Memorial Diyarbakır Hastanesi Kardiyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Mete Alpaslan, kalp kapağı değişim ameliyatı geçiren ve kan sulandırıcı ilaç kullanan hastaların, yaşamları boyunca dikkat etmeleri gereken kurallar hakkında bilgi verdi.
Kalp kapağının görevini yapamadığı durumda, hastanın kalp kapağı tamir edilerek ya da değiştirilerek ameliyatla tedavi edilmesi gerektiğini belirten Doç. Dr. Alpaslan, kalp kapağı değiştirilip yerine metal kapak konulan hastalarda yeni kapağın, kandaki hücreleri uyararak pıhtılaşmayı kolaylaştıran bir zemin oluşturacağını söyledi. Doç. Dr. Mete Alpaslan, “Bu yüzden hastanın pıhtı önleyici yani kan sulandırıcı ilaç kullanması zorunludur. Aksi takdirde metal kalp kapağının üzerinde oluşan pıhtı, kapaktan geçen kan akımını azaltır, böylelikle kapak tam olarak görevini yapamaz hale gelir. En kötüsü ise pıhtı, beyne giderek felç ve körlüğe ya da vücudun diğer organlarına ulaştığında da ani organ yetmezliklerine yol açabilir” dedi.
"İLAÇ KULLANAN HASTA DİYET DE YAPMALI"
Kan sulandırıcı ilaçların günlük dozu sabit olmayıp kişiden kişiye farklılık gösterdiğine dikkat çeken Doç. Dr. Alpaslan, “Günde çeyrek tablet kullanan hastalar olduğu gibi 1-2 tablete ihtiyaç duyan hastalar da vardır. Doktorun, kandaki INR ölçümlerine göre belirlediği dozda ilaç kullanımı önemlidir. Ancak hastaya doğru dozu belirlemek yeterli değildir. Çünkü kan sulandırıcı ilaçlar yiyecek ve içeceklerden etkilenebilmektedir. Yani besinler, ilacın etkinliği düşürebilir ya da yükseltebilir. Bu nedenle hasta kan sulandırıcı ilaç kullanmaya başlarken, kendisi için uygun bir de diyet programı oluşturmalıdır. Doktorunun önerisi ile beslenme ve diyet uzmanının kontrolünde uygulayacağı diyet kurallarına ömür boyu uymak zorundadır. Kalp kapak hastalarının ameliyat sonrası kullandığı kan sulandırıcı ilaçlar yiyecek ve içeceklerin yanı sıra, hastanın aldığı bazı ilaçlarla da etkileşime girebilir. Bu da ilaçlarda doz ihtiyacında değişikliğe neden olabilir. Kan sulandırıcı ilaçların özellikle bazı ağrı kesici ve antibiyotiklerden etkilendiği bilinmektedir. Bu nedenle hastaların bu tür ilaçları almaları gereken durumlarda, bilinçsiz bir şekilde hareket etmemeleri ve doktora danışmaları çok önemlidir. Aksi takdirde vücutta kanama veya kalp kapağında pıhtılaşma gibi yaşamı tehdit edebilen sonuçlar ortaya çıkabilir” dedi.
"AMELİYAT SONRASI YAŞAM ÖZEN GEREKTİRİR"
Kapak ameliyatları sonrası hastanın iyileşmesini hızlandıran ve yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesini sağlayan bazı kurallara uyulması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Alpaslan, şöyle dedi:
“Ameliyat sonrası iyileşme sürecini kısaltan en önemli aktivite vücudu yormayan basit egzersizlerdir. Hastalar için en uygun egzersiz ise düzenli yapacakları yürüyüşlerdir. Bunun dışında sağlıklı beslenme, ilaçlarını düzenli olarak kullanma, doktor kontrollerini aksatmama ve öneriler doğrultusunda hareket etme gibi kurallara uyan hastalar, yaşamlarına sağlıklı bir şekilde devam edebilir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.