Son günlerde alevlenen idam tartışması, Bahçeli'nin "Meclis'e getirirseniz destek veririz" açıklamasıyla yeni bir boyut kazandı.
Peki ama idam yasası Meclis'ten geçerse ne olur? Abdullah Öcalan ile Fetulah Gülen'in idam cezasına çarptırılması söz konusu olabilir mi?
Evrensel hukuk kuralına göre sanığın aleyhine kanun geçmişe yürümez, yürütülemez. Bir başka deyişle Avrupa Adalet Divanı'na üye hiç bir ülke, geçmiş suçlarından dolayı mahkum ettiği kişi veya kişiler hakkında idam kararı veremez.
Şu anda yürürlükte olan Anayasa'nın 15. Maddesi de "Hukukta mağduriyet oluşturan kararlar geriye doğru işlemez" diye kesin hüküm veriyor. Zaten bütün hukukçular, yürürlükte olan bu maddeye dayanarak yorum yapıyor.
Ancak kimsenin üzerinde durmadığı bir detay var.
Hem Abdullah Öcalan, hem de Fetullah Gülen ile ilgili suçlamalar geçmişe yönelik değil.
"Nasıl" diye soracak olursanız, anlatayım!
Önce Öcalan'dan başlayalım.
Öcalan'ın yakalanmasından sonra terör olayları sona erdi mi?
Hayır!
Her gün şehit haberleri alıyoruz. Bombalı araçların infilak etmediği, masum sivillerin parçalanarak yaşamını yitirmediği tek bir gün yok.
Örgütün lider olarak tanımladığı kişi Abdullah Öcalan değil mi? Örgüt, "Önderimiz Abdullah Öcalan'ı serbest bırakmadığınız sürece bu kan akmaya devam edecek" demiyor mu?
Peki avukatları veya kardeşi aracılığıyla Kandil'e talimatlar gönderen, "Durun" demesi gerekirken demeyen Abdullah Öcalan değil mi?
Demek ki idam kararının geriye doğru yürütülmesine gerek yok, çünkü suç devam ediyor.
Demek ki Abdullah Öcalan'ın, devam eden ve edecek terör saldırılarından sonra açılacak yeni bir davada idamla yargılanması mümkün!
Aynı şey Fetulah Gülen için de geçerli...
Fetullahçı terör örgütü, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra suç işlemeye devam ediyor. Örgütün pek çok mensubu yeni bir darbe girişiminin hazırlığını yapıyor.
"Kasım ayını bekleyin. Bizi içeri atanlar içeri girecek ve hesap verecek" diyen Fetöcüler değil mi? Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere siyasilere ve önemli şahsiyetlere yönelik suikast girişiminde bulunmak için fırsat kollayanlar Gülenciler değil mi?
Tehditler ve darbe girişimleri devam ettiğine göre burada da suç devam ediyor.
Herşey, idamın Meclis'te yasalaşmasına bağlı...
Sonrasında yeni bir darbe girişimine karşı açılacak bir davaya bakar olay. Bu da Gülen'in idamla yargılanması için yeterli bir gerekçe olur.
Mesele sadece Öcalan'ı ve Gülen'i kapsamıyor ayrıca...
Yıllardır tecavüzcü sapıkların, çocuklarla kadınlara kıyan katillerin ve vatan hainlerinin idam edilmesini savunuyorum. Haşre, mahşere kadar savunmaya da devam edeceğim.
Çünkü benden kesilen vergilerle bu aşağılıkların montofon gibi beslenmesi kanıma dokunuyor. İpte sallandıklarını görmekten de büyük keyif alırım.
Bu kadar net!
Son söz...
Batılıların, "Devletler kendi yaptığına hukuk, bireylerin yaptığına suç der" diye meşhur bir sözü vardır. Büyük devletler bu sözün ardına saklanarak pek çok suçu hukuk kılıfına büründürdü bugüne kadar.
Hainlerden ve pisliklerden temizlenmek için bi kerecik de biz yapsak hiç fena olmaz vallahi!
Büyük devlet olmanın gereğidir bu!
Mesele devletin bekası olunca, yumruğunu masaya vuracaksın. Ne masa kalacak ne de yasa!
ABD itiraz mı edecek? Avrupa Birliği "Kırmızı çizgimizi aştınız" mı diyecek? Birleşmiş Milletler bizi kınayacak mı?
Ay çok da tınnn!
UŞAK'TA NELER OLUYOR?
Uşak'ta siyasi partiler, Sivil Toplum Kuruluşları ve öğrenciler isyan ediyor. İsyanın nedeni, Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Çelik'e dokunulmaması...
MHP belge üstüne belge yayınlıyor. STK'lar rektörün Fetö ile irtibatlarını dosyalar halinde açıklıyor. Milletvekillerine, bakanlara rektörle ilgili raporlar sunuluyor.
Ama nafile...
Rektörün 2011 yılından bu yana üniversitede yanında tuttuğu herkes ama herkes Fetö'den hapse atılmış ancak ne hikmetse kendisine dokunulmuyor.
Dokunmaya çalışanlar ise bir çırpıda harcanıyor. Kendisini koruma altına alan önemli siyasetçilerden bahsediliyor.
2001-2002 yıllarında Fetö ile bağlantılı olanlardan hesap sorulurken rektör Sait Çelik'i kim, neden koruyor?
Sayın Cumhurbaşkanı, "Fetöcüleri koruyanları bana bildirin" dediği için bu işin peşini bırakmayacağım.
Bu işin arkasından kim çıkarsa çıksın, deşifre edeceğimden şüpheniz olmasın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.