Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, dijital röntgen cihazlarıyla donatılan ’mobil verem tarama araçlarının anahtar teslimini Bursa, Samsun, İzmir, Kayseri, Trabzon ve Antalya’ya yaptı. Anahtar teslim töreninde, araçların tüberkülozun teşhisi açısından önemine işaret edildi.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanı Prof. Dr. İrfan Şencan, Bera Otel’de 24 Mart Dünya Tüberküloz Günü dolayısıyla düzenlenen ’Dünyada ve Türkiye’de Tüberküloz Sempozyumu’na katıldı. Şencan, yaptığı konuşmada, tüberküloz konusunda yeni uzmanların yetiştirilmeye devam ettirilmesi gerektiğine işaret ederek, "Mobil araçları da devreye sokmak istiyoruz ki zor olan kısma bizim ulaşmamız gerekiyor artık. Verem teşhisini artırmaya yönelik çalışmalar devam ediyor. Bu yıl 48 ilimize teslim etmeyi düşünüyoruz. Daha çok çevreci ve uzaktan danışmanlık almayı sağlayacağız. Bursa, Samsun, İzmir, Kayseri, Trabzon ve Antalya’ya (mobil taşıma aracı) teslim edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Şencan, dijital röntgen cihazlarıyla donatılan ’mobil verem tarama araçlarının’ tanıtımını yaparak, anahtar teslim törenini gerçekleştirdi. Araçlar, Bursa, Samsun, İzmir, Kayseri, Trabzon ve Antalya’ya teslim edildi. Araçların daha çok cezaevi, huzurevi gibi yerlerde kullanılacağını ifade eden Şencan, araçlar hakkında detaylı bilgi verdi.
DÜNYA TÜBERKÜLOZ GÜNÜ
Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Robert Koch tarafından M. tuberculosis basilinin keşfedildiği gün olan 24 Mart 1882 gününe ithafen 1996 yılından itibaren her yıl 24 Mart tarihinde dünya genelinde ’Dünya Tüberküloz Günü’ etkinlikleri düzenlenmesini önermiştir. Bu kapsamda her yıl olduğu gibi bu yıl da Türkiye’de tüberküloz (verem) hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve bu hastalıkla ilgili dünyada ve Türkiye’de yaşanılan gelişmelerin paylaşılması amacıyla ’24 Mart Dünya Tüberküloz Günü’ etkinlikleri çerçevesinde bütün yurtta çeşitli faaliyetler yürütülüyor.
Sağlık Bakanlığı, bu hedefe ulaşmak için gereken her türlü çalışmayı kararlılıkla yürütüyor. 2014 yılı sonunda çıkarılan Genelge ile ülke genelinde tüberküloz aktif sürveyansı uygulamasına başlandı. Sağlık personeline yönelik Tüberküloz Enfeksiyon Kontrolü ve Çok İlaca Dirençli (ÇİD) Yaygın İlaca Dirençli (YİD) Tüberkülozu Önleme ve Mücadele İçin Saha Uygulamaları Eğitici Eğitimi düzenlendi. Toplum sağlığı merkezine bağlı verem savaşı dispanseri birimlerinin radyoloji ünitelerinin yenilenmesi amacıyla çalışma başlatılmış olup 2014 yılında 33 verem savaşı dispanseri birimine dijital röntgen cihazı tahsis edildi. Ayrıca, toplu yaşam alanlarının tüberküloz yönünden taranması faaliyetlerini yürüten mobil tarama ekiplerinin güçlendirilmesi amacıyla yapımı tamamlanan 6 adet dijital röntgen cihazlı mobil tarama aracı hizmete konulacak. 2015 yılında da bu birimlerin güçlendirme çalışmalarına devam edilecek.
VEREM SAYISINDA DÖRTTE BİR ORANINDA AZALMA
Türkiye’de yeni tespit edilen tüberküloz hasta sayısı her yıl yaklaşık yüzde 6-7 oranında azalmaktadır. Günümüzde önceki on yıla oranla verem hastası sayısı dörtte bir oranında azalmıştır. 2013 yılında verem savaşı dispanserlerine kayıtlı toplam tüberküloz hastası sayısı 13 bin 409’dur. Hastaların yüzde 59’u erkek, yüzde 41’i kadındır. Yüzde 65’inde akciğer tüberkülozu varken, yüzde 35’inde akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin ve benzeri) tutulmuştur. Ülkemizde verem hastalarının tedavileri doğrudan gözetim altında uygulanmakta olup yeni vakalarda tedavi başarısı oranları yüzde 90’lardadır.
Dünya genelinde tüberkülozla ilgili en önemli tehlike hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları veya tedavilerini yarım bırakmaları sonucunda gelişen ilaç direncidir. Bu vakalar klasik verem ilaçlarına dirençlidir ve tedavileri ancak ikinci seçenek tüberküloz ilaçları ile mümkündür. Bu da tedavi başarısını azaltmakta, ilaç yan etkilerini ve tedavi maliyetini arttırmaktadır. Türkiye’de 2013 yılında tespit edilen 13 bin 409 vakanın 228’i çok ilaca dirençli tüberküloz hastasıdır. Çok ilaca dirençli tüberküloza yönelik olarak pek çok kurum ve kuruluşun katılımıyla ’Çok İlaca Dirençli ve Yaygın İlaca Dirençli Tüberkülozu Önleme ve Mücadele Eylem Planı’ hazırlanmıştır.
Verem hastalığı, kalıtsal değil bulaşıcı bir hastalıktır. Hastaların öksürme ve hapşırmaları sırasında etrafa saçtıkları verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile bulaşır. Türkiye’de verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılıyor. Tedavi süreci en az 6 ay süren bu hastalıkta düzenli ve eksiksiz ilaç kullanımı büyük önem arz ediyor. İlaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık büyük oranda azalmakta, tedavisini önerilen sürede eksiksiz şekilde kullanan hastalar yüzde yüze yakın oranda şifa buluyor.
Bireyin ve dolayısıyla toplumun tüberküloz hastalığından korunmasında en önemli husus, tüberküloz hastalarına erken tanı konması ve en kısa sürede tedaviye başlanmasıdır. Bu nedenle iki-üç haftadan uzun süren öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi şikayetleri olan vatandaşlarımızın verem açısından kontrollerinin yapılabilmesi için verem savaşı dispanseri birimlerine ya da başka bir sağlık kuruluşuna derhal müracaat etmesi gerekmektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.