Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORMER) tarafından düzenlenen “Irak’ta Türkmenler ve IŞİD” isimli konferans, SAÜ ORMER Kudüs Salonu’nda gerçekleştirildi.
ORMER Güncel Siyaset Konuşmaları Serisi’nin üçüncüsü olan “Irak’ta Türkmenler ve IŞİD” isimli konferansa, BİLGESAM Ortadoğu Araştırmaları Uzmanı Ali Semin konuşmacı olarak katıldı. Irak’ın işgali, Türkmenler ve IŞİD hakkında bir sunum yapan Semin, Irak’ın ekonomik yapısı hakkında çeşitli değerlendirmelerde bulundu. Irak’ın petrol üretiminde dünyada dördüncü ülke olduğunu ifade eden Semin, ülkenin tespit edilmiş 150 milyar varil petrol rezervi ile dünyadaki en büyük üçüncü petrol rezervine sahip olduğunu söyledi. Irak’ta 2014 yılı içerisinde günlük ham petrol üretiminin 3.65 milyon varil olduğunu ve bunun 2.62 milyon varilinin ihraç edildiğini belirten Semin, Irak’ın, petrolün yanı sıra 126.7 trilyon metreküp doğalgaz rezervi olduğunu kaydetti. İşsizlik konusunda da bilgiler veren Semin, Irak’ta, işgalden önce işsizlik oranının yüzde 30 olduğunu, işgalden sonra ise işsizlik oranının yüzde 50’nin üzerinde olduğunun altını çizdi.
ABD’nin, işgalden sonra Irak’ta Federatif Yapı Stratejisi olduğunu belirten Semin, stratejinin üç aşama olarak planladığını ve bu planın ilk aşamasının Irak’ı, Arap dünyasından uzaklaştırmak ve Iraklı Araplar arasında Şii-Sünni ayrışmasını pekiştirmek olduğunu söyledi. Semin, ikinci aşamanın Irak’ın üniter bir yapıdan federatif bir sisteme geçişini sağlamak ve uzun vadede bölge için bir model haline taşımak, üçüncü aşamanın ise federatif sisteme karşı çıkacak grubun merkezi hükümet tarafından dışlanması ve bulundukları bölgelerde özerkliği kabule zorlanması şeklinde sıraladı. Türkmenlerin Irak’ta üçüncü asli unsur olduğunu belirten Semin, “Türkmenler nüfus bakımından ülke genel nüfusunun yüzde 10-12’sini oluşturmaktadır. Buda 2 buçuk, 3 milyon kişi demektir. Türkmenler ülkenin kuzey ve orta bölgelerinde birbirinden kopuk bir toprak parçasını üzerinde yaşamaktadır. Türkmen bölgelerinin temel özelliği ise enerji zenginliğidir” diye konuştu.
Irak Devleti’nin kuruluşunda Türkmenlerin baskı altında kaldıklarını ifade eden Semin, “Türkmenler, Irak Devleti’nin kurulmasından beri Türkmenler her türlü baskı altında kaldı. Zorunlu göç, asimilasyon, katliam, bireysel idam ve bölgelerinin demografik yapısının değiştirilmesi gibi konulara maruz kaldılar” dedi. IŞİD olayları ile birlikte Irak içerisinde göç eden Türkmen sayısının 225 in kişi olduğunu belirten Semin, Kerkük’te Saddam döneminde gasp edilen Türkmen arazileri ilgili yapılan şikayet sayısının 58 bin 742 dava açıldığını bunlarında sadece yüzde 7.7’sinin sonuçlandığını belirtti. IŞİD’in Irak’ta kurulması ve güçlenmesi hakkında bilgiler veren Semin, IŞİD’in Ebu Musab el-Zerkavi liderliğinde “Tevhid ve Cihad” adı altında 2004 yılında kurulmuş ve Ekim 2004’te Usame Bin Ladin’e bağlılığını ilan ettiğini söyledi. Semin, Zerkavi’nin örgüt içi kurduğu yapının Askeri Konsey, Şeriat Konseyi, İletişim Konseyi ve Mali Komisyon’dan oluştuğunu söyledi.
IŞİD’in iletişim ağlarına büyük önem verdiğini dile getiren Semin, “IŞİD Arapça ve İngilizce ‘Dabık’ ve ‘el-Şamıh’ adında iki ayrı aylık dergi çıkartıyor. Ayrıca Musul ve Rakka’dan yayın yapan iki radyo istasyonu bulunuyor. Bilindiği üzere, sosyal medyada da çok etkinler” dedi. Ali Semin, IŞİD’in finansal kaynaklarını ise, bağış, hibe, zekat ve sadakalara el koyma, fidye, petrol ve diğer kaynaklar, vergi adı altında haraç, tesislere el koyma, kamu kuruluşlarından elde edilen gelir, tarım ve hububattan elde edilen gelir olduğunu belirtti. Etkinlik, soru-cevap kısmının ardından sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.