Başkan Kocamaz’ın yayımladığı mesaj şöyle; “Türk milleti bugünlere kolay gelmemiştir. Bin yıldır üzerinde yaşadığımız, her bir taşına, her bir parçasına terimizi ve kanımızı akıttığımız, kıl çadırlarla bağrını donattığımız, kilimlerle, yaygılarla üzerine kurulup, soğuk ayranlarımızı yudumladığımız bu cennet diyarın hikâyesi ansiklopediler taşıracak kadar uzundur. Her bir köşesini birbirinden incelikli camilerle, medreselerle, hanlarla, hamamlarla, kervansaraylarla süslediğimiz, her bir karışında türkülerimizin, şarkılarımızın, ağıtlarımızın yankısı olan bu aziz topraklar bizlere kolay ulaşmış değildir.
Son asırda yaşadığımız acılar, atlattığımız badireler bile tarihi doldurmaya yetecek kadar hüzün doludur. Anadolu Coğrafyası bizler için adeta ikinci bir Ergenekon olmuştu. Milletimiz sıkıştırılmış, devletimiz dağıtılmış, ülkemiz işgal edilmişti. Ya bu emperyalist tezgâhı dağıtacak ya da düşman süngüsü altında başı eğik olarak yaşayacaktık. Binlerce yıl boyunca özgür yaşamayı bir hayat felsefesi haline getirmiş, kimseye uşak olmamış asil bir millet için esaret asla kabul edilemezdi. Derken, milletin sinesinden bir büyük Gazi, bir Kahraman komutan çıktı ve 19 Mayıs 1919’da Samsun’dan tüm cihana Türk milletinin esir edilemeyeceğini ilan etti.
Memleket evlatları dört bir yandan bu çağrıya kulak verip, vazifeye atıldılar. Kuvayı Milliye adı altında müfrezeler oluşturularak işgalcilerle çarpışmaya başlandı. Çukurova’nın yiğit evlatları da derhal meydana atıldılar. Her türlü yokluğa ve zorluğa rağmen, mükâfatı yalnız Allah’tan umarak mermilerini namluya sürdüler. 27 Aralık 1921’de Tarsus’u, 3 Ocak 1922'de Mersin'i, 5 Ocak 1922 Adana’yı kurtaran Kuvayı Milliyeciler, Türk tarihinin zerefşan levhasına adlarını altın harflerle kazıdılar.
Bugün bizler vatanımızda huzur içerisinde yaşıyorsak, bunu kahraman ecdadımızın gösterdiği gayret ve fedakârlığa borçluyuz. Onların soylu mücadeleleri sayesinde memleketimizde başımız dik bir şekilde yaşayabiliyoruz. Çukurova’nın bereketli ve güzel toprakları, kahraman yüreklerin, cefakâr bileklerin ortaya koymuş olduğu bu kutsal ruh ile daha çok anlam kazanmış, gönlümüzdeki yerini ayrıcalıklı kılmıştır.
Atalarımız bizlere canları pahasına bu vatanı miras bıraktı, bizler de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Mersinliler! Mersin’e sahip çıkınız’ sözleri doğrultusunda Mersin’i hak ettiği seviyeye çıkaracak, her bir Mersinliyi kucaklayacağız. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız! 3 Ocak ruhu içimizde hala dipdiri yaşıyor! Çukurova Kuvva’cılarının, Toros yürekli kahraman atalarımızın torunları olarak memleketimizin selameti, milletimizin ve ülkemizin bekası için her türlü fedakârlığa hazırız. Allah tüm şehitlerimizden ayrı ayrı razı olsun, mekânlarını cennet, kabirlerini nur eylesin. Bizlere de onlara yakışır işler yapmayı nasip etsin.
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.