AK Parti Trabzon Milletvekili adayı Süleyman Soylu, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı eleştirerek, “Aydın Doğan'ın evlatlığı, sana sesleniyorum. Benim boyumun ölçüsünü alacakmışsın. Sana 8 Haziran'da boy aynası göndereceğim. Ama adresin kandil olacağı için seni bulamazlar. Senin için kandilde falakalı günler başlayacak. Bir sorum daha var sana. 6-7 Ekim'in faili sen, 9 Ekim'deki basın toplantısında bir kova ter döktün. Niye, kim korkuttu seni kuzum” dedi.
Tonya ilçesinde partisinin seçim koordinasyon merkezinin açılışına katılan Soylu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin aydınlık dolu günler istikametinde olduğunu belirti.
“Medeniyetimizle beraber yarınlara güçlü adımlarla yürüyeceğiz” diyen Soylu, “İki buçuk yıldır PKK terör örgütü sebebiyle bu ülkeye şehit cenazesi gelmiyor. Hem MHP üzülüyor, hem de CHP üzülüyor. İki buçuk yıldır analar ağlamıyor. Bu ülkede, 600 milyar doların üzerinde teröre para harcattılar. Ben CHP'yi biliyorum. Birinci boğaz köprüsü yapılırken 'Buradan zenginler geçecek' dediler. Bugün bütün milletimiz geçiyor. İkinci boğaz köprüsü yapılırken rahmetli Özal'a 'Biz bunu yaptırmayız, sattırmayız' dediler. Özal yaptı da sattı da. Bugün ikinci de bizim, birinci de bizim. Türkiye böyle bir zihniyetle mücadele ediyor. Taş üstüne taş koymayan bir zihniyetle mücadele etmesine rağmen Türkiye 13 yıldır gerileme dönemini kapattı, yükselme dönemiyle karşı karşıya kaldı. Hiçbir endişeniz olmasın. İster çatlasınlar ister patlasınlar” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a 8 Haziran’da boy aynası göndereceğini kaydeden Soylu, “Aydın Doğan'ın evlatlığı, sana sesleniyorum. Benim boyumun ölçüsünü alacakmışsın. Sana 8 Haziran'da boy aynası göndereceğim. Ama adresin Kandil olacağı için seni bulamazlar. Senin için Kandil'de falakalı günler başlayacak. Bir sorum daha var sana. 6-7 Ekim'in faili sen, 9 Ekim'deki basın toplantısında bir kova ter döktün. Niye, kim korkuttu seni kuzum? Biz özgürlüğü getirdik. Biz kardeşliği, birliği getirdik. Biz beraberliği getirdik. Alevi 'Ben aleviyim' diyor. Kürt, 'Ben kürdüm' diyor bugün. Dindar, 'Ben sonuna kadar dindarım' diyor. Başörtülü, 'Başörtülüyüm' diyor bugün. Hiç kimse korkmuyor, çekinmiyor. Kimse kendini baskı altında görmüyor.
Milliyetçilere sesleniyorum, tatlı su milliyetçilerine. Madem o kadar milliyetçisiniz, o kadar bu işi biliyorsunuz. Hadi gidin de Diyarbakır'da siyaset yapın. Yapın da göreyim sizi. Ben son üç ayda Hakkari'ye gittim. Hadi gidin de esnafı ziyaret edin de göreyim. Hani ne milliyetçiliği. O tatlı su milliyetçiliği’ diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.