Bilgi:
Instagram'da @mersinhaber'i
takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün toplanan Bilim Kurulu Toplantısının ardından yazılı açıklama yaparak mutasyonun, virüsün yayılım hızını artırdığına dikkat çekmişti. Bakan Koca bugün de kameralar karşısına geçerek açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de Koronavirüs vakasının görülmesinin üzerinden bir yıl geçtiğine değinen Bakan Koca bu süreç içerisinde ülke genelinde yaşananları anlattı. Koronavirüsle savaşın küresel bir savaşa benzediğini belirten Bakan Koca salgının 1 Aralık 2019’da Çin’in Vuhan kentinde başladığını ilk haftalarda virüsle ilgili pek bilginin olmadığını şu anda uğradığı her mutasyonda dahi bilgi sağladıklarını, aşı çalışmalarında atılan adımların başarısının örnek bir çalışma olduğunu aktardı.
Dünya genelinde savaş gösteren cephelerden başarı gösteren ilk cephenin Türkiye olacağını ifade eden Bakan Koca tedbirlere sıkı sıkıya uymaya devam etmemiz gerektiğini yineledi.
Bugün itibariyle uygulanan aşı sayısının 10 milyon dozdan fazla olduğuna değinerek konuşmasına devam eden Koca "Çok yakında 5 yerli aşı adayımız da insan çalışmalarına başlayacaktır. Yakın gelecekte kendi aşılarımızı kullanacağız. Araştırmalar Sinovac aşısının her 100 kişiden 80'inden fazla etkili olduğunu ortaya koydu. Aşısı yapılan ama hastalığa yakalanan az sayıda kişi Covid-19'u hafif geçirmektedir." dedi.
Koronavirüsün kısa bir zaman zarfında grip gibi sıradan bir hastalık haline gelmeyeceğini ama 2020 yılına çöken bu kabusun, 2021'de aynı şekilde devam etmeyeceğini belirten Koca konumasının devamında şu ifadelere yer verdi;
"Çok geçmeden salgın şimdiki gücünü kaybedecektir. Daha ileride Covid'e 'üzerinize afiyet sözü' eşlik edecektir. Saygıya layık sabrınızı daha uzun süre zorlamayacağımızı bilmenizi isterim. Planladığımız şekilde nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak salgın üzerimizde ağır baskı olmaktan çıkacak. Vaka sayıları, kayıplar şimdikiyle kıyas edilemeyecek kadar azalacak, yayılım hızı düşecek. Başarı gösterilen ilk cephelerden biri bu ülke olacaktır.
Aşı tamamlanıncaya dek elimizdeki tek silah tedbirdir. Sayısız insanın hastalığa basit ihmaller sonucu yakalandığını hatırlatmak istiyorum. Evden adım atar atmaz dikkat kesilmek, küçücük ofislerde, asansörlerde, dolmuşta riskten uzak durmaya çalışmak sıradan zorluklar değil. Ağır hastaların neler yaşadığını bilmek, vefat sayılarını gün gün takip etmek zamanla bunlara birer sayıymış gibi yabancılaştığımızı fark etmek can yakıcı şeylerdir.
Huzurlarınıza çıkarak ilk vefat haberimizi verdiğimde kaybettiğimiz hasta 89 yaşında kronik rahatsızlıkları olan bir eczacı idi. O tarihten bu yana aramızdan ayrılan insan sayısı 30 bine yaklaştı. Toplam vaka sayısı 3 milyona yaklaştı. Artık biraz soluklanabildiysek atılan adımlara borçluyuz. Türkiye Koronavirüs Bilim Kurulu Dünya Sağlık Örgütü'nün hastalığı pandemi olarak ilan etmesinden önce 22 Ocak'ta kuruldu.
Türkiye 4 Şubat'ta kendi ürettiği yerli tanı kitini dağıtımına başladı. 37'den laboratuvar sayısı 461'e yükseltildi. Kendi solunum cihazımızı üreterek kendi hastanelerimize ve ihtiyaç duyulan ülkelere ulaştırdık. 10 Mart'tan itibaren maske dağıtıldı, filyasyon ve izolasyon ekiplerimiz sahaya indi.
Filyasyon uygulamayan sağlık hizmetlerini ekonomik yük olarak gören nüfusu yaşlı ülkelerden büyük babalardan, büyük annelerden geriye fotoğrafları kaldı. Değerli sağlık çalışanlarımız size layık sözleri bulmak isterdim ama bu gerçekten zor. Hayatları kurtardınız, hayatınızı riske attınız. Bu toplum sizi terli önlükler içinde gösteren fotoğrafları asla unutmayacak. Sizin sayenizde insan sağlığına hizmet eden meslekler iyinin ve diğer insani vasıfların en çok görüldüğü mesleklerdir. Sizlere şükran duyuyoruz. Yükünüz yorgunluğunuz kısmen azaldı ama bu gün de güvencemiz yine sizlersiniz. Milletimizin huzurunda milletin adına size bir kez daha minnettar olduğumuzu ifade ediyorum.
Şu an azalmış olan kısıtlamalar kaçınılmazdı. Kentlerden köylere insanımız bu kısıtları mecburiyetten öte bir mesuliyet olarak gördü. Yaşlılarımıza, gençlerimize her birimize tüm kalbimle teşekkür ediyorum. İlk vakadan tam 1 yıl sonra bugün 11 Mart'ta size yeni bir çağrıda bulunmak istiyorum. Karamsarlığı, belirsizlik ve bıkkınlık duygularını üstümüzden tümüyle atalım. Geleceğe ilişkin planlarımızla hayata, yarınlarımıza bağlanalım.
13 Ocak'ta başlayan aşı programı muntazam şekilde yürüyor. Aşı programı tamamlandığında vaka sayısı 5 ise 1'e yaklaşmış olacaktır. Ağır hasta sayısını çok az duyacağız.
Covid-19 bizi bir hayat tarzına mecbur kıldı. Normal hayata biraz daha yaklaşmamız salgını geriletmemize bağlı. Gevşeklik gösterir mevzi kaybedersek aşının kontrolü ele almasını sağlayamaz üzücü günler yaşarız. Tablonun ne kadar hızlı değiştiğini önceki aylardan biliyoruz.
Yorulmuş olduğunuzu, 'bu salgın bir bitse' dediğinizi biliyorum. Bu duygu güçlü bir duygu. Covid-19 bilimin karşısında hızlı yenilgi alıyor diyebildiğimize göre sıra duygularımızı onarmaya geliyor. Bilmeliyiz ki yolu kısaltan iyimserliktir, hepinize selam ve saygılarımı sunuyorum."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.