Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesinde bu yıl 3.’sünü organize ettiği ‘Uluslararası Tarsus Festivali’, müzik ve eğlenceyi bir araya getirirken; sanat atölyeleri ve söyleşiler ile de vatandaşların yeni bilgi ve deneyimler edinmesine öncülük etmeyi sürdürüyor. Bu kapsamda Tarsus Müzesi, St. Paul Meydanı, Tarsusa’a Değer katanlar (TADEKA) Binası ve Siptilli Çarşısı gibi kentin tarihi dokuları arasında gerçekleştirilen, ünlü şeflerin yanı sıra alanında uzman pek çok ismin yer aldığı programlar, Tarsuslular tarafından severek geniş bir katılımla gerçekleşiyor. Etkinlikler sayesinde sevdiği ve ilgi duydukları isimleri yakından görme ve merak ettikleri soruları sorma imkanı bulan ziyaretçiler, festivalin genel atmosferinden son derece memnun kaldıklarını ifade ediyor.
Kopan: “Gelecek kuşakların kaynaklarını tüketiyoruz”
Sabahın erken saatlerinde çocuklara yönelik gerçekleştirilen atölyelerle başlayan programlar gün içinde yetişkinliklerin kendine bir şeyler bulabileceği etkinliklerle devam etti. Bu kapsamda Tarsus Müzesi’nde Yekta Kopan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Küresel İklim Krizi, Tarım ve Onarıcı Tarıma Geçiş’ söyleşisinde organik ve sürdürülebilir üretimin önemine dikkat çekildi. Kopan, 1970’li yıllarda ciddi bir üretim kriziyle karşı karşıya kalındığını belirtirken; o yıllarda ‘Limit Aşım Günü’nün 29 Aralık olduğunu vurguladı. Aradan geçen yarım asrı aşan sürede ‘Limit Aşım Günü’nün gerilere çekildiğini belirten Kopan, 2023 yılının 2 Ağustos’unda Türkiye’de bütün yıllık tüketim kaynaklarının tükendiğini vurgulayarak “Gelecek kuşakların su, hayvansal gıda ve diğer doğal kaynaklarını tüketiyoruz” şeklinde konuştu. Kopan, 2024 yılında Limit Aşım Günü’nün Haziran ayına kadar gerilediğini kaydetti.
Seymen: “Türkiye’nin açlıktan kırılmasının nedeni üretimin, köylerin bitirilmesi”
Cem Seymen ise aynı söyleşide yerinde ve organik üretimin önemine dikkat çekti. Seymen, çiftçiyi yerinde desteklemenin öneme değinirken, “Önerdiğim şey; yeni bir yaşam biçimi. Yeni bir mantaliteye ihtiyaç var” dedi. Çiftçinin yerinde desteklenmesi meselesi üzerinde duran moderatör Yekta Kopan’ın, ‘Yerel üreticinin sesini duyurmak için yerel yöneticilerin neler yapması gerektiğini’ sorması üzerine Cem Seymen de “Kırsalı kooperatiflerle birleştirmek gerekiyor. Türkiye’nin açlıktan kırılmasının nedeni üretimin, köylerin bitirilmesi” diye konuştu. Seymen, belediyelerin bu noktada oldukça önemli olduğuna dikkat çekerken, çiftçinin desteklenmesi meselesini de bir kurtuluş mücadelesine dönüştürmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Yekta Kopan’ın Tarsus Müzesi’nde 400’den fazla katılımcının zaman ayırarak kendilerini dinlemeye geldiklerini belirterek ‘Demek ki hala umut var’ dediği söyleşi; Başkan Seçer’in Cem Seymen’e; Başkan Boltaç’ın ise Yekta Kopan’a çiçek takdimiyle noktalandı.
St. Paul Meydanı’nı lezzet kokuları sardı
St.Paul Meydanı’nda gerçekleşen bir başka etkinlikten ise, lezzet kokuları yükseldi. Ünlü şef Ferhat Bora ‘Tatlı bir tabak Tarsus’ temalı gastronomi sunumunda Mersin ve Tarsus’a has; Tarsus çöreği, Tarsus Sarıulak zeytinyağı ve narenciye ürünleri birleşiminden Tarsus tatlısı yaptı. Bora; etkinlikte Tarsuslulara özel kendi deneyimlerinden yola çıkarak, pişirme gerektirmeyen ve evde bulunan malzemelerden herkesin çok seveceği yeni bir tatlı ortaya çıkardı. Gastronomi öğrencilerinin de yer aldığı etkinlikte, şef Bora tatlı yapımında dikkat edilmesi gereken teknik bilgiler paylaştı. Etkinlik bitiminde Tarsus tatlısı herkese ikram edildi.
Prof. Dr. Uzun, söyleşide mutlu yaşamanın sırlarını ele aldı
Boğaziçi Üniversitesi Gözlükule Kazı Evi’nde Prof. Dr. Bilge Uzun tarafından hazırlanan ‘Her Güne Güneş Doğar: Mutlu Yaşamın Sırrı’ söyleşisi gerçekleşti. Mutluluk üzerine konuşan ve yurtdışındaki seyahat anılarından bahseden Uzun, Tarsus’un kültürel çeşitliliğine değindi. Uzun’un anlatımıyla gözleri kapalı şekilde nefes egzersizleri yapan katılımcılar, söyleşiye yoğun ilgi gösterdi. Prof. Dr. Uzun, söyleşinin sonunda hayranlarının kitaplarını imzaladı.
Toker ve Polatoğulları ‘Oyunculuk Serüvenimiz’ adlı söyleşide buluştu
Beyazperde ve televizyon dizilerinin sevilen isimleri Olgun Toker ve Diren Polatoğulları da, festivalde sevenleriyle buluştu. Tarsus Müzesinde gerçekleştirilen ‘Oyunculuk Serüvenimiz’ konu başlıklı söyleşide vatandaşlarla bir araya gelen Olgun Toker ve Diren Polatoğulları, interaktif şekilde gerçekleşen programda katılımcıların sorularını da yanıtladılar.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde gördükleri eğitimle oyunculuğa başladıklarını ifade eden Toker ve Polatoğulları; kendi hayat hikayelerinden kesitlerle birlikte, oyunculuk yaşamlarının kilometre taşları, meslek hayatlarında karşılaştıkları zorluklar ve sanat dünyasının güzelliklerini dile getirdiler. Toker ve Polatoğulları, oyunculuk hayali kuran gençlere disiplinli ve inançlı çalışmanın önemi konusunda yol gösterici tavsiyelerde bulundular. Konuklar, söyleşi sonunda sevenleriyle hatıra fotoğrafı da çekildiler.
Tarsus’un pancarı ünlü şefin elinde sanat eserine dönüştü
Festivalde Tarsus’un eşsiz lezzetlerinin de sunulmasıyla adeta lezzet şovuna da dönüştü. Alanında birbirinden başarılı şeflerin konuk edildiği festivalde Şef Gökhan Çilak ‘Tarsus’un Kayıp Lezzetleri: Yavaş Gıdanın İzinde Bir Miras’ isimli gastronomi sunumunu gerçekleştirdi. Tarihi Siptilli Çarşısı’nda Tarsus’a özgü ‘Tarsus Pancarı’ ile Ekşili Pancar yemeği yapan Çilak, solw food akımını anlattı. Yerel malzemelerle sürdürülebilirliği de desteklemek istediklerini kaydeden Çilak, Tarsus’un beyaz pancarı gibi benzersiz bir ürünü tanıtacaklarını söyledi. Yerel tarımı koruma misyonu da elde ettiklerini de söyleyen Çilak, eşsiz yemek sunumu ile katılımcıların beğenisini kazandı.
Tarsuslu yazar, etkinlikte felsefe dünyasına dair önemli bilgiler paylaştı
TADEKA Binası’nda gerçekleştirilen etkinliklerden biri de Tarsus doğumlu, gazeteci, yazar ve fotoğrafçı Uğur Pişmanlık tarafından gerçekleştirilen Belgesel Gösterimi oldu. Etkinlikte, Pişmanlık senaryosunu kendi yazdığı ‘Rasyonel Bir Filozof Anaksagoras’ adlı eserini Tarsuslularla birlikte izledi. Etkinlikte, düşünce dünyasına adını yazdıran ve önemli katkılar sunmuş olan filozof Anaksagorası’ın hayatı ele alındı.
Kentin dört bir yanından müzik sesleri yükseldi
Gün boyu süren etkinliklerde İtalya, Bulgaristan, Litvanya, Slovakya, Çekya Cumhuriyeti gibi farklı ülkelerden gelen dans ekiplerinin sahne performansları göz doldururken dans ritmine eşlik eden vatandaşlar eğlencenin tadını doyasıya çıkardı. 7’den 70’e her yaşın kendine uygun etkinlikleri bulabileceği festivalde Kültür Park’ta STAGE Çocuk Konseri ile yer alırken, Yarenlik Alanı’nda Tarsus Folklor Araştırmaları Derneği Korosu’nun verdiği konserde Anadolu coğrafyasından ve bu yöreye özgü parçalar seslendirildi. Birbirinden farklı grupların sahne aldığı konserler TADEKA Ritim Grubu, Tarsus Türk Halk Müziği Derneği Korosu ve Tarsus Türk Sanat Musikisi Derneği konserler ile devam etti. Akşam saatlerinde ise Tarsus İnleyen Nağmeler Derneği Korosu’nun vermiş olduğu konserde çalınan parçalarla Tarsuslular nostaljik anlar yaşadı.
Etkinliklerin bir diğer adresi ise St. Paul Meydanı oldu. Burada da yerel grup ve sanatçılardan ilk olarak Empoze&Ozi Conrad ardından Tayfa Band ve Orenda Band sahne aldı.
Festivalde, pek çok patili dostumuz yeni ve sıcak yuvalarına kavuştu
Festivalde gerçekleşen güzelliklerden bir tanesi de Büyükşehir Belediyesi’nin pek çok patili dostun kendine yeni bir sıcak yuva bulmasına destek olması oldu. Festivalde, Kaşlı Geçici Hayvan Bakımevi’nde kalan sokak canlarının sahiplenilmesi için Büyükşehir’in oluşturmuş olduğu alanda pek çok sahipsiz dost, yeni ailelerine kavuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.