Diyarbakır Sigortacılar Derneği Başkanı Gaffur Türkay, Türkiye genelinde tahminen yüzde 20-30 arasındaki araçlarda, zorunlu trafik sigortasının bulunmadığını belirterek, "Bu araçlar her an başkasına zarar verecek durumda. Bir araç trafiğe çıktığı zaman zaten kaza riski çok fazladır. Vatandaşların çoğu ceza ödememek için sigorta yapıyor. Fakat ceza ödememenin yanında trafik sigortaları, kaza anında bir çok masrafı karşılıyor" dedi.
Diyarbakır Sigortacılar Derneği Başkanı Türkay, zorunlu ve zorunlu olmayan trafik sigortaları ile ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Trafik sigorta ücretlerinin yüksek olmasının sebebinin, bilinçsiz hasar kültüründen kaynaklandığını belirten Türkay, 100 bin liralık araç alan bir sürücünün keyfi olarak kasko ve sigorta yapmadığını söyledi. Bu araçta kaza meydana geldiğinde sahte belgeler ile traktör çarpmış gibi göstererek tutanak tutup, iyi bir şey yaptıklarını zannettiklerini ifade eden Türkay, "Ama bu durum bütün Diyarbakır’a olumsuz yansıyor. Sigortaların fiyatlandırılması yapılırken illerdeki trafik yoğunlukları baz alınarak düzenlenir. İstanbul, Türkiye’nin en pahalı sigortasıydı. Ankara ve İzmir gibi metropoller böyle küçüldükçe fiyatlar düşüyor. Hakkari’deki trafik yoğunluğu ile aynı değildir. Bu yüzden ilin yoğunlu baz alınarak fiyatlandırma yapılır. Son 3 veya 5 yıl içerisinde bölgede yanlış hasarlar ve küçük hesaplarla yapılan hatalarla özellikle nasıl olsa sigorta ödüyor, parayı oradan alırız gibi bakıldığı için en çok pahalı olması gereken İstanbul, iken Diyarbakır’ın fiyatları daha yüksektir" diye konuştu.
"SÜRÜCÜLER ZORUNLU TRAFİK SİGORTASINI SEÇİYOR"
Araçlarda sigortacılığın zorunlu ve zorunlu olmayan olarak ikiye ayrıldığını aktaran Türkay, "Araçla trafiğe çıkıldığında sigorta başkasına zarar verildiğinde teminat olarak alınmaktadır. Araçla seyir halinde iken bir koyun sürüsü ile karşılaştınız ve çarptınız. Sürüde olan 5 koyunu telef ettiniz, bunun maddiyatını trafik sigortası karşılıyor. Normal vatandaşın bahçesine, kamu malı olan trafik levhaları ve cadde üzerinde yürüyen bir vatandaşa çarptığınızda bunun maddi hasarlarını yaptırdığınız sigorta karşılamak zorundadır. Kalıcı sakatlıklar veya hastane ücretlendirmeleri trafik sigorta merkezinden tahsis edilir. Başka insanların hak ve hukuklarına zarar vermemek çerçevesinde kanun ve yasa garanti altına alarak zorunlu kılmıştır" diye konuştu.
"KASKO VE SİGORTA YAPTIRMAYANLAR ZOR ANLAR YAŞIYOR"
Vatandaşların birçoğu 100 bin liralık veya daha pahalı araçları satın aldıklarını ifade eden Türkay, "Araç sahibi sigorta veya kasko yaptırmaktan kaçıyor. Kaza veya bir hasar oluştuğunda cebinden ödemeyi göze alıyor. Kişi, kasko veya sigorta yaparsa bu onun yararınadır. Sigortacılık aslında aldığın veya sahip olduğun bir eşyayı veya gereçleri güvenceye almaktır. Herhangi olası bir zararda garanti almak meselesidir. Türkiye’de sigortacılık bilinci çok geride. İnsanların bir çoğu ceza yememek için sigortayı yapacaklarını zannederlerdi. 3 veya 5 yıl öncesinde sürücüler kaza yaptığında sopalarla birbirlerine saldırıp kavgaya tutuşurlardı. Sigortanın bu paraları ödediği fark edildiği anda sürücülerin kavgaya etmesi sona erdi" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE’DE SİGORTACILIK ORANI ÇOK DÜŞÜK"
Avrupa’da sigortacılık oranlarının çok yüksek olduğunu, bu karşın Türkiye’de çok gerilerde olduğunu vurgulayan Türkay, şunları söyledi:
"Sigortacılık bilincini oluşturmamız gerekiyor. İnsanlarımız sigortacılık kültürüne sahip değil. Sürücüler veya ikametgah sahipleri, kıt kanaat olarak aldığınız araç veya evlerde oluşabilecek herhangi bir olumsuz durumda eğer malları sigortalı ise zararları sigorta tarafından karşılanır. Eğer bunları güvenceye almamışlarsa bütün emekleri boşa gider. Risklerle karşı karşıya bırakmayın kendinizi, Avrupa’da vatandaşlar hayvanlarını bile sigortalatıyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.