İlkbaharda Süte Dikkat

Dicle Üniversitesi (DÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Bükün, hayvanlara yedirilen otların arasında zehirli bitkilerin olabileceğine dikkat çekerek, özellikle ilkbahar aylarında sütün acılaşmasının ve olumsuz kokuların gelmesinin nedeninin bu olduğunu ifade etti. Bükün, bazı hastalıkların tedavisi için aktarlardan alınan bitkilere de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak, bunun bazen ters sonuçlara neden olabileceğini kaydetti.
DÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bekir Bükün, doğadaki bitkilerin insan sağlığına etkilerine ilişkin açıklamalarda bulundu. İnsanoğlunun varoluşu ile beraber hem sağlığı hem beslenmesi hem de hayvan besinleri için bitki yetiştirmeye başladığını belirterek, ancak ne var ki doğada bulunan birçok bitkinin hem insan hem de hayvan sağlığı üzerinde ciddi derecede olumsuz etkiler bıraktığını kaydetti. Bunların sağlığa direk ya da en direk olarak etkide bulanabileceğine işaret eden Bükün, “Bizler bitkilerin çoğunu yiyecek olarak kullanabiliyoruz. Ve geleneksel olarak insanlar doğadan topladığı bitkileri çeşitli yemeklerde tatlılar da ya da turşu olarak değerlendirmektedirler. Bunun yanında bunları bazen toplayıp, saman şeklinde hayvanlarımıza yedirmekteyiz. Ancak bunlardan bazıları zehirli ve ölüme varan derecelerde olumsuz etkilerde bulunabiliyor. Hayvanlara yedirdiğimiz yemler arasında bulunan bazı zehirli maddeler ise süte karışarak çocuklarda ya da insanlarda olumsuz etkide bulunabilmektedir. Bu sadece zehirlenme olarak düşünülmeye bilir. Bazen ilkbaharda içtiğimiz sütlerde olumsuz kokuların ya da acılaştığını fark edebiliyoruz. Bunun nedeni bu bitkilerdir. Bu bitkilerin hayvanın sütüne sirayet etmesinden dolayıdır” dedi.
“SAĞLIK İÇİN MİKTAR ÖNEMLİ”
Zaman zaman medyada birçok uzmanın çıkıp, çeşitli bitkilerin hastalıklara iyi geldiğine ilişkin değerlendirmelerde bulunduğuna da dikkat çeken Bükün, “Öncelikle sağlık amacıyla kullanılan bitkilerin esas içerikleri zararlı ve zehirli maddelerdir. Bunların miktarı çok önemlidir. Bununla beraber bunların toplanma zamanları, yetişme yerleri, günün hangi saatinde toplandıkları ve hangi iklim şartlarında yetiştirildikleri çok önemlidir. Çünkü içindeki maddeler bu şartlara bağlı olarak değişebilmektedir. Dolayısıyla bu işi yapan insanların mutlak suretle bilgi sahibi olması gerekiyor ve bunların içeriklerinin laboratuvarlarda kontrol edilmesi gerekiyor. Aksi halde yarar yerine toksit etkide ya da zarar verebilecek düzeye getirebiliriz bunları. Dolayısıyla toplanan bitkilerin çoğu zaman istenilen amaca hizmet etmediği kanaatindeyim” diye konuştu.
“PEYZAJ YAPILIRKEN DİKKAT EDİLMELİ”
Bükün, ayrıca daha çok ilkbahar aylarında yapılan bahçe düzenlemeleri nedeniyle peyzajcılara da uyarılarda bulundu. Bitkilere hem evlerde hem de park ve bahçelerde dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Bükün, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu konuda peyzaj mimarlarına ciddi görevler düşüyor. Zararlı olabilecek, örneğin zakkum gibi dış görselliği çok güzel olan bir bitkinin çocukların rahatlıkla yetişebileceği alanlarda yetiştirilmesi ya da çocukların oyun alanlarında bulunması muhtemel zararlara yol açacağından mutlaka bundan kaçınılmalı. Tabi ki bunların çekici güzelliklerinden yararlanmak amacıyla mutlak suretle kullanacağız. Ancak doğru olan bunları doğru yerde, doğru şekilde kullanmaktır".