"Hükümetin yanlış siyaseti komşu ülkelerle ticareti yok etme noktasına getirdi"

Bilgi: Instagram'da @mersinhaber'i takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
ADANA - MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, AK Parti hükümetlerinin izlediği yanlış siyasetin komşu ülkelerle yapılan ticareti yok etme noktasına getirdiğini söyledi. Karakaya, Rusya ile yaşanan krizi ‘milli üretim ve milli ihracat hamlesi’ başlatarak fırsata dönüştürme çağrısı yaptı.

TBMM Genel Kurulu'nda MHP Grubu adına gündem dışı söz alan Karakaya, devam eden kriz sürecinde Rusya'nın Türkiye’ye yönelik bir dizi ekonomik yaptırım politikaları nedeniyle narenciye sektörünün düştüğü sorunları gündeme getirdi.

"ADANA TOPLAM ÜRETİMİN DÖTTE BİRİNİ KARŞILIYOR"

Karakaya, Türkiye'nin narenciyede 2014 verilerine göre yıllık 104 bin hektar alanda yaklaşık 3,8 milyon ton üretim ve yüzde 2,7’lik pay ile dünyanın 9. büyük üreticisi konumda olduğunu bildirdi. Toplam üretimin yüzde 95’inin Akdeniz ve Ege bölgelerinde gerçekleştiğine dikkat çeken Karakaya, “Seçim bölgem olan Adana ise 400 bin dekara yakın alanda 956 bin ton narenciye üretimiyle toplam üretimin 4’te 1’i paya sahiptir. 2014 yılı verilerine göre Türkiye narenciye ihracatı 1,6 milyon ton ve 942 milyon dolardır. Narenciye ihracatı yaptığımız ülkeler ise sırasıyla Rusya, Irak, Ukrayna ve Ortadoğu ülkeleridir.” diye konuştu.

"RUS GÜMRÜKLERİNDE ÜRÜNLER TAHRİP EDİLİYOR"

Rusya'nın uzun yıllardır narenciye sektöründe Türkiye ihracatının en büyük pazarını oluşturduğunu hatırlatan Karakaya, bu ülke tarafından uygulanan ambargo yüzünden üretici mallarının gümrük kapılarında ve depolarında kaldığını kaydetti. Karakaya, şöyle devam etti: "Rus gümrüklerinden gelen bilgilere göre, ihraç ettiğimiz narenciye ürünleri gemilerde ve gümrüklerde kasıtlı olarak bekletilmekte, ambalajları tahrip edilmektedir. Rusya mal ve hizmet satın almayı taahhüt ettiği iş adamlarımızı, ihracatçılarımızı ve üreticilerimizi, uluslararası hukukla güvence altına alınmış ticari sözleşmeleri bile hiçe sayarak mağdur etmektedir. Böylece ticaret ahlakına yakışmayan bir davranış ile ürünlerin pazar değeri de düşürülmüştür. Bahçede aldığı malın parasını peşin ödeyen ihracatçının durumu Rusların insafına kalmıştır. Bahçesindeki malını ihracatçıya vadeli satan üretici, alın terinin karşılığını alamadığı için perişandır. İhracatçıdan parasını alamayan üretici esnafa borcunu ödeyememekte, muaccel duruma gelen banka kredileri ile başı derttedir. Bahçede çalışan ve alın terinin karşılığını bekleyen binlerce işçi de üreticiden para alamadığı için perişan haldedir.”

"BORÇLAR YAPILANDIRILSIN, TARSİM DEVREYE KONSUN"

Oluşan zararlardan dolayı üreticinin borçlarının ertelenmesi, yapılandırılması ve zararın sigorta kapsamıyla ilişkilendirilerek TARSİM’in devreye sokulması gerektiğini söyleyen Mevlüt Karakaya, çözüm önerilerine ilişkin, "DFİF veya benzeri uygun kaynaklardan üreticilerimizin ve ihracatçılarımızın zararlarını karşılayacak tedbirlerin bir an önce alınması lazım. Narenciye pazarı genişletilmeli, yeni pazarlar bulunmalıdır.” şeklinde konuştu.

“Dünya, elbette Rusya’dan ibaret değildir” diyen MHP Genel Başkan Yardımcısı Karakaya, hükümete şu çağrıda bulundu: "Bundan sonra hiçbir dış pazara bağımlı kalmamanın çaresi aranmalıdır. Bu nasıl olacaktır derseniz; yaşadığımız krizi ve dünya ekonomik konjonktürüne bağlı olarak yaşanması muhtemel benzer krizleri milli ihracat hamlesini başlatmak için bir fırsat olarak değerlendirebiliriz. Sadece yaş sebze ve meyvede değil, bütün sektörlerde ihracat hedefiyle, ihracata yönelik yeni milli bir üretim modeli inşa edebiliriz. Bunun ilk adımı olarak, çiftçilerimizin girdi maliyetlerinin dünya girdi maliyetleri ile uyumlu hale getirilmelidir. Bu bizim parti projemizdir. Çiftçinin satın aldığı yaklaşık 3,5 milyar litre mazottan alınan ÖTV ve KDV kadar tarımsal destekleme verip; arkasından da çiftçi vergi ödemez ama lütfedip fedakarlıkta bulunup destek veriyoruz demek artık bizlere yakışmıyor. Bunun için vermiş olduğumuz kanun teklifinin bir an önce yasalaşması isteğimizdir. Bunları yapmak gerçekten zor değil. Bunlar öncelikle bir zihniyet işidir. Sadece inanca, kararlılığa ve heyecana ihtiyacımız var." CİHAN