Başkan Kocamaz'dan Akkuyu Açıklaması

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 1/100 binlik Mersin İl Çevre Düzeni Planı’nın onaylanmasından sonra bazı kişi, grup ve siyasi partilerin kamuoyunu yanıltmak ve nükleer santral onaylanmış gibi tezvirat yapmaları üzerine bir açıklama yapma gereği duymuştur. Başkan Kocamaz’ın kamuoyuna yaptığı açıklama şöyle;

“Sevgili Hemşehrilerimiz,

Büyükşehir Belediyemizin son belediye meclis toplantısında yaşanan olaylar konusunda lütfen biraz zaman ayırarak, gündemle oluşturulmaya çalışılan algı ve olaylar hakkında bilgi sahibi olunuz.

Şunu bilmelisiniz ki, söylendiği ve çarpıtıldığı gibi Büyükşehir Belediye Meclisi nükleere kesinlikle evet dememiştir. Çünkü Çevre Düzeni Planı’nda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, zaten nükleer santrali Akkuyu’ya işlemiştir. Nükleere ‘evet’ diyen 2013’te içerisinde Sayın Aytuğ Atıcı’nın da bulunduğu parlamentoda yasa ile bu işi düzenleyen milletvekilleridir.

Bu yasa çıktığında CHP bunu Anayasa Mahkemesi’ne götürmüş. Ancak, Anayasa Mahkemesi, “Uluslararası anlaşmalar Anayasanın da üzerinde bir değere sahiptir” diyerek yetkisizlik kararı vermiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin bile yetkisizlik kararı verdiği yerde, Büyükşehir Belediye Meclisi’nin yasalar ve Anayasanın, hatta AYM’nin üzerinde karar alma yetkisi olabilir mi? Bunu kamuoyunun ve sizlerin değerlendirmesine bırakıyoruz.

Maalesef o dönemde TBMM’de olup da görevini yapamayanlar, bugün olayı saptırıp, bir kısım insanları da kullanarak olayı şova çevirmişler ve Büyükşehir Belediye Meclisi Toplantısını sabote etmişler, dolayısıyla bizzat bizim demokratik ve iyi niyetli olarak meclise izleyici olarak alma düşüncemizi kötüye kullanmışlardır.

Biz istese idik, bu kötü niyetli grubu, milletvekilleri de dahil olmak üzere meclis toplantısına almayabilirdik. Ama biz gayet demokratik bir tavırla meclise gelip izlemelerine izin verdik. Mecliste bizzat hiçbir hakkı olmadığı halde Sayın Aytuğ Atıcı söz istedi. Tabiidir ki bizim böyle bir talebe olumlu cevap vermemiz mümkün değildi. Zira yasalara göre o mecliste sadece belediye meclisi üyelerinin söz hakkı vardır. İzleyicilerin sadece meclis çalışmalarını izin verildiği takdirde takip edebilmesi mümkündür.

Benim şahıs olarak nasıl ki TBMM’de söz isteme ve konuşma hakkım ve yetkim yoksa, Büyükşehir Meclisi’nde de meclis üyeleri dışında milletvekili de olsa konuşma hakkı yoktur.

Bunu Sayın Aytuğ Atıcı en az sade bir vatandaş kadar bilir.

Ancak amaç sadece meclis çalışmalarını sabote etmek, provokasyon ve şov yapmak olduğundan böyle nezaketsiz bir tutum sergilenmiş, Mersin, ulusal ve hatta dünya medyasında böyle bir olumsuzlukla yer almıştır.

Şunu herkesin bilmesini isterim ki, benim şahsi olarak nükleere evet demem söz konusu olamaz. Nedenlerini defalarca kamuoyuna açıkladım.

Daha önce yaptığımız görüşmelerde CHP İl Başkanı ve milletvekillerine olayı tüm detayları ile aktardım. Hükümetin geri adım atması ve tazminatı göze alması dışında ne milletvekillerinin, ne de Büyükşehir Meclisi’nin bir çözüm üretemeyeceğini açıkça söyledim.

Zaten 2013 yılında bakanlığın hazırlattığı 1/100 binlik planda Akkuyu bölgesi nükleer santral alanı olarak işaretlenmiş, daha sonra çıkarılan yasalarla bu tesis stratejik yatırım tanımına sokularak; Kıyı Kanunu, turizm alanları ve orman alanları dışında bir statüye kavuşturulmuştur.

Kaldı ki 2015 Ocak’ında şahsım olarak ÇED raporuna itiraz ederek, açık tavrımı da belirlemişim. Maalesef ÇED ile ilgili açtığımız dava henüz sonuçlanmış da değildir.

Bu durumda milletvekillerine de oluşabilecek 2 şıktan söz ettim.

Ya Çevre Düzeni Planı belirtilen bölge dışında tutularak kabul edilecek, Mersin’in önü açılacaktı.

Ya da tamamen rafa kaldırılacak, Mersin’in gelişmesi ve yatırımlar duracaktı.

Ancak her iki durumda da çıkarılan kanunlar ve uluslararası anlaşmalar nedeniyle bütün itirazlara rağmen bu tesis yapılacaktı.

Tüm sivil toplum örgütleri, sanayi ve ticaret çevresi, inşaat çevreleri dört gözle bu planı bekliyor ve bir an evvel çıkarılması için de talepte bulunuyorken kentin önünü ve meclisi tıkamanın kime ne faydası olabilirdi. İşsizliğin en önemli sorun olduğu kentimizde yeni yatırımlara şiddetle ihtiyaç duyulduğu, iş yerlerine ve belediyemize her gün yüzlerce iş talebi yapıldığı herkes tarafından bilinmektedir.

Böyle bir ortamda planla ilgili defalarca toplantılar yapılmış, bir araya gelinmiş ayrıca komisyonlarda çok detaylı görüşmeler yapılarak oy çokluğu ile de bir karar alınmış.

Bize düşen bu komisyon kararını meclise taşıyıp, olumlu ya da olumsuz bir karar alınmasını sağlamaktır.

Neticede meclis oy çokluğu ile komisyon kararını onaylamıştır.

Bu karar meclise gelmeden önce bizzat CHP İl Başkanıyla yaptığımız bir telefon görüşmesinde “Bu nükleer nasıl olsa yapılacak. Bunun günahını hiçbirimiz çekmeyelim, söylediğiniz gibi bölgeyi plan dışında bırakın, nükleerin günahını ne siz çekin, ne de biz çekelim” ifadesini kullanmıştır.

Şimdi bakıyorum da Sayın CHP İl Başkanı da bana söylediği sözleri unutup şov mangasına katılmış, bana söylediğinin hilafına ifadelerde bulunmaktadır. 

Şunu herkes de biliyor ki, Mersin 1/50000’lik plan nedeniyle oldukça fazla zaman kaybetti.

Akkuyu konusundan hükümetin geri adım atmayacağını bile bile Mersin’in önünün açılmaması, yatırımların durması, istihdam sorununun her geçen gün artmasına rağmen sırf şov maksadıyla Mersin’in gündeminin bu şekilde meşgul edilmesini anlamak mümkün değildir.

Söylenen her kem söz ve atılan iftara, çıkarılmak istenen fitne ve oluşturulmak istenen tezvirat sahibine aittir. 

Sevgili Hemşehrilerimiz,

Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi aldığı her karardan sorumludur. Ancak, sayın milletvekillerinin de TBMM’de çıkarılan yasalardan sorumlu olduğu gibi Akkuyu ile ilgili de aynı sorumluluğu taşıdığı unutulmamalıdır.

Zaman her şeyin ilacıdır. Gerçek mutlaka kadirşinas halkımız tarafından en doğru şekilde anlaşılacaktır.

Bu vesile ile siz değerli halkımızı ve kamuoyunu saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

Kamuoyunun bilgisine arz olunur.”