İZMİR - CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel, tutuklu gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül’ü, Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. Sertel'le beraber giden İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ve Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık, Adalet Bakanlığı tarafından ziyaret izni çıkmadığı için meslektaşlarıyla görüşemedi.
Yaklaşık iki saat boyunca Dündar ve Gül'le görüşen Milletvekili Sertel, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Arkadaşlarımız dimdik ve moralli. Her ikisinin de gülümseyen bakışları gözümün önünden gitmiyor. Gülümseyerek direnmeye devam ediyorlar. Hiçbir umutsuzluk yok ikisinde de. İçeride okuyorlar ve yazıyorlar. Bu ülkede yazan, konuşan, düşünen, insanların özgürlüklerini hep savunduk, savunacağız da.” dedi.
'GAZETECİLERE İZİN YOK'
Adalet Bakanlığı’nın gazetecilere, meslektaşlarını ziyaret izni vermediğini söyleyen Atila Sertel, şunları kaydetti: "Biz bu Silivri’nin yabancısı değiliz. Altı yıl boyunca çok gittik geldik. Ben geçmişte 200’e yakın gazeteciyle birlikte Silivri’de tutuklu bulunan meslektaşlarımı ziyaret etmiştim. Şimdi ise Adalet Bakanlığı, gazetecilere izin vermiyor. Biz bugün buraya, İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Misket Dikmen ve Cumhuriyet Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık’la geldik fakat onlara izin çıkmadı. Ben gazeteci kökenli bir milletvekili olarak, gazetecilerin meslektaşlarını ziyaret etmesine Adalet Bakanlığı tarafından izin verilmesini istiyorum. Bu en kısa sürede gerçekleşmelidir.”
'YÖNETEMİYORLAR AMA YÜRÜTÜYORLAR'
Halkın haber alma özgürlüğü için mücadele veren gazetecilerin hapse atılsalar da, baskı görseler de gerçekleri yazmaya devam edeceğini belirten CHP Milletvekili Sertel, “Bizim arkadaşlarımızı dün de yıkamadınız, bugün de yıkamayacaksınız. Bizim arkadaşlarımız, halkın haber alma özgürlüğü için dün de mücadele verdi, yarın da mücadele verecek. Zannetmesinler ki içeriye attıkları gazeteciler kendi görüşlerinden, kendi inançlarından, gerçekleri yazmaktan vazgeçiyorlar. Asla vazgeçmiyorlar. Gün geliyor, haklılıklarını kanıtlayarak dışarı çıkıyorlar ve onlardan özür dileyen bir devlet yapısı oluyor. Bu özrü dilemek istemiyorlarsa en kısa yoldan adaleti sağlamaları lazım. Bu ülke, kin ve nefretle yönetilemez. Yönetemiyorlar ama yürütüyorlar ama bu yürütme nereye kadar? Adalet bir gün herkese lazım olacak. O zaman da eğer hak ve hukuk temelinde haksızlık yapılıyorsa biz onların da adil yargılanmaları için yanlarında olacağız, çünkü biz insan hak ve özgürlüklerinden yanayız.” diye konuştu. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.