İSTANBUL - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Rusya’nın ekonomik yaptırımlarını yadırgadıklarını vurguladı. Davutoğlu, “Bu yaptırımları büyük devlet anlayışına uygun görmüyoruz. Türkiye bu tür yaptırımlarla zora düşecek ülke değil. Biz de tedbirleri alıyoruz, alternatif planları yapıyoruz.” dedi.
Davutoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Toplantıda Türkiye-Rusya gerilimine değinen Davutoğlu, şunları ifade etti:
“Bizler siyasal krizi masa etrafında çözmeye gayret ederken, ekonomik yaptırımlar üzerinden ilişkilerimizin bozulmasına, doğasının değişmesine izin vermemeliyiz. Türkiye’nin sınırlarını, hava sahasını, deniz sınırlarını korumak bu ülkenin yönetimi olarak bizim için hak ve onurlu görevdir. Biz Suriye topraklarında herhangi bir müdahalede bulunmadık, herhangi bir ülkeyi hedef alan adım atmadık, saldırgan tutum göstermedik. Savunma görevimizi yaptık, uluslararası hukuka göre bu bizim en tabii hakkımızdır.
Sayın Putin’in iki gün önce tekrar devlet adamına yakışmayacak üslupla Türkiye’ye saldırması çerçevesinde de ifade ediyorum; 1 ay önce Türkiye’ye yöneltilmeyen suçlamalar şimdi niye yöneltilir. Sayın Putin 1 ay önce bizim Müslüman ülke olduğumuzu bilmiyor muydu? Sayın Putin 1 ay önce Sayın Cumhurbaşkanı ile Antalya’da G20 Zirvesi’nde buluştuğunda Türkiye’nin dış politikasını bilmiyor muydu? Türkiye DEAŞ ile işbirliği yaptıysa o zaman niçin konuşmadı. Söz konusu değil. Türkiye hiçbir terör örgütü ile işbirliği yapmadı, yapmaz, yapmayacak. Ama biz bugün kimlerin DEAŞ ve PKK gibi terör örgütleri ile Türkiye’yi rahatsız etmek üzere temas halinde olduklarını biliyoruz. Bu bağlamda ifade etmeliyiz ki Türkiye kendi sınırlarını, hava sahasını, demokrasisini, birliğini, bekasını en önemlisi de geleceğini korumak için ne zaman adım atması gerekirse hiç tereddüt etmeden atar. Bizler ülkemizin sınırlarını da korur, geleceğini de teminat altına alırız. Yaşananlara ilişkin belgelerimizi ortaya koyduk ve uluslararası zeminde haklılığımız kabul gördü. Rusya ve onun yanındaki birkaç ülke dışında hiç kimse Türkiye’yi eleştirmedi. Herkes Türkiye’ye uluslararası hukuktan kaynaklanan hakkını koruması dolayısıyla destek verdi. Olayda muğlak, tartışmaya açık bir taraf yok. Üzülerek ifade edeyim ki aradan geçen bu zamanda Rus yönetimi bu net tabloya rağmen olgun yaklaşım göstermedi. Günlerdir Rusya tarafından ağır ithamlara, uluslararası kamuoyu tarafından da yadırganan afaki, kimi zaman nezaketsiz suçlamalara maruz kalıyoruz. Biz her şeye rağmen sağduyu ile hareket ettik, Rusya ile senelere dayanan dostane ilişkilerimizin hatırına, Rus halkının Türkiye sevgisinin hukukuna riayet ettik. Rusya ile görüşmeye, fikir alışverişine hazırız. Ancak bize bir şey dikte ettirilmesine asla izin vermeyiz. Bunun yanında ülkemizin sınır güvenliği konusunda angajman kuralları bellidir, bunu defalarca deklare ettik. Kimse bizden bu konuda tavizkar olmamızı beklemesin. Bu konuda bundan sonra da hassas olacağız.”
Rusya’nın yaptırımlarına tepkili olan Başbakan, şöyle devam etti:
“Bu yaptırımları yadırgıyoruz. Bu yaptırımları büyük devlet anlayışına uygun görmüyoruz. Türkiye bu tür yaptırımlarla zora düşecek ülke değil. Biz de tedbirleri alıyoruz, alternatif planları yapıyoruz. Her şeyin çaresi var. Her duruma hazırız. Rusya’nın tutumu dolayısıyla etkilenen sektörlerimiz için tedbirleri alıyoruz. Enerji, ticaret, turizm alanında aldık. Bu tedbirleri güncelleyeceğiz.
Tabii Ukrayna’da gelinen noktayı da yakından takip ediyoruz. Ukrayna’nın siyasi birliğine, toprak bütünlüğüne verdiğimiz desteği kararlılıkla sürdüreceğiz. Ekonomi ve ticari alan başta olmak üzere her alanda işbirliğini sürdüreceğiz. Ukrayna’ya da yakında ziyaret yapacağız. Yine Ukrayna Cumhurbaşkanı’nı ülkemizde ağırlayacağız. Kırım halkının esenlik ve refahı da önemli. Kırım’ın Rusya tarafından işgalini tanımadık, tanımayacağız. Kırım tatarlarının sürgün ve baskıları kabul etmedik, etmeyeceğiz.”
Musul bunalımına da temas eden Ahmet Davutoğlu, “Bölgede terörle mücadele çerçevesinde eğitim ve donatım desteğimiz var. Bu desteğimiz Musul kurtarılıncaya kadar devam edecek. Tabii, eğitim birliğinin güvenliği için asker ve mühimmat ile ilgili tedbirleri almalıyız. DEAŞ’ın eğitim kampımızın olduğu bölgeye saldırısı bu konuda haklılığımızı gösterdi.
Türkiye Irak’ın toprak bütünlüğünü korumada kararlılığını sürdürecek. Bölgenin terör örgütlerinden arındırılması için kararlı olacaktır. “
CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.