Psikolog Barış Gürkaş, konuyla ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, “Beyin insanı diğer hayvanlardan ayıran ve hakkında en az şey bildiğimiz organımızdır. Evrim süreci ve gelişim olarak da en karmaşık özellikleri barındırmaktadır. Beyin hakkında günümüzde çok yol kat etmemize rağmen, bazı efsaneler yaygın olarak konuşulmakta” dedi.
BEYNİMİZİN SADECE YÜZDE 2’SİNİ KULLANIYORUZ
Psikolog Barış Gürkaş, beyinle ilgili bazı efsaneler ve doğru şekillerini şöyle anlattı;
“Yıllarca beynin yüzde 2’lik bir bölümünü kullandığımıza dair söylemler ile beynimizin gücünün sınırsız olduğu fikri öne sürüldü. Beynin kullanılmayan kısmı kullanılabilirse imkânsız olayların başarılabileceği düşünüldü.
Beyninin yüzde 2’den fazla kısmını kullanan yaşamış tek insanın ise Einstein olduğu öne sürüldü. Tüm başarısını beynine bağlı olduğu düşünülüyordu.
Ancak günümüzde beyin görüntüleme sistemleri(FMRI) bunun bir efsane olduğunu öne sürmekte. İstemli veya istemsiz olarak yapacağımız en basit harekette bile beynin birçok noktasında aktivasyon olmakta. Yani beyinde en ufak bir harekette bile \%2’den fazla hücrenin harekete geçtiği bilinmektedir.
Biliniyor ki beyinin her bir bölümü bir işlevden sorumlu, örneğin: görmeden sorumlu oksipital lob, işitmeden sorumlu temporal lob. Her bir görev dağılımı beynin tümünü aynı zamanda olmasa da \%100 e yakınını kullandığımızı göstermektedir.
SAĞ BEYİN, SOL BEYİN
Beynimiz iki ayrı lobdan (hemisfer) oluşmakta ve bu lobların birbirinden farklılaşan özellikleri vardır. İnsanlarda bir lob diğerine göre daha baskın olmakta ya da her ikisini de kullanabilmekteler. Ancak kişisel gelişim uzmanları ve kişisel gelişim kitapları bu iki ayrı lobu birbirinden bağımsız iki ayrı organizma gibi anlatmakta.
Beynin sol yarısının mantık, konuşma becerisi gibi becerilere sahip olduğu düşünülürken, sağ yarısının görsel mekânsal bilgi, yaratıcılık gibi işlevlerden sorumlu olduğu düşünülmekte.
Bu işlevleri sürdürürken de tek lobun diğerinden bağımsız olarak çalıştığı düşünülmektedir. Bu tamamen yanlıştır. Beynin 2 tarafı birbiriyle sürekli iletişim halindedir. Bu iletişimi sağlayan sinir ağı ise corpus callosum’dur.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.