Timaş Kitapkahve’de gerçekleşen programın açılış konuşmasını Mehmet Nuri Yardım yaptı. Programı takdim eden müzisyen Zeki Yılmaz da, Türk müziğinin tarihi hakkında bilgi verdi.
Erol Deran da, eskiden toplumda sanat hassasiyetinin daha fazla olduğunu belirterek “Evet bugün sayı olarak müziğimizle uğraşanlar çoğaldı ama keyfiyet aynı oranda değil. Dileyelim ki bu seviye yükselsin ve gerçek müzik icra edilsin” dedi. “Hormonlu gıdalar gibi hormonlu müziklerin de çoğaldığını” ifade eden Deran, şunları söyledi: “İnsanın hayatında temel unsurlar vardır. Babam bana ‘Evladım müzik yaparken daima aşk, şevk ve vecd içinde yap’ derdi. Babam tanbur, ağabeyim ud, ben keman çalardım. Evde bütün aile müzikle ilgilenirdik. Müziğe başlarken babam ceketimizin düğmelerini ilikletirdi. Bunun sebebini sorduğumuzda ‘Evladım bu sanat Allah’a yapılır.’ derdi.”
Türk müziğinde 600’e yakın makam olduğunu belirten Deran, bugün bunların çok az kısmının icra edildiğini söyledi. Deran, “Tanburî Cemil, müziğin hakikatini ortaya koymuştur” diyen Erol Deran konuşmasının son bölümünde şu görüşlere yer verdi: “Doğuştan bestekârlar var. Meselâ bir Cevdet Çağla. Bir yanlış eserine rastlayamazsınız.”
DÖRT USTA
Udî, şair ve bestekâr Fırat Kızıltuğ da yaptığı konuşmada “Erol Deran bir kanun virtüözüdür. Hezarfen ve ressamdır. Günümüzün dört büyük ustasından biridir. Bunlar Necdet Yaşar, Niyazi Sayın, İhsan Özgen ve Erol Deran” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.