Son dönemlerde tartışmalara yol açan kutlu doğum programlarını değerlendiren Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Gülgün Uyar, modern bir söylemle birleşen coşkulu ve abartılı kutlamaların, peygamberin yaşayışı ve öğretisiyle örtüşmediğini söyledi.
Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet’in doğum günü nedeniyle gerçekleştirilen Kutlu Doğum programları, bazı tartışmalara yol açtı. Kimi ilahiyatçılar, abartılı kutlu doğum programlarının günün anlam ve önemine uygun olmadığını savunurken, kimileri de sevgilerini göstermenin bir biçimi olarak değerlendiriyor. İstanbul Esenyurt Üniversitesi Kültür Sanat Kulübü tarafından düzenlenen ‘Bana onu Anlat Kokusunu Duyayım’ konulu kutlu doğum programına katılan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Gülgün Uyar, modern bir söylemle birleşen coşkulu ve abartılı kutlamaların, peygamberin yaşayışı ve öğretisiyle örtüşmediğini söyledi.
Günün ehemmiyetini gözden uzak kılacak şekilde haddi aşan uygulamalardan uzak durmak gerektiğini ifade eden Gülgün Uyar, “Peygamber Efendimiz Hz. Muhammet’in doğumu aslında mevlit olarak ifade edilir ve bütün İslam coğrafyasında bu gün ihya edilir. İbadete yönelik tarihlemelerimiz Hicri takvim üzerine olduğu için bu tarih sabit değildir. Rebiülevvel ayının 12. günü olarak tarihimizde anılan mevlit, ülkemizde resmi olarak kutlu doğum merasimleri başlamadan önce de ihya edilirdi. Burada bizi rahatsız eden nokta, kutlama havasının modern bir söylemle birleşerek coşku ve abartı içine olmasıdır. Bu durum peygamberin yaşayışı ve öğretisiyle örtüşmez ve yanımızda olsa bundan hoşnut olmaz. Onu anmak bizim vazifemiz ama abartıdan uzak durmalıyız. Mesele gösteriş değildir ve şekilcilik, bizim için tehlikeli bir unsurdur. Çünkü şekilcilikte manayı, özü ve tevhidi örtecek noktalar vardır. Bu nedenle iyi niyetli olsak da işin mana ve ehemmiyetini gözden uzak kılacak şekilde haddi aşan uygulamalardan uzak durmalıyız” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.