Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Yardımcısı ve Siirt milletvekili adayı Yasin Aktay, gündemle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Kürt halkına güvenmediğini belirten Aktay, PKK’nın da sözünde durmadığını dile getirdi.
HDP’nin bu zamana kadar hep baskı ile çalışma yürüttüğünü ifade eden Yasin Aktay, HDP’nin Kürt halkına güvenmediğini söyledi. AK Parti’nin bu zamana kadar hiçbir vatandaşa baskı uygulamadığını da belirten Aktay, ‘‘Bizim seçim kaybettiğimiz iller oldu ama biz o ile gidip hiçbir baskı uygulamadık. Uygulayamayız da. Bize oy vermediler diye onlara hain, siz kandırıldınız demiyoruz. Sadece bu sonucu nasıl olumlu anlamda değiştirebiliriz diye çalışmalar yapıyoruz. Bununla birlikte şu da bir gerçek ki HDP Kürt halkına güvenmiyor. DHP acıdan ve kandan başka hiçbir şey söylemiyor. Tabir yerindeyse, ya benimsin ya da toprağın diyor. Böyle bir anlayış olamaz. Aslında onlar Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi değil, öyle olduklarını söylüyorlar ama ben Kürt halkı için ne yapmam gerekiyor diye düşünmüyor. HDP Kürt vatandaşlarımız için bu zamana kadar ne yaptı.? Kürt halkına seçenek sunmayan bir HDP var. Ya mesaj yoluyla ya direk olarak konuşarak vatandaşlarımız tehdit ediliyor. Bundan 3 gün önce köy koruyuculuğu yapan bir muhtarımız bunlara HDP’ye PKK’ya destek vermeyeceğini söyledi ve hain pusu sonucu öldürüldü. Bunu da bir mesaj olarak verdiler. Bölgemizde ne yazık ki seçimin böyle zorluğu var. HDP er gibi meydana çıkıp mertçe seçime girsin. Ama bunu yapamıyorlar" dedi.
HDP’nin seçim vaatleri ile ilgili de açıklamalar yapan Yasin Aktay, "Bu vaatlere HDP’nin Kemalist bir parti olduğu ortaya çıktı. Diyaneti kaldırma konusu bu bölgede ciddi sıkıntılar oluşturdu ve tepki aldı. HDP bu vaatlerle Alevilere ve CHP’nin üst kademesine yani Nişantaşılı kısmına sesleniyor. Bu vaatlerle bu bölgeden oy alamazlar. Bu seçim bildirgesi batıya hitap etmek için hazırlanmıştır. Zaten bu bölgede baskıyla iş yapmaya çalışıyorlar. Oraya da hitap etmek düşüncesi ile böyle bir çalışma yapmışlar’’ şeklinde konuştu.
“PKK SÖZÜNDE DURMADI”
PKK terör örgütünün silah bırakma sözünü hala gerçekleştirmediğini ifade eden Aktay, örgütün sözünde durmadığını söyledi. Aktay, “Örgüt ve HDP genel olarak, Kandil silah bırakmayı iktidarı bırakmak gibi görüyor. Demokratik siyasete alışamadılar. Çözüm süreci demokrasinin en yüksek standartlara getirilme durumuydu. Bunu da gerçekleştirdik. Şimdi PKK’nın silah bırakması ile çözüm süreci sonlanacak ve terörü tamamen bitireceğiz” diye konuştu.
“KÜRT HALKI KAZANIMLARINI PKK İSTEDİĞİ İÇİN DEĞİL, HAKLARI OLDUĞU İÇİN ALDI”
Kürt halkı üzerinde bir vesayet kurulmak istendiğini ifade eden Yasin Aktay, ‘‘AK Parti olmasaydı, Kürt halkımız bu kadar büyük kazanımlar elde edemezdi. Bu kazanımlar PKK’dan dolayı değil, bu kazanımları hakları olduğu için aldılar. Bu yaptıklarımız lütuf değil, ama bir takdir de hak etmiyor mu? Diğer yandan Kürt çocuklarımız dağda ölmesin, dünya medeniyetine katkıda bulunması gerekir diye biz yıllardır söylüyoruz. Şuanda Kürt gençleri üzerine bir kumar oynanıyor. Çocuklarımız bunu hak etmiyor. 18 yaşın altında çocuklar Kandil’de. Bu kumar ciddi bir çocuk istismarıdır. Çocukların rızası var gibi farklı olaylar oluşturuluyor ama 18 yaşının altındaki çocuğun böyle durumlarda rızası olmaz" ifadelerine yer verdi.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN AÇILIŞ MİTİNGLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın illerde gerçekleştirdiği açılışlara gelen tepkilerle ilgili açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın halk tarafından seçilen ilk Cumhurbaşkanı olduğunu ve Erdoğan’dan önceki bütün Cumhurbaşkanlarının tarafsızlık yalanına sarıldığını ifade etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhuriyet tarihi içerisinde kimsenin başaramadığı işleri gerçekleştirdiğini ifade eden Aktay, ‘‘Cumhurbaşkanımız siyasette farkının ortaya koymuş bir insandır. Türkiye Cumhuriyeti tarihi içerisinde kimsenin başaramadığı işleri gerçekleştirdi. 2007 yılında referandum ciddi bir kriz olmuştu ve o krize meydan okuyarak, ‘hodri meydan’ dedi. O dönemde Anayasa değişikliği yaptı ve Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçileceği kararı meclisten geçirilerek referandum yapıldı ve referandum kararı ile Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi kararlaştırıldı’’ dedi.
“CUMHURBAŞKANIMIZ ERDOĞAN’DAN ÖNCEKİ BÜTÜN CUMHURBAŞKANLARI TARAFSIZLIK YALANINA SARILDI”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başbakanlığı döneminde ‘tarafsız olamayacağım’ açıklamalarını hatırlatan Yasin Aktay, ‘‘Sayın Erdoğan farklı bir Cumhurbaşkanı profili sergileyeceğini söylemişti. Başbakanlığı döneminde nasıl farklı bir profil sergilediyse, Cumhurbaşkanı olarak da farklı profil sergiliyor. Halkla daha çok iç içe ve siyasetin içerisinde yer alıyor, alması da gerekiyor. Çünkü Cumhurbaşkanımız halkın oyu ile seçildi. Halk da Cumhurbaşkanımızdan olan bitene seyirci kalmamasını ve etkili siyaset yapmasını bekliyor. Sayın Cumhurbaşkanımız da şu anda onu yapıyor. Dolaysıyla tarafsızlık kavramı kadar sahtekar bir kavram yoktur. Halk tarafından seçilmemiş olmamasına rağmen hangi Cumhurbaşkanı tarafsız davrandı. Ahmet Necdet Sezer bal gibi CHP’liydi. Süleyman Demirel taraflıydı. Turgut Özal da aynı şekilde taraflıydı. İnönü ve Atatürk de buna dahil olmak üzere herkesin bir tarafı vardı. Bütün Cumhurbaşkanları tarafsızlık yalanına sarıldı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan ise ben tarafsızlık yalanına sarılmadı ve ben halktan tarafım” diye konuştu.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN SİİRT ZİYARETİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün gerçekleştirdiği Siirt ziyareti ile ilgili de açıklamalarda bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay, ‘‘Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın daha önceki Siirt ziyaretlerinin hepsine katıldım. Bugün daha fazla bir coşkunun olduğunu gördüm. Siirt Cumhurbaşkanı’mızın hayatında önemli bir yere sahip. Kendisi de bugün Siirt’in kendisi için nasıl bir öneme sahip olduğunu dile getirdi. Çok büyük katılım ile güzel bir açılış töreni gerçekleştirdik’’ diye konuştu.
1 MAYIS TAKSİM YASAĞI
1 Mayıs Taksim Meydanı’nın yasağı ile ilgili de açıklamalarda bulunan Aktay, ‘‘Taksim diye diretilmesi solun zavallığıdır. İşçi sınıfına verebileceği tek şey bu olacağı için başka şeyleri düşünmüyorlar. Taksim meydanını açtırarak işçi sınıfının başını göğe mi erdirecek. Kaldı ki o 1 Mayıs programlarına kimin de katıldığı çok ortada. Zannedersiniz ki Ayasofya ibadete açılacak. Taksim miting alanı değildir. Orayı miting alanı olarak kullandırma veya kullandırmama yetkisi hükümetimizdedir. Burada Taksim için ortalığı birbirine katıyorlar ama hadi yapabiliyorlarsa Amerika’da da istenmeyen bir yerde miting yapsınlar. Orada kaldırımı kapatmak bile tutuklama suçudur. Taksim kamuoyuna açık bir meydan. Ama bunlar bura bizim diyor. Zaten 1977 yılında 37 kişinin ölmesi de solun şiddet aşıklığından kaynaklandı. O dönemde başka olaylar oldu denilse de bunlar farklı sorun aramasınlar. 1977’de silahlı adamlar, buraya geldilerse bu kaçınılmaz oluyor" ifadelerini kullandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.