Bilgi:
Instagram'da @mersinhaber'i
takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz açıklamasında şunları kaydetti: “Bundan 73 yıl önce 6 Ağustos 1945'te insanlık tarihinin en korkunç saldırısı yaşandı. 2. Dünya Savaşı’nın en karanlık yüzü olan Hiroşima katliamında, ABD savaş uçakları Japonya’nın Hiroşima kentine, ‘küçük çocuk’ adı verilmiş atom bombası attı. Katliamda şehrin yarsından fazlası yok olmuş, ilk beş yılda 200 bin insanın ölümüne, on binlerce insanın da sakat kalmasına neden olmuştur. ABD’nin Hiroşima şehrine atmış olduğu atom bombası sadece Japonları öldürmedi, insanlık öldü.
“6 AĞUSTOS SOYKIRIM VE UTANÇ GÜNÜ OLMALIDIR”
Atom bombasını kullanılarak on binlerce sivilin öldürülmesi tarihe büyük bir insanlık suçu olarak geçmiştir. Bu sebeple 6 Ağustos insanlık tarihi açısından bir “soykırım” ve “utanç” günü olmalıdır. Nükleer silahlar insanlığın varoluşunu tehdit etmektedir. Dünya üzerinde bombayla egemenlik kurabileceğine inanan devletler, milyonlarca insanın her 6 Ağustos’taki çığlığına kulak tıkamamalıdır. Nükleer silahsız bir dünya istiyoruz.
Yüz binlerce sivilin öldürüldüğü saldırılar, atom bombasının ve savaşın karanlığını gösterirken, akıllarda usta Şair Nazım Hikmet'in Kız Çocuğu şiiriyle kalacak:
“Kapıları çalan benim, kapıları birer birer.
Gözünüze görünemem, göze görünmez ölüler.
Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar.
Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar.
Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu.
Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu.
Benim sizden kendim için, hiçbir şey istediğim yok.
Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk.
Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver.
Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.