Arınç Salihli'de Partililerle Buluştu

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Manisa’daki programları çerçevesinde Salihli ilçesinde partililerle buluştu. Rahatsızlığı nedeniyle oturarak konuşmasını yapan Arınç, AK Parti’nin iktidara geldiği günden bu yana sayısız hizmete imza attığını belirterek, “Bazen düşünüyorum hepsini birden yapacağımıza keşke zamana yayıp zaman içinde yapsaydık, seçime giderken millete bir vaadimiz kalırdı. Hepsini yaptık daha ne söyleyeceğiz 7 Haziran için.” dedi.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, iki günlük çalışma programı kapsamında geldiği Salihli’de partililerle buluştu. Arınç’ın rahatsızlığı nedeniyle yaklaşık bir saat gecikmeli başlayan program Salihli Belediyesi Zafer Keskiner Şehir Tiyatrosunda gerçekleştirildi. Yaklaşık 700 partiliye hitap eden Arınç, selamlama konuşmasının ardından rahatsızlığı nedeniyle partililere oturduğu yerden hitap etti.
HEPSİNİ YAPTIK DAHA NE SÖYLEYECEĞİZ
Üç dört gündür rahatsız olduğunu belirten Arınç, “Allah şifasını verir inşallah. Müsaade ederseniz oturarak konuşacağım ama önce sizi ayakta bir selamlamak istedim” dedi.
Konuşmasına AK Parti iktidarının yaptığı çalışmalardan bahsederek başlayan Arınç, “Biz geldik önce ekonomiye odaklandık. Dedik ki bir, çok çalışacağız. İki hazinemizi dolduracağız. Hazineden kayıp kaçak da olmayacak. Çok şükür ihracatımızı artırdık, üretimimizi artırdık, milli gelirimizi yükselttik ve Türk parasını Patagonya parasından daha değersiz yapan insanlara karşı Lira’dan 6 sıfır attık. Çok şeyler yaptık ama unutmuş olabiliriz. Çünkü çıta çok yükseldi. Bazen düşünüyorum hepsini birden yapacağımıza keşke zamana yayıp zaman içinde yapsaydık, seçime giderken millete bir vaadimiz kalırdı. Hepsini yaptık daha ne söyleyeceğiz 7 Haziran için.” dedi.
MİLLET ONLARIN ASIL MAKSADINI BİLİYOR
Diğer partilerin milletten oy alamadıklarını kaydeden Arınç, “Kılık kıyafet de değiştirseler, adaylarını değişik yerlerden de yapsalar millet onların asıl maksadını çok iyi biliyor. HDP ne kadar Doğu’dan da Batı’dan oy alacağını söylese, özgürlükçü ve demokratik bir partiyim dese de millet onların yüzünün arkasındaki cilası gitmiş şekliyle neyi temsil ettiğini, kimler için bu siyaseti yaptığını çok iyi biliyor. Onun öncesindeki DTP, onun öncesindeki BDP, onun öncesindeki HADEP veya DEHAP neyse bugün HDP’de odur. Hiç böyle elini yüzünü makyajla, rimelle süslemesin. Millet onu bu kılıkları içerisinde çok iyi tanıyor ve biliyor. Ya oyunu verecek yada ‘Sen şusun hala. Sana güvenim yok’ diyecek ve oyunu vermeyecek. Onların zaten barajı aştık geliyoruz diye bir iddiası yok. Sınırdayız, aşabiliriz de diyorlar, aşamayacaklarını da düşünüyorlar. Tek başına iktidar olma iddiası yok. CHP 80-100 yıllık bir parti, hala yüzde 25’lerden yüzde 30’lara çıkmaya çalışıyor. Yüzde 25’lerle yüzde 30’larla iktidar olamazsın, güçlü bir iktidar kuramazsın. Senin niyetin oy oranını artırarak o partide genel başkan olarak devam etmek. MHP uzamıyor, kısalmıyor. Yani 13’le, 15-17 arasında gidip gelen bir parti durumunda. Meydana pek çıkmıyor. Bazı şeyleri yapıyor görünüyor. Onlar da bizim oyumuz 17’leri 18’leri bulacak diyor. Peki, bunlara bakarak, bu 3 partinin de tek başına iktidara gelme niyeti ve arzusu da yoksa o zaman bunlara oy vermek ve bu macerayı göze almak ne kadar doğru olur? 99 seçimlerinde DSP-MHP-ANAP hükümet kurdular. Onun öncesinde biz Fazilet Partisindeydik. Ben de sizin milletvekilinizdim. Bizden teklif gitti Bahçeli’ye. Siz başbakan olun, ANAP’la, DYP’yle Fazilet Partisi’yle hükümet kurun dedik. Bahçeli bunu hiç dikkate almadı. ‘ben Ecevit’in başbakanlığına razıyım’ dedi. Gitti hayatının en kötü kararını verdi, 3,5 sene sonra da perişan oldu. O zaman Cemil Bey’di galiba güzel bir espiri yaptı. ‘Biz Bahçeli’ye muhtarlığı teklif ettik, o azalığa razı oldu. Koalisyon hükümetlerinde hiç bir şey yapılmadı. Ecevit rahatsızlandı. Bakanlar Kurulu bile toplanamadı. Cumhurbaşkanı Sezer ile kitapçık birbirlerine attıkları için ekonomik krize girdi. Seçime gitmekten başka çare bulamadılar. Allah AK Parti gibi bir partiyi çıkardı. Hepsini elinin kenarıyla itti ve AK Parti’yi yüzde 36 ile tek başına iktidar yaptı.” diye konuştu.
TUZAKLARI BOZMANIN TEK YOLU SEÇİME KOŞA KOŞA GİTMEKTİR
Arınç konuşmasını şöyle tamamladı:
“AK Parti’yi güçsüz hale getirmek için birilerine baraj aştırmaya çalışanlar, diğer partiler arasında iş birliği kurmaya çalışanlar var. Bu tuzakları bozmanın tek yolu seçime koşa koşa gitmektir. Çok yüksek sayıda oy kullanmaktır. Sadece kendi aileniz değil, çevreniz de komşularınız da sandığa gitmelisiniz. Bu bir gönül seferberliğidir. Herkes eşini dostunu arayacaktır. ‘Aman sevgili görümcem bu seçimde AK Parti’ye oy ver’ demelisin. Tuzak çok kötü. Bu memleket kötü günler görmesin. Asker arkadaşını arayacaksın, ‘tertip aman aklımızı başımıza alalım. AK Parti’ye oy kullanalım.’ demeliyiz. Allah yolunuzu bahtınızı açık etsin. Sözlerimi bitireyim müsaadenizle süratle Manisa’ya giderek istirahat edeyim. İlaç kullanayım. Yarın da bizim Yuntdağı’nda bir toplantımız var. Ondan sonra da Ankara’ya döneceğiz.”