Diş sıkmanın sebebi stres!

İSTANBUL - Diyetisyen A. Doğan Bircan, diş sıkma rahatsızlığının stres ve kapanış bozukluğundan kaynaklandığını söyledi. Bircan, bu hastalığın sonucunda birçok olumsuzluğun meydana geleceğini belirterek, "Alt yüz yüksekliği düşer, çene ucu ve burun ucu birbirine yaklaşır ve daha yaşlı bir görünüm oluşur." dedi.

Bruksizm olarak da adlandırılan diş sıkma hastalığının genel olarak gece uykusunda ortaya çıkan güçlü çene hareketleriyle kendini gösterdiğini vurgulayan Bircan, bu hareketin fonksiyon dışı alışkanlıklar arasında yer aldığını belirtti. Diş sıkma ve diş gıcırdatmanın gece veya gündüz, çiğneme veya yutkunma refleksi dışında gerçekleşen davranışlar olduğuna işaret eden Bircan, “Toplumumuzda da sıklıkla görülen bu rahatsızlıktan çoğu zaman hastanın kendisinin de haberi olmamaktadır. Diş sıkma alışkanlığının iki ana nedeni vardır. Bunlardan ilki stres; ikincisi ise kapanış bozukluğudur.” ifadelerini kullandı.

Bu etkilere maruz kalan insanın vücudunda önemli sonuçlar ortaya çıktığını kaydeden Bircan, şöyle devam etti: “Dişlerde aşınma ve sızlama oluşur. Dişlerde çatlak, kırık ve yer değiştirme görülebilir. Yanağın iç yüzünde beyaz çizgiler oluşur ve dilin etrafında dişlerin izleri görünür. Baş boyun ve yüz kaslarında ağrı oluşur. Alt yüz yüksekliği düşer, çene ucu ve burun ucu birbirine yaklaşır ve daha yaşlı bir görünüm oluşur. Alt çene zamanla öne doğru yer değiştirir ve konkav (iç bükey) profil görüntüsü oluşur. Yüz köşeli ve kare şeklinde görünür.”

Hastalığa karşı alınabilecek önlemler arasında gece koruyucularının sayılabileceğini ancak buna ek olarak bazı önlemler de alınabileceğini belirten Bircan şu uyarılarda bulundu: “Diş sıkma tedavilerinin amacı; dişlerde ve çene ekleminde oluşabilecek kalıcı zararları önlemek ve ağrıyı ortadan kaldırmaktır. Diş hekimi tarafından uygulanan, uyku sırasında dişlerin birbirleri ile temasını engellemek amacı ile alt ve üst çene dişlerinin arasına yerleştirilerek kullanılan ‘gece koruyucuları’, diş gıcırdatması semptomatik tedavisinde kullanılan en önemli araçtır. Ancak gece koruyucularının çoğunlukla tek başlarına yeterli olmayabilmektedir. Bu nedenle hastalığın sergilediği tabloya göre gece koruyucularının yanında bazı ek tedavilerinde uygulanması gerekmektedir. Bu tedaviler; stres terapisi, rahat uyumayı sağlayıcı önlemler, kas gevşetici ilaç uygulaması, hatalı yapılmış diş dolgusu ve kaplamaların yenilenmesi, eksik olan dişlerin yerine koyulabilmesi için protez uygulamalarıdır. Gece plağının yanı sıra günümüzde diş sıkma tedavilerinde en çok kullandığımız yöntemlerden biri de botoks uygulamalarıdır.”

CİHAN