MTSO olarak çalışmalarımıza ara vermeksizin devam ettik. Sıcak Mersin ikliminin rehavetine kapılmadan yaz ayları boyunca tüm Mersin dinamikleri ile kentimizin ekonomisi başta olmak üzere tüm sorun ve konularıyla ilgili bir araya geldik, ortak aklı yakalamaya çalıştık. Bu noktada mutlulukla ifade etmek istediğim bir konu var: Eskiden iş dünyası olarak yerel yönetimlerle etkin bir iş birliğine girmek konusunda zorluk yaşıyorduk. Çünkü yerel yönetimler ekonomik konuları birincil görevleri arasında görmüyorlardı. Son yaşadığımız yerel seçimlerden sonra göreve gelen gerek Mersin Büyükşehir Belediyesi, gerekse diğer belediyelerimizin MTSO ile birlikte uyum içinde çalışmaları, ekonomik sorunların çözümünde iş birliği yapma istekleri, hatta bu konularda MTSO ile birlikte ortak proje ekipleri kurma önerileri bizleri olağan üstü mutlu etmektedir. Bu işbirliği çabaları bizlere gerçekten umut vermektedir.
Yerel yönetimlerden gördüğümüz bu samimi iş birliği çabası hem Büyükşehir Belediyesi, hem de başta Akdeniz ve Yenişehir Belediyelerimiz olmak üzere, Mezitli ve Toroslar Belediyelerimiz sınırları içinde en az birer büyük proje hazırlama planlarımıza hız verdi. Sağlıktan turizme, tarımdan sosyal işlere kadar farklı konuları kapsayan bu projeleri yerel yönetimlerimizle işbirliği içinde ortaklaşa yapacağımıza inanıyoruz. Ben bu anlamda Başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer olmak üzere, samimiyetleri ile bize destek veren Akdeniz Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Gültak’a, Yenişehir Belediye Başkanımız Sayın Abdullah Özyiğit’e, Toroslar Belediye Başkanımız Sayın Atsız Afşın’a ve Mezitli Belediye Başkanımız Sayın Neşet Tarhan’a Mersin iş dünyası adına teşekkür ediyorum. Artık ekonominin yerel yönetimin temel konularından biri olduğunu bilen yerel yöneticilerimiz var. Ve inanıyorum ki bu dönem yerel yönetimlerin görev ve yetki alanı içinde olan tüm ekonomik alt yapı sorunlarını çözeceğimiz bir dönem olacaktır.
Belki önce fikirlerin olgunlaşması adına daha çok bir araya gelme, sorunları ilk ağızdan dinleme şeklinde olsa da, biz bu buluşmaların kısa sürede somut projelere, somut elle tutulur, gözle görülür çözüm ve çalışmalara döneceğine inanıyoruz.
“Artık Mersinde bir şeyler değişecek”
İşte bu anlamda geçtiğimiz hafta Mersin Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Vahap Seçer’i Mersin Sanayi Sitesi Sanayicileri ile bir araya getirdik. Sorunlar daha önce bilmediğimiz sorunlar değildi ama ilk ağızdan duyulması, sorunları yaşayan sanayicilerin ve esnafın bunları doğrudan Sayın Başkana iletmesi çok önemli ve etkili oldu. Sayın Başkanın ekonomi dünyasına yakın bir kişi olması, üretimin içinden gelmesi de bizim için fırsat olacaktır. Evet, elbette devletimizden beklediğimiz orta ve büyük ölçekli yatırımlar vardır ama yerel yönetimlerimizin de küçük dokunuşlarla yapabileceği, çözebileceği sayısız ekonomik sorun vardır. Biz bu anlamda MTSO olarak yerel yönetimlerin yanındayız, birlikteyiz. Özellikle şunu tüm Mersin toplumu ile paylaşmadan geçemeyeceğim. Bu samimi iş birliğinin içeriği ve detayları belki toplumda çok bilinmiyor olabilir ama şunun altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum ki, Mersin’de bulunan tüm yerel yönetimler, hangi siyasi parti olursa olsun gerçekten siyaset üstü davranma nezaket ve kültürünü göstermektedirler. Ayrımcı ve partizan değil tam aksine birleştirici ve siyaset üstüler. Tüm Belediye başkanlarımızın farklı siyasi partilerden gelmiş olmalarına rağmen, siyaseti bir yana bırakarak, Mersin ortak paydasında birleştiklerini görmek biz iş dünyasını sevindirmektedir, Mersinlileri de sevindirmektedir. Mersin yıllardır bu kısır çekişme ve kavgalardan bıkmıştır. Mersin sadece ve sadece uyum içinde çalışan kurumlar görmek istiyor ve hizmet bekliyor. Değerli Belediye Başkanlarımızın söz konusu Mersin olduğunda gösterdikleri bu ortak akıl, samimi iş birliği ve birlikte çalışma niyetleri bence Mersin’in önündeki en büyük engeli kaldırmıştır. Artık Mersin’de bir şeyler değişecek…
“Üretmek ve ürettiğimizi ihraç etmek zorundayız”
Eylül ayı içinde MTSO olarak önemli bir buluşmaya imza attık. Ekonomik sorunlar yaşadığımız bu günlerde sanayiciye, tüccara, esnafa, girişimcilere, ihracatçılara vizyon verecek, önlem almalarını sağlayacak, kısa, orta ve uzun vadede önlerini görmelerini sağlayacak bir konferans düzenledik: EKONOMİDE ÇIKIŞ YOLLARI… Konferansa Türkiye çapında tanınmış, saygın konuşmacılar davet ettik. Sadece konuşmalarla değil, katılımcıların da soru ve katkılarıyla önemli sonuçlar ortaya çıktı. Fakat toplantının özünde ortaya çıkan şey şu oldu: Üretmek ve ürettiğimizi ihraç etmek zorundayız. Ayağımızı yorganımıza göre uzatacağız, tasarruf edeceğiz, verimliliğe odaklanacağız. Ekonomi bisiklete binmek gibidir, pedalı çevirmeyi bırakırsanız bisiklet bir süre gider ve düşersiniz. Pedalı çevirmek zorundayız, yani üretmek zorundayız. Üretimde verimliliğe odaklanmak zorundayız. Ve özellikle ne üretirsek üretelim bunu ihracata entegre edecek yollar bulmak, bu konuda daha agresif bir dış ticaret çabası göstermek zorundayız.
“Üreten Türkiye hedefimizdir”
Artık günümüz dünyasında üretmeyen ülke kalmadı. Her ülke öyle veya böyle bir şeyler üretiyor ve her ülke ürettiğini yurt dışına satmak istiyor. Bu da dünya çapında rekabetçi bir pazar yaratıyor. Böylesi sert ve acımasız bir dünya pazarında yerimizde oturarak pazar da bulamayız, pazarlarımızı da koruyamayız. Mersin iş dünyası olarak üreten ve ürettiğimizi ihracata entegre etmeyi başaran bir kentiz ama potansiyelimiz çok daha fazla. MTSO olarak ihracatı başat gündemimiz yapacağız ve bunu Mersin’de bir sefereberlik haline getireceğiz. Ülke ekonomimizi güçlendirip, istihdam sorunumuzu çözecek şey üreten Türkiye olmaktır. Cari açığımızı kapatacak tek şey ise ihracattır. Bundan dolayı üretene destek verilmeli, ihracat yapana destek verilmelidir. Eğer bir rant yaratılacaksa da bu ülkemizin ekonomik sorunlarının tek çözümü olan üretimde yaratılmalı, üretim özendirilmelidir. Üretim dışı alanlara yaratılan rantlar binlerce sanayicinin üretimden çıkmasına neden olmuştu. Elbette her sektör ülkemiz için önemlidir ama üretim tek çıkış yolumuzdur. Girişimler üretim yapamaya daha çok özendirilmelidir, bunun da yolu üretimi desteklemektir. Üreten Türkiye hedefimizdir…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.