Adalet Bakanı Bozdağ: "Geçici madde, anayasanın koyduğu imtiyazı, dokunulmazlık zırhını kaldırdığı için herkes hangi muameleye tabi tutuluyorsa, onlar da aynı muameleye tabi tutulmuşlardır. Burada anayasaya aykırılık söz konusu değildir. Siyaset ve dokunulmazlık, terör örgütlerine yandaşlık yapmak, terör örgütlerinin değirmenine su taşımak, sözcülüğü anlamına asla gelmez."
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 19. Dönem Adli Yargı Hakim ve Cumhuriyet Savcısı Adayları Kura Töreni'nde yaptığı konuşmada, hakim ve savcıların zor bir görev yürüttüğünü belirtti. Anayasa ve yasaların çiğnenmemesi gerektiğini anlatan Bozdağ, terör örgütlerinin talimatıyla iş yapıldığında ya da iş yapılmasına göz yumulduğunda anayasaya, yasalara, devlete ve millete ihanet edileceğini kaydetti.
Anayasanın, vicdanı başıboş bırakmayarak, kanunlara ve hukuka bağladığını vurgulayan Bakan Bozdağ, vicdanı farklı yerlere bağlı olandan da hakim ve savcı olamayacağını bildirdi. Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve bölücü terör örgütüne bağlı olan bir vicdandan hayır, adalet ve doğru şeyin asla çıkmayacağına işaret eden Bozdağ, yargıya güvenin nutuk atılarak, inşa edilemeyeceğini vurguladı.
Yargıya güvenin Twitter'dan, sosyal medya hesaplarından, hakim ve savcıların birbirleriyle yazışmalarıyla, hukuk dışı kararlarla da inşa edilemeyeceğini kaydeden Adalet Bakanı Bozdağ, bunun ancak anayasa, yasa ve hukuka uygun bir vicdanla verilecek adil kararlarla sağlanabileceğini belirtti.
Kamuoyuna yansıyan bir konunun yanlış anlaşılmasını önlemek amacıyla adliyelerde basın sözcülükleri kurulduğunu anımsatan Bekir Bozdağ, "(Bir terlik attı anneye şu kadar ceza verildi) diye haberler var. Çok çarpıtma bir haber. Bunun üzerine ne yapacak? İlgili yer hemen açıklama yapacak. 'Olay, gazetenin yazdığı gibi değildir. Olayın aslı şöyledir' veya gazetenin yazdığı doğruysa 'Biz şu gerekçeyle bunu yaptık' diye bunun bir izahı lazımdır. Eğer bir savcı, hakim olarak verdiğiniz her karardan sonra basına o kararın ne anlama geldiğini açıklama ihtiyacı duyuyorsanız yanlış karar veriyorsunuz demektir." diye konuştu.
'SİYASİ GÖRÜŞÜNÜ SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞANLAR'
Sosyal medya konusunda da hakim ve savcılara uyarılarda bulunan Bozdağ, "Bir hakimin, savcının sanal dünya üzerinden siyasal ve ideolojik paylaşımlar yaptığını görünce fevkalade rahatsız oluyorum. Bir davam olsa o hakime, savcıya düşmesini asla istemem" ifadesini kullandı. Adil ve doğru kararlar verilerek, başarılı hakim ve savcı olunabileceğini kaydeden Bozdağ, şöyle devam etti: "Ben sanal medyayı kullanmayın demiyorum ama lütfen sanal medyada siyasal paylaşımlar, hakim ve savcılarımız yapmasın. 'Benim ifade hürriyetim var.' Amenna, herkesin ifade hürriyeti var ama yargıya güveni ayakta tutmak için bu şart. Ben, siyasi görüşünü medyadan paylaşan hakimden de savcıdan da korkuyorum, HSYK Başkanı, Adalet Bakanı olarak. Yetkim olsa siyasi görüşünü medyadan paylaşanı bir saat değil, bir saniye bu meslekte ben tutmam. Cübbesini alırım, 'Sen git partilere üye ol. Hangi partide siyaset yapıyorsan yap.' derim. Emin olun, bir tane paylaşım gördüğümde benim tek başıma anayasal yetkim olsun ben onun meslekte bir saniye kalmasına izin vermem. Ama benim böyle bir yetkim yok."
Bu tür yanlışlıklara düşülmemesi gerektiğini belirten Bakan Bozdağ, bunlar yapıldığında güvenin zedeleneceğini ifade etti. Konuşmasında, ifade vermeye gitmeyen bazı HDP milletvekillerinin tutuklanmasına da değinen Bozdağ, 20 Kasım'da milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldıran anayasa değişikliğinin yapıldığını hatırlattı. Milletvekillerinin dosyalarının savcılıklara gönderilmesinin ardından, bazı milletvekillerinin ifadeye çağrıldığını belirten Bakan Bozdağ, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun da ifade verdiğini anlattı.
HDP'lilerin ifade vermeyeceklerine ilişkin açıklamalarını hatırlatan Bozdağ, "Diyor ki 'Biz ifadeye falan gitmeyiz. Gelin bizi nasıl alıyorsanız öyle alın.' Böyle de bir meydan okuyor. Eğer bir yerde hukuk devleti varsa hukuk, herkese kanun önünde eşitlik ilkesi gereği uygulanmak zorundadır." dedi.
Savcılıkların zorla getirme kararı verdiğini aktaran Bakan Bozdağ, söz konusu kararın anayasa ve yasalara aykırı olmadığını bildirdi. Hukukun işletilmesinden sorumlu olanların, görevlerini yaptıkları için eleştirilmesinin yanlış olduğunu vurgulayan Bozdağ, "Hukuku tanımayana, hukuka meydana okuyana hukuk, kendini eninde sonunda tanıtır" diye konuştu.
'DOKUNULMAZLIK KONUSU'
Eleştirilmesi gerekenin hukuk devletini, yasaları tanımayarak buna meydan okuyanlar olduğuna işaret eden Bozdağ, şunları söyledi: "Siyaset ve dokunulmazlık terör örgütlerine yandaşlık yapmak, terör örgütlerinin değirmenine su taşımak, sözcülüğü anlamına asla gelmez. Dokunulmazlık, milletvekillerinin yasama ve yürütmeyi, denetim faaliyetlerini her türlü korku, baskı ve endişeden uzak bir biçimde yapmaları için anayasaya konulmuştur. Yoksa terör örgütleriyle el ele, terör örgütlerinin sözcüsü gibi hareket ederek suç işlemeleri için anayasaya konulmamıştır. Herkesin bunu çok iyi anlaması lazım."
İfadeye gitmeyen kim olursa olsun, onlarla ilgili yasal işlemlerin yapılmasının doğal olduğunu belirten Bozdağ, bunun da yargının takdirinde bulunduğunu bildirdi. Bakan Bozdağ, tüm milletvekillerinin, hukuk devletine saygı duyarak, ifade vermeleri gerektiğini belirtti. Milletvekillerinin tutuklanmasının bir yargı konusu olduğunu kaydeden Bozdağ, söz konusu kararların anayasaya aykırı olmadığını ifade etti. HDP milletvekillerinin tutuklanmasının anayasaya aykırı olduğu yönündeki açıklamalara da değinen Bakan Bozdağ, anayasaya eklenen geçici maddeyi anımsattı.
Adalet Bakanı Bozdağ, değerlendirmelerine şöyle devam etti: "Anayasaya aykırılık olmadığını çok açık yüreklilikle ifade etmeliyiz. Anayasa Mahkemesinin de bugüne kadar bu yönde verilmiş bir kararı olmadığını buradan açık yüreklilikle ifade etmek isteriz. Geçici madde, anayasanın koyduğu imtiyazı, dokunulmazlık zırhını kaldırdığı için herkes hangi muameleye tabi tutuluyorsa onlar da aynı muameleye tabi tutulmuşlardır. Burada anayasaya aykırılık söz konusu değildir."
Bozdağ'ın konuşmasının ardından, bin 261 hakim ve Cumhuriyet Savcısı adayının görev yerlerinin belirlendiği kura törenine geçildi.
Törene, Adalet Bakan Yardımcısı Bilal Uçar, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) üyeleri de katıldı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.