Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Celil Güngör, destek eğitim odalarıyla ilgili bir çalışma başlatıldığını belirterek, “En azından yüzde 90 oranında okullarımızda özellikle özel eğitim öğrencisi olan bütün okullarda bu destek odalarının açılmasını ve bunların donatılmasını hedefliyoruz. Özel eğitim engelli öğrencilerimize oluşturduğumuz destek odaları gibi özel yetenekli öğrencilerimiz için de yine okullarda bir destek odası olacak” dedi.
Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürü Güngör, MEB Sakıp Sabancı Basın Merkezi’nde Genel Müdürlük faaliyetleri ve projelerine ilişkin bir sunum yaptı. Özel Eğitim kurumlarının sayısının toplam bin 405 olduğunu belirten Güngör, öğrenci sayısının 57 bin 18, öğretmen sayısının ise 12 bin 640 olduğunu ifade etti. Özel eğitim okullarındaki öğrenci sayısının yıllara göre arttığını bildiren Güngör, 2004 yılında 9 bin 993 olan öğrenci sayısının 2014 yılında 42 bin 165’e yükseldiğini kaydetti.
“BÜTÜN ÖĞRETMENLERİN ÖZEL EĞİTİM UYGULAMA DERSİNE TABİ TUTULMASINI 3 SAATLİK BİR ÖZEL EĞİTİM DERSİ KOYDUK”
Yapılan çalışmaları anlatan Güngör, şöyle konuştu:
“Özel eğitim öğrencileri bütünleştirme, kaynaştırma çerçevesinde eğer akranlarıyla normal okul şartlarına intibak edebilecek kapasitesi ve mental düzeyi varsa biz bunları çok fazla ayrıştırmadan akranlarıyla aynı okullarda normal okullarda okumalarını önemsiyoruz. Öğretmenin özel eğitim konusundaki yeterli olmayan bilgisinden kaynaklanan sorunlar ortaya çıkıyor sık sık. Biz bunu nasıl çözebiliriz öğretmenlerimize özel eğitim diye bir kavram olduğunu anlatabilmemiz için bir yol bulmalıyız diye düşündük. Bizim bakanlığımızın hizmet içi eğitimleri var. Her yıl öğretmenlerimizin bir kısmı hizmet içi eğitimden geçer. Biz bu sene bir kararla Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğümüzle işbirliği yaparak bütün öğretmenlerin özel eğitim uygulama dersine tabi tutulmasını 3 saatlik bir özel eğitim dersi koyduk hizmetiçi eğitimlere. Hedefimiz bu sene 25 bin öğretmen bu merkezi hizmet içi programından geçecek. Şuanda Mersin’de bu programları yaygınlaştıracak eğiticilerin eğitimleri yapılıyor şuanda. Mahalli kurslarla bu sayının 75 bin olmasını hedefliyoruz. Bir senede 75 bin öğretmenimiz hizmet içi eğitimlerde özel eğitim kavramıyla tanışmış olacak.”
“MESLEKİ TEKNİK EĞİTİME BAĞLI MESLEK LİSELERİNDE ÖZEL EĞİTİM SINIFLARI AÇTIK”
Mesleki Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü ile bir protokol yaptıklarını bildiren Güngör, “Bu mesleki teknik eğitime bağlı meslek liselerinde özel eğitim sınıfları açtık. Bu özel eğitim sınıflarında yine bizim öğretmenlerimiz ders verecekler. Laboratuvarlarında onların atölyelerinde bizim öğrencilerimizde bir sınıf oluşturarak bizim programlarımız oralarda takip edilecek böylece her ilçemizde o programlara uyan öğrencilerimizde oralardaki sınıflara dahil edilmiş olacak. Böylece eğitim dışında kalmış özel eğitim öğrencisinin kalmamasını hedefliyoruz. Birkaç yıl içerisinde bu özel eğitim merkezlerimizdeki sayısal artışı da gözleyeceğiz böylece. İkinci dönemden itibaren başladı. Şimdi Milli Eğitim Müdürlüklerimiz illerindeki bölgelerindeki özel eğitim ihtiyacı olan meslek lisesi ikinci kademeyi bitirmiş üçüncü kademedeki ya da ikinci kademedeki öğrencilerimizi bu meslek liselerinde özel eğitim sınıfları oluşturarak onları sisteme alıyorlar. Bu büyük bir imkan” diye konuştu.
“İLKİNİ İSTANBUL’DA MÜSİAD İLE YAPTIK”
İşveren kuruluşlarıyla istihdam üreten kurumlarla işbirliği yaptıklarını söyleyen Güngör, “Bunların ilkini İstanbul’da Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) ile yaptık. Bütün üyelerine bizim özel eğitim öğrencilerimizi stajyer olarak kullandırmayı bulundurmayı taahhüt etti. Karşılıklı bir anlaşma yaptık. Daha sonra da bu anlaşmayı bu protokolleri işveren kuruluşlarıyla istihdam yaratan kuruluşlarıyla devam ettireceğiz. Stajlarımız daha kolaylaşacak” dedi.
Özel Eğitim Mesleki Eğitim Merkezlerinde bulunan atölyelerin bir kısmının eskidiğini anlatan Güngör, “Bizde bu çerçevede hem bizim Mesleki Eğitim Merkezlerimizin atölyelerini iş piyasasına uygun ve yenilenmiş olarak hazırlamak istiyoruz. Bunun içinde görüşmelerimiz sürüyor” ifadelerini kullandı.
“DESTEK EĞİTİM ODALARININ NİTELİĞİ, STANDARTLARI BURALARDA NELER BULUNDURMALIYIZ VE BUNU NASIL YAYGINLAŞTIRMALIYIZ DİYE DE BİR ÇALIŞMA BAŞLATTIK”
Kaynaştırmayla ilgili bir takım sorunların olduğuna değinen Güngör, şunları kaydetti:
“Bizim yönetmeliğimizde okullarda şöyle bir kavramın olması gerekir. Özel eğitim odaları diye destek odaları diye. Bu destek odaları şudur; özel eğitim öğrencisi bir konuda biraz diğer öğrencilerden geri kaldığı zaman, diğer öğrencilerle arasında azıcık mesafe açıldığı zaman öğretmen onu okulda bir destek odası vardır. Destek eğitim odası oraya alır. Orada onun açığını telafi eder. Ancak bu şuanda bütün okullarımızda maalesef yok. Bunu bütün okullarımıza yaygınlaştırmak istiyoruz. Destek eğitim odalarının niteliği, standartları buralarda neler bulundurmalıyız ve bunu nasıl yaygınlaştırmalıyız diye de bir çalışma başlattık. Adımlarını attık. Önümüzdeki günlerde de bu konuda bir takım kuruluşların sosyal sorumluluk projesiyle buna sahip çıkacağını biliyoruz. En azından yüzde 90 oranında okullarımızda özellikle özel eğitim öğrencisi olan bütün okullarda bu destek odalarının açılmasını ve bunların donatılmasını hedefliyoruz. Özel eğitim engelli öğrencilerimize oluşturduğumuz destek odaları gibi özel yetenekli öğrencilerimiz için de yine okullarda bir destek odası olacak. Biz bunu 2 sene içinde tamamlamak istiyoruz.”
Destek odaları kavramının bir olduğunu ifade eden Güngör, “Bir özel eğitim destek odası kavramımız var. Buna üstün özel yetenekli öğrencimizde faydalanabilir materyali farklılaşın. Destek odaları daha çok ilkokulda, ortaokulda da olabilir” dedi.
Bu sene TEOG dolayısıyla 8.sınıf öğrencilerinin rehberlik desteğine ihtiyacı olduğunu belirten Güngör, 30 bine yakın rehber öğretmen olduğunu ve bu sene önümüzdeki günlerde yayımlanacak ‘öğrencilere yönelik kılavuz’, ‘öğretmenlere yönelik kılavuz’ ve ‘ailelere yönelik kılavuz’ diye ortak sınavlarla ilgili danışmanlık kılavuzu hazırladıklarını anlattı. Güngör, “Bu bilgilendirme kılavuzlarını bizim okullarımızdaki rehber öğretmenler aracılığıyla öğrenciler sürekli bilgilendirilecek. Bu bizim genel müdürlüğümüz tarafından ilk defa verilecek bir hizmet” dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA İLK SINAVIMIZI YAPACAĞIZ 22 MART’TA. 228 BİN ÖĞRENCİ ADAY GÖSTERİLDİ”
Bilim ve Sanat Merkezlerinde (BİLSEM) özel yetenekli öğrenci olarak tanımlanan 14 bin civarında öğrenci olduğunu bildiren Güngör, “Bu sene bu bilim sanat merkezlerimize ilk defa birkaç değişiklik yaparak başladık. Birincisi daha önce Bilim ve Sanat Merkezlerimize 4’üncü sınıf itibariyle öğrenci alınıyordu. Biz bunun özel yetenekliler için biraz geç olduğunu düşündük. Bilim ve Sanat Merkezlerinde bu sene özel yetenekli öğrenciler 2’inci sınıf öğrencileri 2,3 ve 4 olarak alınacaklar. Bir başka yeniliğimiz de, daha önce Bilim ve Sanat Merkezlerimiz sınavları kendileri yaparlardı. Biz burada da birliği sağlamak, standardı oluşturmak için sınavları merkezi yaptık. Önümüzdeki hafta ilk sınavımızı yapacağız 22 Mart’ta. 228 bin öğrenci aday gösterildi. Bir başka yenilikte bu genel sınavdan sonra ikinci aşaması olacak. O da RAM’larda bu öğrencilerimizin psikolojik teste zeka testlerine tabi tutacağız. O testimizi de değiştirdik. 30 senedir kullanılan Wisc-r testimiz vardı. Bu sene testimizi değiştirdik. Bizim özel eğitim geliştirme projesi kapsamında oluşturduğumuz test vardı bu testi kullanacağız. Üçüncü kademede de Bilim ve Sanat Merkezlerinin programlarını ciddi biçimde yeniliyoruz şuanda” şeklinde konuştu.
Güngör, bu yıl ilk kez ilkokul 2’inci, 3’üncü, 4’üncü sınıf öğrencilerinin genel zihinsel, resim ve müzik yeteneği alanlarında tanılama sürecine dahil edildiğini bildirdi.
“ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENİ İHTİYACIMIZ ÇOK FAZLA”
Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Güngör, Türkiye’de özel eğitimle ilgili öğretmen sıkıntısının olup olmadığı sorusuna şunları söyledi:
“Özel eğitim bölümü Türkiye’de şuanda Kıbrıs’taki üniversiteleri dahil ederek 26 civarında bölüm olarak. Buralardan da dün bir rapor geldi. O rakama göre 2 bin öğretmen mezun veriliyormuş yılda. Özel eğitim öğretmeni ihtiyacımız çok fazla. Bunun birkaç sebebi var. En temel sebebi, üniversitelerimizin bu özel eğitim alanındaki sınırlılıkları. Bu konuda üniversitelerimizin teşvik edilmesi gerekiyor. Buna şimdiden yatırım, insan kaynağı açısından üniversitelerimizin yatırım yapmasını istiyoruz. Bu kaynak sınırlı olunca alan dışı atamalar dediğimiz, belli saat kurslar verilerek öğretmen atamaları yapılıyor. Açık sadece bizim okullarımızla sınırlı değil. Kaynaştırmada binlerce öğrencimiz var ve artık özel eğitim öğrencileri neredeyse genel eğitimin her noktasında var. Dolayısıyla epeyce bir açığımız var. Şuandaki gidişatla bu açığı kapatamayacağız. Bir geçici ya da önemli bir faktör olarak öğretmenlerimiz nasıl öğretmenlik yaparken bir formasyon belgesine sahip olmaları gerekiyor. Bu formasyon dersleri içinde özel eğitiminde olmasını istiyoruz.”
Güngör, önümüzdeki yıllarda BİLSEM’lere de öğretmen seçiminin yapılacağını ifade etti.
İşaret dili sözlüğü hazırladıklarının da bilgisini veren Güngör, işitme engelli öğrenciler için öğretmen kılavuz kitabı ve Türk İşaret dili Sözlüğünün hazırlandığını söyledi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.