Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a sosyal paylaşım sitesinde hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında dava açılan doktor için mahkeme, ‘suç işleme kastının bulunmadığı’ gerekçesiyle beraat kararı verirken, Cumhurbaşkanlığı Hukuk Müşavirliği ise temyiz edilmesi için kararı Yargıtaya taşıdı.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesi 26 Aralık 2014 tarihinde İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Yoğun Bakım Ünitesi’nde anestezi uzmanı olarak çalışan Uzman Doktor B.K. hakkında, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a Facebook hesabı üzerinden paylaştığı görüntülerle hakaret ettiği gerekçesiyle Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma açıldı. Hazırlanan iddianamenin kabulü ile Malatya 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın geçtiğimiz Şubat ayında görülen ikinci celsesinde söz alan B.K., kimseye hakaret etme amacının olmadığını, sadece o dönem başkaları tarafından paylaşılan görüntüleri sayfasında paylaştığını belirterek beraatını talep etti. B.K. hakkında, Hakim Seher Çınar Demirekin tarafından, ’suç işleme kastının bulunmadığı’ gerekçesiyle beraat kararı verildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, yerel mahkemenin beraat kararı üzerine avukatı Ali Özkaya aracılığı ile 25 Şubat 2015 tarihinde Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, kararın Yargıtayca bozulması için temyize gitti. Temyiz dilekçesinde, ‘sanığın suç işleme kastının bulunmadığı’ gerekçesiyle verilen sanığın beraatına ilişkin kararın usul ve yasa hükümlerine uyar niteliğinde olmadığı belirtilerek, söz konusu mahkeme kararının bozulması talep edildi. Avukat Ali Özkaya’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan adına verdiği temyiz dilekçesinde, sanığın, adı geçen görüntü ve videoları benimseyerek paylaştığı için sorumlu olduğu belirtilerek, sanığın telefonunda görüntülerinin olduğunu kabul ederek, dolayısıyla başkalarının yüklemesinin bir öneminin bulunmadığı dile getirildi.
"İçerik sağlayıcı internet ortamında kullanıma sunduğu her türlü içerikten sorumludur" diyen Av. Özkaya, “Dava konusu paylaşımlarda eylemin maddi ve manevi unsurları mevcut bulunan hakaret suçunu oluşturduğu açıkça ortadadır. Bu nedenle sanığın cezalandırılması cihetine gidilmesi gerekirken usul ve yasa hükümlerine aykırı olarak verilen iş bu kararın bozulması amacıyla sayın dairenize başvurma zorunluluğu doğmuştur” ifadelerine yer verdi.
B.K.’nın avukatı Selahattin Sarıoğlu ise Yargıtay Ceza Hukuk Dairesi tarafından henüz karara bağlanmayan dava dosyası ile ilgili açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davaya katılma talepleri olmaması nedeniyle temyiz başvurusunun hukuka aykırı olduğunu savundu.
Malatya 8. Asliye Mahkemesi tarafından 6 Kasım 2014 tarihinde görülen duruşmada verilen ara kararın iddianame ve duruşma tutanağı ile birlikte Cumhurbaşkanlığı Hukuk İşleri Başkanlığı’na gönderildiğini hatırlatan Sarıoğlu, “Davadan haberdar edilmeleri ve varsa taleplerini mahkemeye bildirmeleri olanağı sağlandığı halde, geçen iki buçuk ay içerisinde davaya katılma talepleri olmadığı için ’katılan’ sıfatını kazanamamıştır” dedi.
Avukat Sarıoğlu, ilgili kanunlarda mağdur olanların kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar şikayetçi olabileceklerini belirterek, davaya zamanında katılım olmaması nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın temyiz başvurusunun açıkça hukuka aykırı olduğunu iddia etti. 9 Mart 2015 tarihinde Yargıtayın ilgili Ceza Dairesine dilekçe ile başvuran Sarıoğlu, temyiz isteminin Yargıtayca reddedilmesi gerektiğini savundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.