Bilgi:
Instagram'da @mersinhaber'i
takip ederek anlık gelişmelerden daha hızlı haberdar olabilirsiniz.
İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı (İHH) Genel Başkanı Bülent Yıldırım, uyuşturucu ve bonzai satanların devlete ihanetten yargılaması gerektiğini, bunun büyük bir operasyonun parçası olduğunu iddia etti.
İHH Çorum Şubesi yeni hizmet binası düzenlenen törenle açıldı. Açılışa İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım’ın yanı sıra İl Milli Eğitim Müdürü Seyit Ali Büyük, AK Parti Çorum İl Başkanı Rumi Bekiroğlu, MÜSİAD ve Eğitim-Bir Sen üyeleri ve davetliler katıldı.
Açılışta yaptığı konuşmada, son yıllarda artan uyuşturucu kullanımına dikkat çeken İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, her tarafın uyuşturucu ve bonzai olduğunu belirterek, bunun İslam dünyasında bilinçle yayıldığına dikkat çekti. İsrail’de Yahudi gençlere uyuşturucu satılamazken, Arap gençlerin hepsine uyuşturucu verildiğini anlatan Yıldırım, “Doğu Türkistan gençlerinin çoğunluğu uyuşturucuya bulaştırılmış durumda. İslam dünyasının neresinde genç varsa beyinleri çalışmasın, köle olsun, biz ona emperyalistler ve siyonistler olarak iyice sömürelim diyorlar. Anne ve babalara söylüyorum. Çocuklarınızı sevin ve ilgilenin, hem de bu duayı yaygınlaştırın. Diyor ki Hadisi Şerif’te, ’Anne ve babanın çocuklarına yaptığı duada red olunmaz.’ O nedenle çocuklarınıza çok dua edin. Sözlü, kalbi ve fiili dua, çocuklarınızı an an takip edin. Sizinle dostluk kursun. Bir kızın, erkeğin en iyi dostu evdeki anne babası olsun” dedi.
Katliamların arttığını, her tarafın kana bulandığını dile getiren Yıldırım, çocuklar ve kadınlar üzerinden kötü niyetlerin çok büyük hesaplar yaptığını belirtti. Bu tablonun daha da büyüyeceğini ifade eden Yıldırım, batının asla durmak istemediğini, İslam dünyasının içerisindeki işbirlikçilerin de üç günlük menfaat için emperyalist ve siyonistlerle işbirliği yaptığını savundu.
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım, “İsraf başkasının hakkını gasp etmektir. Yarın toprağın altına gireceğiz. Allah bizden hesap soracak. Yarabbi elde ettiğim bu gelirleri perdemi değiştirmem gerekiyordu, değiştirdim. Arabamı değiştirmem gerekiyordu, değiştirdim. Evim küçüktü, daha büyük yaptım dediğiniz zaman Allah bunu kabul edecek mi? Komşusu açken tok yatan bizden değildir. Artık iletişim, ulaşım kolaylaştı. Bütün dünya komşu oldu. Eğer dünyanın bir ucundaki fakire yardım götürme imkanınız varken götürmediğiniz zaman, o parayı burada israf ettiğiniz zaman kurtulacağınızı mı zannediyorsunuz? Müslümanlara ne oldu ki sanki bütün insanları bataklıktan kurtulmuş gibi bir de birbirlerinin aleyhine çalıştılar. Milleti vahdeti oluşturamadılar. Hani biz Allah’ın yer yüzündeki halifesiydik, hani şahit ümmettik? Mevkimiz ve makamımız bizi başka bir şekilde de mi yükseltti? Başka sorumluluktan da mı kurtardı? Mevki ve makam sahibi olanlar daha büyük sorumluluk altında” diye konuştu.
Suriye’de yaşanan drama da dikkat çeken Yıldırım, “Şu anda Suriye’de 11 milyon insan göç ettirilmiş. Evlerinden edilmiş. 300 bin insan katledilmiş. Hapishanelerde 250 ila 300 bin insan olduğu tahmin ediliyor. 95 bin insan kayıp. Sırpların Bosna’da yaptığı kötülükleri üst üste koyun, ne yazık ki Esad’ın ve adamlarının oradaki kadınlara yaptıkları kötülüklerden daha az. Her türlü pislik yapılıyor. Müslümanların bir kısmı ideolojik bakıyor. Bir kısmı diyor ki İran’ın güvenliği, bir kısmı diyor ki Amerika’nın burayı karıştırması. Olan Müslümanlara oluyor. Olan Müslüman olmasa bile, hangi dinden olursa olsun devletlerin bu oyun içerisinde halka, çocuklara oluyor. O nedenle bir devlet ne olursa olsun, hangi ideolojiye sahip olursa olsun bu halkın yanında olmak mecburiyetindedir. Yardımlar azaldı. Çocuklar aç, susuz,. Günde 1 milyondan fazla ekmek üretip, Suriye içlerine gönderiyoruz. İçeride üretmiyoruz. Orada ekmek almak için sıra bekleyen kadın ve çocukların üzerine bomba yağıyor. Suriye’de yaşananlara dünya bu kadar sessiz, bu kadar ahlaksızlaştı. Bazı televizyon kanalları Filistin, Gazze olunca çocuk ölümlerini gösteriyor. Suriye olunca göstermiyor. Bu ahlaksızlıktan vazgeçelim. Bizim için Suriyeli çocukla, Gazzeli çocuk arasında fark yok. Bizim için Hıristiyan anne babadan doğan çocukla Müslüman bir anne babadan doğan çocuk arasında da fark yok. Çünkü mazlum kimse biz onun yanındayız” ifadelerini kullandı.
İHH’ya sahip çıkılması için çağrıda bulunan Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bize sahip çıkın. Biz sonuna kadar bu mücadeleyi devam ettireceğiz. Bizi daraltmaya ve küçültmeye çalışıyorlar. Ben şikayeti halka yapıyorum. İsrail Dışişleri Bakanı diyor ki İHH bizim için büyük bir tehdittir. Büyük bir tehdidiz, tehdit olmaya da devam edeceğiz. Sadece siyonizm için değil, bütün zalimler için bu tahdit oluşumuz devam edecek. Suriye’ye de, Filistin’e de yardımlar götüreceğiz. Allah nasip ederse siyonizmin yıkılıp Mescid-i Aksa’da özgürce namaz kılınmasını sağlayana kadar, nefesimizin sonuna kadar mücadele edeceğiz. Siyonizm bizimle uğraşırken yanımızda namaz kılanlar da bizimle uğraşıyor. Alnı secdeli olanlarda bizimle uğraşıyor. Müslüman Müslümanın kardeşidir. Bizi rahat bırakın. Siyonizm önümüze çıkıyor, siz çıkmayın. Biz bütün mazlumların yanında olmak istiyoruz."
Yıldırım’ın konuşmasının ardından MÜSİAD Çorum Şubesi’nin katkılarıyla hazırlanan yardım TIR’ları yola çıktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.