Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 71. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, TOBB'un çok güçlü geleneklere sahip bir oluşum olduğunu belirterek, "Her şeyden önce TOBB'u Çanakkale Savaşı'na atfen yüzüncü yıl çerçevesinde yaptığı genel kurul sembolü için tebrik ediyorum. Çanakkale Savaşı'nın 100. yılını idrak ettik. Çanakkale Savaşı'nda şehit düşen bütün ecdada rahmet diliyorum" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin demokrasisi ve ekonomisi güçlü bir ülke olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Seçimlere giderken hepimizin çok sağlam bir siyasi bilinçle katılımı teşvik etmesi lazım. Seçimlerin ekonomi üzerindeki riski çift yönlüdür. Muhalefette olanlar da seçim öncesinde halkı etkileyebilecek popülist vaatlerde bulunarak seçim sonrası riskli adımlar attılar" şeklinde konuştu.
Hiçbir şekilde seçim ekonomisi uygulamayacaklarını belirten Davutoğlu, "8 aylık performansımıza bakıldığında bütün Türkiye bu konuda son derece ilkeli tutum takındığımızı görmüşlerdir. Bu benim TOBB yetkilileriyle dokuzuncu kez biraraya gelişim" ifadelerini kullandı.
"EMEĞİN HAKKINI VERMEK HEM DEVLET HEM ÖZEL SEKTÖR İÇİN BİR ŞİARDIR"
Emek ve Dayanışma gününün Türkiye'de iş barışının sağlanmasına zemin teşkil edeceğini teyit ettiğini belirten Davutoğlu, "Emeğin hakkını vermek hem devlet hem özel sektörümüz için bir şiardır. Türkiye'de işçilerimizin hakkını veren bütün iş dünyasına teşekkürü borç biliyorum. Bu istişarelerde elde etmeye çalıştığımız temel husus, siyasi iradenin kararları ile bu kararları alanda uygulayacak olan iş dünyası arasında uyum sağlamak. Makrostratejik hedefler iş dünyasının kılcal damarlarına kadar nüfuz edememişse yol almak mümkün değildir. Şimdi bir taahhüdü olarak size söylüyorum. İnşallah 7 Haziran'dan sonra 4 sene reformlara yoğunlaşacağımız ve seçim stresi yaşamayacağımız dönem olacak" şeklinde konuştu.
"SİYASİ İSTİKRARI KORUYACAK ŞEKİLDE 7 HAZİRAN SONRASINA HAZIRLANACAĞIZ"
"Siyasi istikrarı koruyacak şekilde 7 Haziran sonrasına hazırlanacağız" diyen Davutoğlu, "İnşallah, 2017'de Türkiye bütçe fazlası veren bir ülke olacak. Bu konudaki ilkeli tutumuzu devam ettireceğiz. Türkiye, OECD ortalamasının çok altında bir kamu borç stokuna sahiptir. Merkez Bankası rezervlerimiz 127.9 milyar dolar" ifadelerini kullandı.
Hiç kimsenin tereddüdü olmaması gerektiğini belirten Davutoğlu, Türk ekonomisinin mali ve finansal yapısıyla Ağrı Dağı kadar sağlam olduğunu söyledi. Şu anda Türk girişimcisinin 193 ülkeye ihracat yaptığını ve ihracat yapılan ürün çeşidinin bin 737 olduğunu anlatan Davutoğlu, hem pazarların genişletildiğini hem de ürün çeşitliliğin artırıldığını ifade etti. Davutoğlu, şu anda Türkiye'nin dünyada en fazla temsil edilen 7. ülke durumunda olunduğunu belirterek, bugün Türk ekonomisinin dünya krizlerine dayanıklı olmasının nedenini 'Türk ihracatının geniş alanlara açılması' olarak açıkladı. Başbakan Davutoğlu, "Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yürüttüğü müzakereler sonucunda 11 Mayıs'ta Brüksel'de Türkiye-Avrupa Birliği arasında Gümrük Birliği'ni Güncelleme Mutabakat Zaptı imzalanacak. Bu da Türkiye ile Avrupa Birliği Serbest Ticaret Anlaşması'nın karar mekanizmalarına doğrudan müdahil olacak" dedi.
Mesleki eğitim konusunda TOBB'da yapılan görüşmelerde üzerinde durulduğunu anlatan Davutoğlu, "Kamu ile özel sektör el ele bütün organize sanayi bölgelerinde mesleki eğitim yapan okullarımızın yaygınlaşmasını sağlayacağız. Bu konuda iş dünyamızın taleplerini karşılamaya hazırız. Önümüzdeki dönemde altyapı projeleri bağlamında, altyapı projelerine ağırlık vereceğiz" diye konuştu.
İstanbul'u 'finansal merkez kılmak' istediklerini belirten Davutoğlu, "İstanbul'da hem kadim kültürü kuracağız. Önümüzdeki 10 yıl içinde küresel ekonominin merkez şehirlerinden biri haline getireceğiz" dedi.
Başbakan Davutoğlu, kalkınma ile demokrasi arasındaki bağa dikkati çekerek, "Fikir inanç özgürlüğü ne kadar önemliyse, girişim özgürlüğü de o derece önemlidir. Seçimlere giderken hepimizin sahip çıkması gereken husus Türk demokrasisidir. Bütün vatandaşlarımız mutlaka sandıklara gidip Türkiye Cumhuriyeti ve kendi kaderlerinin geleceğini belirlesinler. Yeni Türkiye Sözleşmesi'ni bu sebeple özellikle gündeme getirmiştir. Artık, belli alanlarda ittifak ve bakış açısına gelmemiz lazım. İnsan onuruna dayalı yeni bir anayasayı yazmamız lazım. Demokrasiyi gelecek nesillere taşıyacak olan temel doküman 'Yeni Anayasa'dır. 7 Haziran seçimleri sonrası çok geniş kapsamlı istişareyle, yeni ve insan onuruna dayalı bir anayasayı kaleme alacağız. Türkiye'nin ilk sivil anayasası 7 Haziran sonrasındaki ilk gündem maddesidir. Bütün siyasi partilerimiz bütün aydınlarımızı bu sürece katkıda bulunmaya davet ediyorum" ifadelerine yer verdi.
Hiçbir siyasal sisteme önyargıyla bakılmaması gerektiğini anlatan Davutoğlu, yeni bir dönemde Başkanlık Sistemi'ni de tartışmaya hazır olacaklarına işaret etti.
DAVUTOĞLU'DAN MUHALEFETE ÇAĞRI
Davutoğlu, 17 Nisan'da yeni yargı reform ve stratejisini açıkladıklarını hatırlatarak, "Bütün bürokrasinin hesap verebilir olduğu yeni dönemin önünü açacağız. Herkes yaptığı eylemler dolayısıyla hesap verebilir konumdadır. Bu kritik dönemde, seçimlere giderken hepimizin halka vaatlerimizi, Yeni Türkiye ile ilgili iddialarımızı ortaya koyması lazım. Muhalefet partilerimize de çağrım şudur, ekonomik projelerinizi, 2023'te nasıl bir Türkiye arzu ettiğinizi, nasıl bir sivil anayasa arzu ettiğinizi ortaya koyun. Bizim toplum sözleşmemi talebimizin karşısına kendi Yeni Türkiye sözleşmesini çıkarın. Alalım karşılaştıralım, oturup konuşalım. Muhalefet partilerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla konuşmayacağımız husus yoktur. Yeni içselleştirici kuşatıcı dönemi başlatalım, bu bizim çağrımız. Halkı kısa dönemde aldatabilirsiniz ama uzun dönemde aldatamazsınız" dedi.
"ASGARİ ÜCRET FERMANLA, GENELGEYLE, KANUNLA VERİLEN BİRŞEY DEĞİL"
Asgari ücret konusunda muhalefet partilerinin vaatlerini değerlendiren Davutoğlu, "Burada bu tartışmada eksik olan husus asgari ücretin mahiyeti konusunda maalesef son derece yanıltıcı bir yaklaşım sergilenmesi. Bir kere şunu bilmemiz lazım. Asgari ücret fermanla, genelgeyle kanunla verilen bir şey değil. Asgari ücret 5 işçi, 5 işveren, 5 kamu temsilcisi tarafından kararlaştırılıyor. Asgari ücreti bin liraya çıkartırken de biz işverenle işçilerimizin bu anlaşması sebebiyle çıkardık. Asgari ücret, koruma ücretidir. Sonunda ne olur biliyor musunuz? İşverenlerimizin üzerindeki yük artarsa işyeri kapanır" şeklinde konuştu.
"Bütün muhalefete çağrımız şudur" diyen Davutoğlu, "Bizim karşımıza 25 öncelikli dönüşüm programına karşı siz ne diyorsunuz? Biz diyoruz ki Türkiye'de taşımacılıkta lojistiğe geçiyoruz. Yeni bir koridor oluşturuyoruz. Ar-Ge çalışmaları yanında eğitimde reform hamlesi başlattık diyoruz, siz ne diyorsunuz. 1990'lı yıllarda yaşadıklarımızın sonuçlarını hepimizin bir kez daha tefekkür etmesini diliyorum. Bizim milletimize vaadimiz şudur, biz AK Parti olarak 12 yılda sağladığımız başarıyı dünyanın 10 ekonomisi haline getirecek şekilde taçlandırmak için, teröre karşı çözüm sürecini, milli iradeyi her zaman ayakta tutacağız ve sonuna kadar savaşacağız" ifadelerini kullandı.
KILIÇDAROĞLU DA TOPLANTIYA KATILDI
Toplantıya Başbakan Davutoğlu'nun yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da katıldı. Davutoğlu, salona girişinde protokol için ayrılan yerde oturan Kılıçdaroğlu ile bir süre sohbet ederek tokalaştı. Kılıçdaroğlu'nun da toplantının gerçekleştirildiği salona girişinde delegelerle tokalaştığı görüldü. Davutoğlu, kürsü konuşmasının ardından genel kurul salonundan ayrıldı.
TOBB 71. Genel Kurulu'nun bu yılki teması 'Aynı Ruh Aynı Heyecan 1915-2015 Bölgesel Yıldızdan Küresel Yıldıza' oldu. Genel Kurul'da Çanakkale Kara Savaşları'nın 100. yıldönümü dolayısıyla bu tema işlendi.
ENİSE YAPAR
ANKARA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.