Daha önce Mavi Marmara gemisinde inceleme ve araştırma yapan kriminal inceleme ekibi, Ankara’dan Fethiye’ye gelerek Libya’da vurulan Tuna-1 isimli gemide araştırma yapmaya başladı. 11 kişilik ekipte bomba uzmanları da bulunurken, Fethiye Emniyet Müdürlüğü’nden 4 kişilik olay yeri inceleme ve araştırma ekibi de Ankara’dan gelen ekiple birlikte çalışma yapmaya başladı. Fethiye iskelesine gelen ekipler, Fethiye Cumhuriyet savcısının gözetiminde saat 11.00 sıralarında TCSG-83 Sahil Güvenlik botuyla, Şövalye Adası açıklarına demirleyen Tuna-1 gemisine geçtiler. Gemi yetkililerinin avukat ve diğer sorumluları da özel bir hizmet teknesiyle gemiye geçerken, inceleme ve araştırma saatlerce sürdü.
İNCELEME YAKINDAN GÖRÜNTÜLENDİ
Libya açıklarında vurulan gemide yaklaşık 15 kişilik kriminal ekibin yaptığı inceleme ve araştırma İHA muhabiri tarafından yakından görüntüledi. Bir ekip Sahil Güvenlik botunda geminin arka tarafına saldırıda isabet eden kurşunların izini ve yerini tespit etmeye çalışırken, diğer ekipler de geminin yine arka kısmında inceleme ve araştırmalarını sürdürdü. Saatlerce süren bu inceleme ve araştırmayı yakından görüntüleyen İHA muhabiri, gemi içinden verilen talimatla uzaklaştırıldı. Sahil Güvenlik ekipleri, İHA muhabirinin bulunduğu bota yaklaşıp fotoğraf ve görüntü almasını engelledi.
“GEMİDE HASAR ÇOK”
Tuna-1 teknesinin acente yetkilisi olan kılavuz kaptan Bener Artun, gemiye ilk çıkan isim olarak manevra yaptırdı. İzlenimlerini paylaşan Artun, “Geminin arka bölümünde bombaların vurduğu tarafta bayağı çökmeler var. Gemiye savcı beyin de müsaadesiyle ilk ben çıktım. Gemi Fethiye'ye yaklaşıyordu, daha uzaktaydı zaten. Geminin manevra kabiliyetinin ne olduğunu görebilmek için gemiye çıktığımda zaten gemi geldiğinde personelin hakikaten baya bir yıpranmış, hırpalanmış olduğunu, psikolojilerinin bozuk olduğunu fark ettim. Gemideki yaşam mahallinin içi de savaş alanı gibiydi. Özellikle arkada bombaların vurduğu tarafta baya çökmeler vardı. Elektrik kabloları yanmış, onlar açıktaydı. Sonra kaptanla konuştuğumda ekip yangına müdahale etmiş ve hemen yangını söndürmüşler. Yine hakikaten çok büyük başarı. O şartlar altında o ekibin onları başarabilmesi güzel bir şey” dedi.
Gemide bomba ve kurşun izleri olup olmadığı sorulan Artun, “Ben direk dışarıdan köprü üstüne çıktığım için dışarıdaki detaylara bakmadım. Ayrıca bizim işimiz de değil malumunuz. Geminin sevk ve idaresi ile ilgili köprü üstüne çıktım. Kaptan zaten kumandadaydı. Ve o da manevi olarak çok çökmüş vaziyetteydi. Körfezin içine girmeden evvel dışarıda bir manevra denemesi yaptık. Geminin emniyetli bir şekilde körfezden içeri gireceğine kanaat getirdikten sonra da Fethiye Liman başkanlığı ile tekrar görüşüp gerekli izinleri aldıktan sonra ağır ağır körfezden içeriye girdik. Emniyetli bir şekilde demirledik” diye konuştu.
"GEMİDE PEK ÇOK ŞEY ÇALIŞMIYOR"
Bener Artun, gemide pek çok şeyin çalışmadığını kaydederek, şöyle konuştu:
“Savcı Bey içeride inceleme yaptı. 3. kaptanın vefat ettiği yeri inceledi. Geminin kuzinesi çalışmıyordu, yemek yiyememişler, buzlukları çalışmıyor, ışıklandırma sistemi tamamen gitmiş, geminin içinde aydınlatma yok. Bir tek köprü üstündeki cihazlar çalışıyor, zaten kendilerini de o şekilde kurtarmışlar. Yani geminin makinesinin ve köprü üstü navigasyonlarının çalışması sayesinde o bölgeden uzaklaşabilmişler. Yoksa saldıranlar gemiyi batırmak için saldırmışlar. Orada bir atıl kalsalar, manevra güçleri kaybolmuş olsa ortadan belki de şimdi maalesef hiçbiri hayatta olmayacaktı. Gemide batmış olacaktı."
“GEMİDE 3 BİN TON ALÇIPAN YÜK VAR”
Gemide 3 bin ton alçıpanın bulunduğunu açıklayan Artun, sözlerini şöyle tamamladı:
“Büyük bir kısmı ambarlarda, küçük bir kısmı da güvertede. Herhangi bir konteyner gemisi değil. Paletler halinde alçıpan taşıyor. Geminin güvertesinde bir konteyner var ama o konteyner tamamen kendi işlerinde kullandıkları bir konteyner. Bulundukları bölgeden Malta'dan yardım istemişler. Fransızlardan yardım istemişler. Nitekim onları araştırma kurtarma bölümleri o bölgeye gemi göndermişler, yola çıkartmışlar gibi. Ondan sonra Yunanistan'dan geçerken, onlar da kendilerine yardım etmek istemiş ama artık Girit'i geçtikten sonra Deniz Kuvvetleri olaya müdahale edip, Deniz Kuvvetleri eşliğinde buraya getirildi.”
MURAT YALÇIN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.