Büyükşehir Belediyesi olarak hiçbir hizmet alınmayan ancak aidat ödeme zorunluluğunun olduğu Mahalli İdareler İşverenleri Sendikası (MİS) üyeliğinden ayrılma ile ilgili konu Meclis’te ikinci kez gündeme geldi. Konu, oy birliğiyle Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edildi. Mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde (MEŞOT) bulunan kiracılardan takipli borçlar yönünden faiz ve avukatlık ücreti alınmaması, bahse konu borç ile tahakkuk eden diğer borçların yapılandırılması ve taksitlendirilmesi ile ilgili madde de görüşüldü. Meclis’te otogar esnafının geriye dönük kira borçlarına ilişkin yapılandırmaya gidildi.
Meclis’te 45 madde görüşüldü
Meclis toplantısında idareden gelen 26, komisyonlara havale edilen 16 ve gündem dışı 3 madde olmak üzere toplam 45 madde görüşüldü. Toplantıda Şehit Jandarma Uzman Çavuş Mert Kaya’nın isminin, Demokrasi Kavşağı’nın doğu tarafında bulunan üst geçide verilmesi ile ilgili madde, oy birliği ile kabul edildi. Ayrıca, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 10.08.2020 tarih ve 411 sayılı kararı ile onaylanan, Gülnar İlçesi, Büyükeceli Mahallesi’nde 380 kv. Akkuyu NGS – Mersin 380 TM Enerji İletim Hattı’nın imar planına denk gelen kısımlarına ilişkin hazırlanan 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliğine yapılan itirazlar ile ilgili konu da komisyonlara havale edildi.
“Hiçbir aşamada MİS’den yararlanmadık”
Meclis’te Büyükşehir Belediyesi’nin Mahalli İdareler İşverenler Sendikası (MİS) üyeliğinden ayrılması konusu da gündeme geldi. Konunun 2019 yılında da gündeme geldiğini belirten Başkan Seçer, “30 Nisan 2014 tarihinde üye olmuşuz. O tarihten bu tarihe kadar toplamda da 1 milyon 343 bin lira tahakkuk eden aidat miktarı var. Şu anda bakiye görünen 579 bin lira borç. Diğer kısmı ödenmiş. Bu borcun 252 bin 424 liralık kısmı 2018 yılının aidatı. Bizden önceki dönemde de ödenmemiş. 2019 yılında 298 bin 550 lira, 2020 yılında tahakkuk eden 298 bin 550 lira. Ne yapar MİS? Bizim sendikalarla yaptığımız toplu sözleşmelerde protokol maddelerine ilişkin çalışmalar, görüşmeler yapar. Bizim böyle bir talebimiz olmadı bugüne kadar. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nde 3 toplu sözleşme yaptık. Hiçbir aşamada da bu sendikadan yararlanmadık” dedi.
“Her yıl 300 bin lira gibi bir aidat ödememizi gereksiz görüyoruz”
Üyeliğin devam etmesini idare olarak uygun görmediklerini söyleyen Başkan Seçer, “Her yıl 300 bin lira gibi bir aidat ödememizi gereksiz görüyoruz. Şu kaygılar olabilir. Maalesef Türkiye’de bazı sendikalaşma hareketlerinin bazı siyasi, ideolojik yapıların arka bahçesi görevi gördüğü de bir realitedir. Ama benim bu alanlarda zaman kaybetme lüksümün olmadığını biliyorum. Şu sözü de vermiştim. Biz bu sendikadan ayrılalım, aklınıza şu gelebilir. ‘Belediye’nin şu anki yönetiminin, Belediye Başkanı’nın siyasi görüşüne yakın bir işveren sendikasıyla yeni bir sözleşme mi yapacaklar?’ sorusunu da gidermek için böyle bir şey yapmayacağımın burada açık taahhüdünü de verdim, sözünü de verdim. Ona rağmen geçtiğimiz dönemde bu teklifimiz reddedildi. Bir kez daha bu yıl için sizlerin huzuruna getirdim” diye konuştu. Konuşmaların ardından madde görüşülmek üzere Plan ve Bütçe Komisyonu’na havale edildi.
Büyükşehir ve Anamur Belediyesi, karşılıklı olarak davalardan vazgeçti
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Anamur Belediye Başkanlığı arasında ihtilaflı bulunan ve dava konusu edilen otogar tesisi, hal tesisi ve ilçe itfaiye merkezinin bulunduğu taşınmazlar için Anamur Belediyesi ile mutabakata varıldığından; bu hususlarda açılan davalardan feragat edilmesi ve taşınmaz üzerindeki tedbir kararının kaldırılması ile ilgili madde toplantıda oy birliğiyle kabul edildi.
Başkan Seçer konu hakkında, Büyükşehir Belediyesi ve Anamur Belediyesi çalışanlarına, bürokratlarına teşekkür ederek, “Anamur Belediye Başkanımız da burada. Orada her 2 belediye açısından sürüp gelen davalar vardı. Bu da bizim orada hareket alanımızı daraltıyordu. Bazı bölgelerde mağduriyet yaşayan vatandaşlar vardı. Anamur Belediye Başkanımız’la önce ben bir araya geldim, bu konuları görüştük. Grup sözcüleri de bu konuda bizlere katkı sundular. Daha sonra da bürokratlarımızla yaptığımız toplantıda hukuki alt yapısını da hazırladık. Her 2 belediyemiz açısından bu kararı almanın vatandaşlarımız açısından daha uygun olduğu düşüncesi ile karşılıklı olarak davalardan vazgeçtik. Anamur Belediyesi’nin de şu anda bu konularla ilgili sıkıntısı ortadan kalktı. Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin de kalktı. Taraflara teşekkür ediyorum. Meclisimiz’e bu konuda gösterdikleri tavırdan, komisyona sevk etmeden kabul etmelerinden dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi.
MEŞOT’ta bulunan kiracıların borçları yapılandırılıyor
Meclis’te mülkiyeti Büyükşehir Belediyesi’ne ait olan Şehirlerarası Otobüs Terminali’nde bulunan kiracılardan takipli borçlar yönünden faiz ve avukatlık ücreti alınmaması, bahse konu borç ile tahakkuk eden diğer borçların yapılandırılması ve taksitlendirilmesi ile ilgili madde de oy birliğiyle kabul edildi. Otogar esnafı, geriye dönük kira borçlarına ilişkin olarak vekalet ücreti ve tahsil harcını ödemeksizin peşin yüzde 35.7 indirim ile ya da 15 aya kadar borcunu Büyükşehir Belediyesi’ne ödeyebilecek.
“Diğer esnaflara ne yaptıysak, MEŞOT’a da yaptık”
Başkan Seçer, konuyu esnaflara karşı siyasi bir gösteriye dönüştürmenin yanlış olduğunu ifade ederek, “Bir kere bunun adını koyalım. Bu bir idari karar, bu para meselesi, bu idarenin bir tasarrufu. 10 ay, 20 ay, 30 ay. O zaman yazalım bir kağıda koyun tombala çekelim, ne çıkarsa bahtımıza. Bu yanlış bir yaklaşım. Ben yönetime geldiğimden beri bu yapı ile görüşüyorum. Her istediklerinde gelip benimle görüştüler. Ben de biliyorum ortam sıkıntılı. Pandemi döneminden önce benim yaklaşımım belli. Bir kere bunun adını koyalım, bizi insanlar izliyor. Sanki ben bu konuda bir dayatma getirmişim de şimdi 14 mü, 24 mü, 34 mü yapalım, hangi parti daha fazla esnaf dostu? Bu yaklaşım bir kere yanlış. Daha pandemi ortada yokken, ben yönetime yeni gelmişken, bu insanlarla oturdum, konuştum. Çözelim, hiç sorun yok. Birikmiş, halının altına atılmış bir sorun, bunu çözelim” ifadelerine yer verdi.
Daha önce MEŞOT esnafına bir rahatlama sağlandığını belirten Başkan Seçer, şunları söyledi:
“Ama onlar yerine getirmedi, ödemediler bu taksitlendirmeleri, yapmadılar bunu. Bir de pandeminin getirdiği, parlamentodan çıkan pandemi ile ilgili bir düzenlemeye dayanarak yaptığımız terkinler var, ertelemeler var. Kapalı kalmışsa, kira borcunu terkin ettik. Yani diğer esnaflara ne yaptıysak, MEŞOT’a da yaptık. Şimdi bu bizim daha önce sağladığımız imkanlardan yararlanmadılar ya da yararlanamadılar, bu iyi niyet, kötü niyet, onun tartışmasını da yapmıyorum ama geldiğimiz noktada böyle bir şeye çevirmeyelim rica ediyorum. Herkes söz alıp 20 ay, 15 ay, olmadı 18 ay. Bu yaklaşımı bir kere düzeltmenizi sizden rica ediyorum. Bu idari bir karar, bizim de bütçemiz var. Herkes geriden gelen bu sorunun çözülmesini istiyor ama yöntem konusunda tarzlarımız farklı.”
Büyükşehir’in icra takibinde 39 firma var
Mersin Büyükşehir’in icra takibine tabi tutulmuş toplam 39 firma olduğunu belirten Seçer, “Bu firmaların Mart 2020 tarihine kadar olan toplam borçlarının tutarı 3 milyon 316 bin 834 lira 71 kuruş. Toplam borç tutarının içerisinde kira borcu, KDV, gecikme faizi, vekalet ücreti, masraflar ve tahsil harcı bulunuyor. Az önce de Sayın Komisyon Başkanı Topkara’nın da söylediği gibi Belediye Kanunu’nun 18/H bendi gereğince biz bu düzenlemeyi yapabiliyoruz. Gecikme faizini, masrafları, tahsil harcı, bunları da biz ödemek kaydıyla, zamanı geldiğinde ve vekalet ücretinin % 80’i. Bizden talepleri hiç olmazsa yarısını almamamızdı. Buna göre toplam 3 milyon 316 bin 834 TL borcun 1 milyon 182 bin 873 TL’si düşmüş oluyor, affedilmiş oluyor. Kendi kesemizden affedeceksek arttıralım. Ama şimdi makul denen bir kavram vardır. Ne ifrat, ne tefrit. İkisini de reddediyoruz ama makulü arayalım, işin suyunu kaçırmayalım. Dengede tutmamız lazım. Gayet güzel söyledi Başkan. Sadece bizle kira ilişkisi olan MEŞOT değil. Birçok esnaf grubu var. Onlara da hak doğar. Adam ödüyor diye cezalandıralım mı? Kurumsal firmalar ödemiş, işin ciddiyetinde olanlar ödemiş. Kabul ediyoruz pandemi sorunu var. Şunu da belirteyim. İndirim miktarı toplam borcun yüzde 35.7’sine denk geliyor.”
Mart ve Haziran ayları arasında toplam 39 firmanın 487 bin liralık kira terkini ecrimisil üzerinden yine indirim haklarının baki olduğunu dile getiren Seçer, “Yapılmış bunlar. Bunlar alınmayacak. Bunlara ilave olarak şimdi bir de üzerine o aradı, bu aradı, siyasi saikler. Bu çok yanlış bir davranış. Bu doğru bir yaklaşım değil. Bu işin ciddiyetine halel getirir. Ben onun için böyle bir şeyin yanlış olacağını düşünüyorum. Ama meclisimiz çok ısrarlı ise burada bir pazarlık konusu asla yapamayız. Bunu komisyona geri iade ederiz. Onu da uygun bulmadığımı ifade etmek istiyorum ama yüce meclisin kararına saygılıyım. Oysa ki Sayın Topkara da söyledi diğer arkadaşlar da söyledi. Dengeyi komisyon kursun. Ben avukatlık ücretini kendileri söylediği için söylemek zorunda kaldım. Gerekirse hepsini almayalım. Gerekirse birkaç ay daha uzatalım. ‘Hayır’ dediler. Yani bir an önce artık bu ödensin. Neticede biz de kamunun haklarını savunmak zorundayız ve bu defter kapansın. 3 ay, 5 ay, niyeti olan 10 ayda da öder. Tekrar söylüyorum. Daha önce ben bu görüşmeleri yaptım. Ortada pandemi yoktu, aylar aylar önce. Oturdular, konuştular, geldiler, gittiler. Tırnak içinde açık çek verdim. Hukuk, kanun bize neyi cevaz veriyorsa, tamamına inisiyatif kullanıyorum. Evet diyorum. Yeter ki bu sorun çözülsün. Ama hala üzerinde polemikler yapılıyorsa ben burada artık iyi niyet aramıyorum. Takdir sizin” dedi.
Avukatlık ücreti alınmayacak, 15 aya kadar taksitlendirme yapılabilecek
Başkan Seçer ve Meclis üyelerinin önerilerinin ardından komisyon raporunda revizyon yapıldı. Seçer, konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, “Avukatlık ücretinin tamamını almıyoruz ve peşin ödeme dışında, peşin ödeme koşulları da var, isteyen gelip borcunu bize peşin de ödeyebilir. Taksitlendirme isteyenler 15 aya kadar, bunu kısaltabilir faizi ile birlikte. 0-15 ay arası peşin de ödeyebilir. Ben bunu 3 ay içerisinde kapatacağım, 5 ay içerisinde kapatacağım, 8 ay içerisinde kapatacağım. 15 aya kadar bunu çıkartıyoruz” dedi.
Mevsimlik tarım işçilerinin barınma alanları Meclis’te gündeme geldi
Başkan Vahap Seçer, dilek ve temenniler bölümünde Meclis üyelerinin gündeme getirdiği konuları değerlendirdi. Meclis üyeleri, mevsimlik tarım işçilerinin olumsuz koşullardaki barınma alanlarını da gündeme getirdi. Başkan Seçer, konuyla ilgili “Tarım işçileriyle ilgili biz pandemi sürecinde de çalışma yaptık. Konteyner kentler oluşturalım diye çalışmalarımız da var. Aslında bir hayli de yol aldık. Aslında fikir olarak da iyi ama bize çok ciddi bütçeler gerektiren konular. Ama orada yaşayan vatandaşlarımıza da tabi ki en azından insani yaşam koşullarını sağlayacak, onlara gıda yardımından yaşadıkları bölgelerde yollarına, altyapılarına kadar dokunacağımız alanlara da hiçbir beis yok, dokunabiliriz. Arkadaşlarımızla beraber bölge Meclis üyeleri olarak da özellikle Akdeniz bölgesinde yoğunlaşıyor. Beraber bir çalışma yaparsanız biz de memnun oluruz. Daha doğru işler yapabiliriz diye düşünüyorum” açıklamasında bulundu.
“Yeni bulvarlar açacağımız yerler var”
Başkan Seçer, gündeme getirilen konuları değerlendirirken yol ve asfalt çalışmalarına da değindi. Başkan Seçer, “Muhtemelen pazartesiden sonra da yeni ihale kapsamında bir dahaki toplantıda tam kesinleşsin açıklayacağım. Birçok bölgede yeni bulvar çalışmaları, yeni bulvarlar açacağımız yerler var. Önemli değişiklikler yapacağımız, trafiğin tıkandığı bölgeler var. O caddelerde trafiği çok rahatlatacak. Önemli çalışmalar başlayacak. Gelecek haftaki toplantımızda bunları sizinle paylaşacağım. Bizim öncelik istediğiniz bölgenize ait sorunlu yerleri de bize bildirirseniz biz önceliği oraya aldırabiliriz” dedi.
“Savaşın olduğu bölgede kim galip gelirse gelsin mağlup olan bir kişi var ki o da analar”
Meclis’te, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki çatışma da gündeme geldi. Meclis üyeleri, Azerbaycan’ın yanında olduklarını söyledi. Başkan Seçer de konuyla ilgili olarak “Gönül istiyor ki hiçbir bölgede savaş olmasın. Neticede savaşın olduğu bölgede kim galip gelirse gelsin mağlup olan bir kişi var ki o da analar. Çünkü anaların çocukları ölür savaşlarda ve bütün çocukların anneleri de değerlidir. Çünkü herkesin bir tane annesi vardır. Onun için istemiyoruz. Ama uluslararası hukuk vardır. Hiçbir ülke uluslararası hukuku çiğneyip de bir ülkenin haklarına tecavüz edemez. Bu da bir realitedir. Bunu da belirtelim. Biz de tabi ki kardeşlerimizin yanındayız ama savaş da istemediğimizi buradan belirtelim. Nedeni, gerekçesi ne olursa olsun toplumu üzen bir durumdur” ifadelerine yer verdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.