“Haliç’te Yaşayan Simonlar” kitabıyla çok tartışılan Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, “Cemaat'in İflası / Hoca'nın Ayağının Kaydığı Yer” adlı yeni kitabının imza günü için 7 Kocaeli Kitap Fuarı’na katıldı. Fuarda okurlarının aldığı kitapları imzalayan Hanefi Avcı, cemaat ve ‘Paralel Yapı’ hakkında açıklamalarda bulundu. Cemaatin hiçbir dünya ülkesinde tanımı olmayan bir yapı olduğunu ifade eden Avcı, “Akılla mantıkla uymayan, şahsına münhasır, dayanağı olmayan bir hilkat garibesidir” dedi.
“CEMAAT YAPTIKLARIYLA KENDİNE ZARAR VERDİĞİNİ ANLAMADI”
İlk kitabında cemaatin yaptıklarıyla ilgili devlet kurumlarının dikkatini çekmek istediğini ancak başarısız olduğu ifade eden Hanefi Avcı, “Bugün ise halen cemaatin, devlet içerisinde örgütlülüğünün ne demek olduğunu, bu ülkeye nasıl zararları olacağının hala bilinmediğinin kanaatindeyim. Cemaatin tek tek değil bir bütün halinde, devlet içerisinde devlete yaptığı zararların neler olduğunu, buna devam etmesi halinin neler getireceğini bir nebze göstermek istedim. Burada yaşanan olayların kısa halini, bir kısmını vererek resmin bütününü ve arka planda cemaatin ne yapmak istediğini göstermeye çalışıyorum. Çünkü bu varlık, bu olay, bunların şu andaki devlet içerisindeki örgütlülüğünün yarattığı sorunlar, bu devlet, bu toplum, bu halk tahmin edilemeyecek zararlar doğruyor. Gelecekte de halen devam edeceğe benziyor” dedi.
“AMAÇLARINA ULAŞAMAYACAKLAR”
Cemaatin amaçlarına ulaşamayacağını ve başarısız olacağını söyleyen Avcı, “Bu ülke, bu devlet bunu fark ettiği an, bu yapının yanlışlarını gördüğü an bu sistem bunu düzeltecektir ama belli bir zaman gerektiriyor. Sadece öyle uydurulmuş bir iki şey değil, bir iki olay da değil. Tüm devlet kurumlarına sızmış, devleti kendi istediği gibi yönlendirmeye kalkan, hükümetin dışında bir güç bir otorite olmak isteyen ve bu otorite anlayışıyla da hükümetin politikaları yerine kendi politikalarını, kendi anlayışını dayatmaya çalışan bir yapı var. Demokrasi hukuk bunu kabul edemez. Dünya üzerinde hiçbir ülkede böyle acayip bir yapı olamaz. Her şeyin demokratik seçimlerle hükmetmesi gerekir. Yoksa ne olduğu belirsiz, hukukun tanıdığı, sosyolojinin tanıdığı böyle bir tip yok” ifadelerini kullandı.
“NE OLDUĞU BELİRSİZ BİR HİLKAT GARİBESİ”
“Cemaat denen bu günkü Türkiye’deki olay bir hilkat garibesidir” diyen Hanefi Avcı, “Böyle bir varlık hem yargıyı örgütleyecek, hem polisi örgütleyecek, bir yandan basını olacak, bir yandan da başka bir şeyi olacak. Ama görünenin dışında arka planda başka bir şeylerin sahibi olacak. Başkaları bu işi yönetecek. Böyle bir şey olamaz. Böyle bir şey kabul edilemez. Eğer dini bir cemaatse dini cemaatlerin durduğu, olduğu yerde, ekonomik bir teşkilatsa ekonominin olduğu yerde, siyasi bir teşkilatsa siyasetin olduğu yerde olması lazım. Hepsini harmanlaştırmış, hem ekonomisi var, hem siyaseti var, hem ticaret var hem hükmetmeye kalkıyor. Akılla mantıkla uymayan, şahsına münhasır, dayanağı olmayan bir hilkat garibesidir” şeklinde konuştu.
Avcı konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“TERÖR ÖRGÜTÜ OLUP OLMADIĞINA HUKUK KARAR VERİR”
“Ben cemaatin devlet içerisinde örgütlenen hukuksuz bir yapı olduğu kanaatindeyim. Ama terör örgütü lafı biraz hukukçuların tanımlaması gereken, savcı ve yargının tanımlaması gerekiyor. Terör örgütü tanımlamalarına uyarsa elbette ama ben gizli bir teşkilat, hukuku kullanan, devleti kullanan, mutlak suretle ayıklanması gereken, yaptıklarının hesabını vermesi gereken bir teşkilat olarak tanımlıyorum.”
“BU TEHLİKENİN FARK EDİLMESİ BAŞARIDIR”
“Devlet görevleri hiç kimseye emanet edilemez. Devletin görevini, devletim memurları yapar ve devletin kanunlarını uygular. Başka bir kimseye, bir guruba, bir cemaate bırakılması en büyük hataydı. Yönetim maalesef bu görevlerin bir kısmını onlara bıraktı. Ve bu en büyük en vahim hataydı. Cemaat bu sayede güçlendi, ivme kazandı ve artık daha ileriye gidip daha büyük hedeflere varmaya başladı. Devletin kurumlarını ele geçirmek gibi, MİT’i ele geçirmek gibi. En sonunda o kadar ileriye gitti ki ‘madem her leyi ben yapıyorum, ben bu hükümeti de yerle bir ederim, bunun yerine istediğim gibi bir yönetim kurarım’ deyip hükümeti yıkmaya yönelik, bugün darbe dediğimiz gerçekle 17-25 Aralık ve tamamlanmamış Selam Tevhid operasyonları da hükümeti yıkma hedefine uygulamak istedi. Yani hükümetin yaptığı hatalar sonunda kendine mal olacak seviyeye geldi. Ama bugün geldiğimiz noktada bunun fark edilmesi önemli bir başarıdır. Bunu bu günkü yönetim de görüyorsa bu işin birinci basamağı halloldu demektir. Önümüzdeki süreçte devlet kanunlarını uygulayarak bu cemaatin devlet içerisindeki etkinliğini kıracaktır”
GÜRCAN YILMAZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.