ANKARA - Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Türkiye ile İsrail arasında Mavi Marmara konusunda ön anlaşmaya varıldığı haberleri üzerine, "Böyle bir mutabakat asla kabul edilemez. Mavi Marmara’da şehit edilen insanların kanı üzerine imzalanacak her türlü pazarlık anlaşma, mutabakat, gaflet ve dalalettir. Böyle bir mutabakatın altında imzası olanlar ne tarih önünde, ne de millet vicdanında bunun hesabını veremeyecektir.” dedi.
İsrail ile Türkiye arasında bir süredir sürdürülen gizli görüşmelerin ön anlaşmayla sonuçlanması ve bunun Dış işleri kaynaklarınca da teyid edilmesi üzerine Genel Başkan Kamalak yazılı bir açıklama yaptı. “AKP iktidarı dış politika da zaten iflas etmişti. Şehitlerin kanı üzerinden yaptığı bu mutabakat vicdanen de iflas ettiğinin göstergesidir” diyen Kamalak, bu mutabakatın sadece şehitlerin değil milletin ve yeryüzündeki bütün Müslümanların vicdanını sızlattığını vurguladı.
Mutabakatın imzalanmasının gerekçesini de soran Kamalak, “Gazze’ye uygulanan abluka mı kalktı? İsrail’in Filistinlilere uyguladığı devlet terörü mü son buldu? Elbette hayır. İsrail tazminat ödeyecekmiş. Para verecekmiş. Yazıklar olsun. Bu anlaşmaya imza koyanlara bir kez daha hatırlatıyoruz; Bu aziz millet tarihin hiçbir döneminde şehit kanlarını parayla satmamıştır. Bunu yapmaya kalkanlara da asla izin vermemiştir.” ifadelerini kullandı.
Mavi Marmara sürecinin ön plana çıkan tartışmalarından birinin de 'özür' konusu olduğunu hatırlatan Prof. Kamalak, “Evet, bugün Türkiye bir özür sorunuyla karşı karşıyadır. AK Parti iktidarı Türkiye’ye bir özür borçludur. Kandırdığı için şehit ailelerinden özür dilemelidir. Kandırdığı için Türk milletinden özür dilemelidir. Kandırdığı için Kudüs sevdalılarından özür dilemelidir. Kandırdığı Filistin halkından özür dilemelidir. Kandırdığı için yeryüzündeki bütün Müslümanlardan özür dilemelidir.” dedi.
Gelinen noktanın, Ak Parti iktidarının İslam dünyasına yönelik yanlış politikalarının bir sonucu olduğunu vurgulayan Kamalak, “İktidarın yanlış politikaları Türkiye’yi İslam dünyasında yalnızlaştırmış ve İsrail’in, ABD’nin yanına itmiştir. Eğer iktidar 13 yılda İslam Birliği için mücadele etseydi bugün İsrail’in, ABD’nin uydusu olmak zorunda kalmazdı” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail ile imzalanan mutabakatın Saadet Partisi’nin ısrarla vurguladığı, ‘Şahsiyetli bir dış politika” vurgusunun ne kadar önemli ve anlamlı olduğunu gösterdiğini hatırlatan Kamalak, “İnşaallah milletimiz zamanı geldiğinde bu utanç mutabakatını yırtıp atmasını bilecektir” dedi.
CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.