FRANKFURT - Finans Profesörü ve fon uzmanı Klaus Weiler, Avrupa Birliği ve Almanya'nın, istihdamı artırmak amacıyla milyarlık şirketlerin yanı sıra küçük ve orta ölçekli şirketlere düşük faizli destek kredileri verdiğini ifade etti. Weile, şirketlerin sadece Almanya'da olması gerekmediğini, yurt dışından bir firmanın da bu fonlardan faydalanabileceğini ifade etti.
Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin ortalama işsizlik oranı ekim ayında yüzde 10,8'i buldu. Yunanistan, İspanya ve Portekiz gibi ülkelerin ortalaması ise yüzde 20'leri yaklaşmışken, Almanya'da işsizlik yüzde 4,5 oranında seyrediyor. Özellikle 2008'de patlak veren finans krizinden sonra şirketlere verilen kredilerin faizlerinin aşırı artmasına karşılık, AB yatırımı teşvik etmek ve istihdamı artırmak için iş sahiplerine makul faizlerle destek kredisi veren fonlar oluşturdu.
Fonlarla ilgili bilgi veren Federal Alman Fon ve Danışmanlar Birliği (BvdFB) Yönetim Kurul Üyesi Prof. Klaus Weiler, AB ve devlet tarafından verilen kredileri sadece büyük şirketlerin değil aynı zamanda küçük ve orta ölçekli firmaların da alma hakkının olduğunu bildirdi. Hessen İş Hayatı Derneği'nin (HUV) Weiterstadt'ta düzenlediği ‘AB, devlet ve eyaletten şirketim için sıkıntısız kamu destek kredisi' başlıklı panele konuşmacı olarak katılan Weiler, devlet desteği almak isteyen şirketlerin sadece Almanya'da olması gerekmediğini, yurt dışından bir firmanın da Almanya'da bir bayisi olması şartıyla mevcut fonlardan faydalanabileceğini ifade etti.
BİN 200'DEN FAZLA KAMU DESTEK PROGRAMI MEVCUT
Finans uzmanı Weiler, AB, federal devlet ve eyaletlerin, mevcut şirketi olan veya yeni iş kurmak isteyenleri bin 200'den fazla programla destek verdiğine dikkat çekti. Weiler, “Kendi bankanıza giderek sizin ‘Şirketim için nasıl bir kaynak bulma olanakları ve destek kredileri mevcuttur?' diye sorduğunuzda, bankacı ‘Sizin için böyle bir şey yok.' cevabını veriyor. Daha da kötüsü ticaret odası veya KfW gibi yardım fonlarını sağlayan bankalar, sadece kendi programları hakkında bildikleri için, yardım paraları hakkında bilgi ve bilgi verme yetkisi de olmuyor.” şeklinde konuştu.
Yardımları alabilmek için limited, anonim veya komandit şirket olmanın bir önemi olmadığını, tek kişilik şirketlerin de bu fonlardan faydalanma imkanının olduğunu dile getiren Weiler, kredi veren bankalar için de güvence veren programların olduğunu belirtti. Weiler, AB, devlet ve eyaletlerin işlerini geliştirmek isteyen kimseler için güvence ve garanti sağladığını altını çizdi. Genellikle büyük şirketlerin destek kredilerinden daha fazla yararlanmasını ise bu şirketlerin sadece fonları araştıran çalışanlarının olmasından kaynaklandığını dile getirdi.
DESTEK FONLARI, İSTİHDAM VE YATIRIM ARTIRMAYI AMAÇLIYOR
Bir bankadan kredi aldıktan sonra, şirket sıkıntı yaşarsa, bankanın şirketle olan ilişkisini keseceğini ve verilen krediyi anında durduracağına işaret eden finans uzmanı, AB'nin iş yerlerini oluşturmak ve garanti altına almayı hedeflediği için aynı durumun kamu fonları için söz konusu olmadığını söyledi. Destek kredilerinin, iş oluşturma ve garanti altına almanın yanı sıra araştırma, geliştirme ve çevre ile ilgili projeleri hedef aldığını sözlerine ekledi. Bu programlar çerçevesinde bazı kredilerin 100 bin Euro'ya kadar, bazılarının ise 500 bin Euro'dan başladığını söyleyen Weiler, devletin bu kredileri yatırımı teşvik etmek ve sonucunda devlet kasasına inecek vergi miktarını artırmak için yaptığını da vurguladı. Destek olanaklarına tüm belgeleri hazırlamak ve başvurmak için en az 4 ay gerekebileceğini altını çizdi. CİHAN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.