hayalimiz gerçekleşiyor.”
“Üreten bir anneyim, çocuklarıma bunu bir meslek olarak öğretmek istiyorum”
Erdemli’nin Kösbucağı Mahallesi’nde 3’ü üniversitede 1’i ilkokulda okuyan 4 çocuğu bulunan ve arıcılık yapan Rukiye Aydın, çiftçilikle geçindiklerini ve masrafların çoğaldığını ifade etti. Arıcılığa bir kursa giderek başladığını söyleyen Aydın, arıcılıktan sağladığı kazancı çocuklarının geleceği için kullanmak istediğini vurguladı. Aydın, “Ben bir 10 yıl yaparım, çocuklarımın da bunu devam ettirmesini istiyorum. Her konuda hem ana arı, hem bal üretimi, organik bal her konuda çocuklarıma bunu bir meslek olarak öğretmek istiyorum” diye konuştu. Büyükşehir’in ekipman desteğinden duyduğu memnuniyeti ise, “Memnunuz Başkanımızdan. İnsanları, her kesimi düşünüyor” sözleriyle ifade etti.
“Benim işim arıcılık, bal olmazsa ben aç kalırım, ben açsam çocuklarım da açtır”
Erdemli ilçesinde kraliçe arı üretimi yapan Ahmet Eroğlu, “Bal üretiminde rekolte her geçen gün düşüyor. Sahte bal piyasaya girdi. İnsanlar mağdur, gerçek bala ulaşamıyor, çiçek balı yemiyorlar yeseler de bize ulaşamıyorlar. Birlik bu konuda birçok girişimde bulundu. Üreticilerimizden balı direkt alıp tüketiciye ulaştırıyorlar, onun dışında bütün ekipmanlar da % 100’lük artış var. Özellikle 2019-2021 yılı arasında 18 TL’lik kutu 40 TL’ye yükseldi, basit bir köpük kraliçe arı kutusu. Büyükşehir Belediyesi’ne çok teşekkür ediyoruz. Arıcılarımıza ekipman dağıttılar. Özellikle yeni başlayan arıcılarımız bundan faydalandılar. Desteklerinin devamını bekliyoruz, memnunuz sağ olsunlar” dedi.
Arıcılıktan kazandığı parayı işletmeyi büyütmek ve ailesini geçindirmek için kullandığını vurgulayan Eroğlu, “Başka bir gelirim yok. Benim işim bu; arıcılık. Bu yıl bal olmazsa ben aç kalırım, ben açsam çocuklarım da açtır” diye konuştu.
“Arılar kendini katlayabiliyor lakin kovanlar kendiliğinden artmıyor”
Erdemli’deki arı yetiştiricisi kadınları cesaretlendirme noktasında önemli çabalar gösteren Yıldız Zeynep Mavi, 20 yıldır sektörün içerisinde hem araştırma hem de üretim aşamalarında çalışma yürüttüğünü söyledi. Üretim girdi ve bakım maliyetlerinin üreticinin belini büktüğünü belirten Mavi, “Maliyetlerinin artması insanları alternatif meslek arayışına veya yan gelir sağlamak üzere farklı mesleklere yönlendirdi. Bazı sezonlar istediğimiz verimi yakalayamıyoruz. 3 ton bal beklerken, 500-600 kilo bal anca alabiliyoruz. Kötü geçirdiğimiz sezonların ardından maddi ve manevi desteğe ihtiyacımız oluyor. En büyük girdimiz kovan olarak karşımıza çıkıyor. Arılar kendini katlayabiliyor, koloni adetini artırabiliyoruz. Lakin kovanlar kendiliğinden artmıyor. Mesela 4-5 yıl önce bir sıfır kovan, langostrot tipi modern bir kovan 90-100 lira civarındayken, son iki yılda bu kovanın maliyeti 250-300 liraya kadar vardı” diye konuştu.
“Bu destekle petek alacak üreticinin maliyeti cebinde kaldı”
5-10 liralık bir arıcı körüğünün birkaç yıl içerisinde 70-80 liralık bir maliyete ulaştığını belirten Mavi, Büyükşehir’in içerisinde arıcı körüğü de bulunan ekipman desteğine değinerek, “Bu süreçte zorlandığımız anlar oldu. Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vahap Seçer’e ve proje ekibine bu anlamda teşekkür ederim. Daha geçen hafta en azından körük, arıcı maskesi ve petek hediye ettiler küçük ve orta ölçekli aracılarımıza, ihtiyaçlarını karşıladılar. Bu anlamda mesela bu hafta petek alacak olanlar petek almaktan vazgeçti, o maliyeti cebinde kaldı. Körük alacak olan körüğünü yeniledi, bunun sevincini çevremizdeki arıcılardan görebiliyoruz. Biz yerelde arıcılar olarak yalnız olmadığımızı hissediyoruz zaman zaman ama bunu her zaman hissetmek isteriz” ifadelerine yer verdi.
“Beni bu sektöre iten en büyük sebep doğaya olan borcumuz”
29 yaşındaki Yusuf Köktebe, Erdemli’de yaşadığını ve şu anda Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ali Koçman Meslek Yüksek Okulu Arıcılık Bölümü’nde okuduğunu söyledi. Bal üreticisinin en büyük sorunlarından birisinin piyasadaki sahte ballar olduğunu belirten Köktebe, “Ülkemizde gerçekten arıcılıkla geçinen çok fazla aile var. Öncelikle en büyük problemlerden birisi sahte bal. Sahte bal piyasada çok fazla. Bunu doğal olarak vatandaşın bilmesi çok zor. Bu anca laboratuvar ortamlarında bilinen durum” dedi.
“30 yıldır böyle bir hizmet, böyle bir destek almamıştım”
Arı yetiştiricilerinden Saim Korkmaz, “Bu destek bize ve diğer arıcı arkadaşlarımıza çok iyi geldi. Arıcılığı bırakma kararı aldığımız halde bu destekler bizi cesaretlendirdi. Mesleğimize devam etme kararı aldık. 30 yıldır arıcılık yapıyorum. 30 yıldır böyle bir hizmet, böyle bir yardım almamıştım” dedi.
Emel Özdemir ise mesleğe 3 yıl önce başladığını belirterek, “Arı ile ilgilenmeyi çok seviyorum. Doğduğum yerde doymak, kendi ayaklarımın üzerinde durmak, ev ekonomisine faydalı olan bir kadın olmak bana güç veriyor” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.