Başkan Özdemir yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
Denizin içine doğru 15 metre, denizden karaya doğru 100 metre olmak üzere, toplamda 115 metre enindeki sahil bandı, deniz kaplumbağalarının üreme alanı ve kum zambaklarının yaşam alanı olması nedeniyle Hassas Koruma Alanı olarak ilan edildi.
Bu kararla birlikte, 83 dekarlık bir alanda, bilimsel araştırmalar haricinde, herhangi bir faaliyette bulunmak neredeyse imkansız hale geldi. Bir başka ifade ile bahsedilen alan tam koruma altına alınmış oldu.
Bu kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından sonra, özellikle yerel basınımızda çıkan bazı haber ve yorumlarda, Alata Enstitüsüne ait toplam 2.740 dekar büyüklüğündeki arazinin sadece 83 dekarlık kısmının koruma altına alındığı, geri kalan büyük miktardaki arazinin koruma kapsamında olmadığı şeklinde yanlış bir algının yansıtıldığını gördük.
Aslında gerçek durum oldukça farklıdır.
Sahil bandında yer alan 83 dekarlık alan Hassas Koruma Alanı olarak ilan edilmiştir.
Mersin-Erdemli Yolunun güneyi ile Hassas Koruma Alanı olarak ilan edilen sahil bandı arasında kalan Enstitü arazisi Nitelikli Koruma Alanı olarak belirlenmiştir.
Yolun kuzeyinde kalan Enstitü arazisinin bir kısmı Sürdürülebilir Koruma Alanı olarak belirlenmiş olup, geri kalan kısmının statüsünün belirlenmesi ile ilgili teknik çalışmalar devam etmektedir.
Görüldüğü gibi, Alata Araştırma Enstitüsüne ait arazinin tamamına yakın bir kısmı farklı statülerde koruma alanı olarak ilan edilmiş durumdadır.
Bazı rant çevreleri, 2000’li yılların başından bu yana Alata Enstitüsüne ait arazilerin özellikle karayolunun güneyinde kalan kısmının turistik ve yerleşim amaçlı yapılaşmaya açılması için yoğun bir lobi çalışması yapıyorlardı.
Mersin Ticaret Borsası olarak, bu tartışmaların başladığı ilk andan itibaren Alata arazilerinin tarımsal ar-ge, eğitim ve üretim amaçlı olarak kullanılması gerektiğini savunduk. Bu alanın kentimiz için adeta bir akciğer konumunda olduğunu belirterek, burayı korumanın genç nesillere ve kentimize karşı borcumuz olduğunu her platformda dile getirdik.
2005 Yılında yaptığımız son derece kapsamlı açıklamalarla, buranın niçin korunması gerektiğini ekonomik, sosyal, çevresel ve beşeri gerekçelerini ortaya koyarak anlatmaya çalıştık. Mücadelemizin bu şekilde olumlu olarak sonuçlanmasından dolayı son derece mutlu olduk.
Alata’nın koruma altına alınmasını sağlayan kararlardan dolayı başta Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Alata Araştırma Enstitümüzün ilimiz, bölgemiz ve ülkemiz tarımına güzel hizmetler sunmasını diliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.