Parkinson tedavisinde yanlış "bakla" hesabı
- Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elibol: "Parkinson hastalığının tedavisinde 'Yeşil baklanın kabuğu çok iyi geliyor' diye biliniyor. Tam tersine biz onu önermiyoruz çünkü ilacın içerisindeki madde baklada da var. Bu nedenle bakla hesabımızı çok bozuyor"
(Fotoğraflı - Görüntülü)
KIRIKKALE - AHMET KAVAKLI - Parkinson hastalığının tedavisinde yeşil bakla kabuğunun çok iyi geldiği yönündeki inanışın gerçeği yansıtmadığı ve tedaviyi olumsuz etkilediği bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bülent Elibol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, parkinson tedavisinin son yıllarda iyi bir noktaya geldiğini belirtti.
Hastaları uzun süre ilaçla takip ettiklerini, ilaçların yetersiz kaldığı bazı durumlarda cerrahi yöntemleri devreye soktuklarını aktaran Elibol, "Beynin içinde bazı hareket devreleriyle cerrahi yöntemlerle oynayabiliyoruz. Bunlar, bizim için çok önemli gelişmelerdir" dedi.
İlaçların yan etkileri nedeniyle hastaların yakından takip edilmesi ve ilaçların bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayan Elibol, şunları söyledi:
"Hastalarımızın yediğine içtiğine dikkat etmesi gerekiyor. Parkinson hastalığının bazı ilaçları bizim için önemli. Örneğin bakla yenmesinden söz ediliyor. Hastalığın tedavisinde 'Yeşil baklanın kabuğu çok iyi geliyor' diye biliniyor. Tam tersine biz onu önermiyoruz çünkü ilacın içerisindeki madde baklada da var. Bu nedenle bakla hesabımızı çok bozuyor. Beyne istediğimiz oranda ilacı yollamak istiyoruz. Hastaların bakla dışında hiçbir şey yemelerine karışmıyoruz. İlaçların aç ya da tok olarak alınanı var, bunları öneriyoruz. Hastanın doktora sık gitmesi, ilacı doktoru nasıl öneriyorsa ona uygun olarak alması ve yan etkisini fark ettiği anda doktora sorması gerekiyor."
Elibol, parkinsonun temelde hareket bozukluğuyla ilgili olduğunu, bu nedenle hastalara fizik tedavi, spor, yürüyüş ve çeşitli egzersizler önerdiklerini, göğüs, sırtı ve bacakları çalıştıracak tüm hareketlere daha çok zaman ayırmalarını istediklerini anlattı.
- Kabızlık, uyku düzeni ve kokunun parkinsona etkisi
Parkinsonun beynin ve vücudun başka bölgelerindeki bazı sinir hücrelerinin yavaş yavaş zedelenmesiyle başlayan bir hastalık olduğuna işaret eden Elibol, hastalığın genellikle titreme, yavaşlık, vücudun bir tarafında başlayan ve ilerleyen hareket bozukluğu gibi belirtilerle teşhis edildiğini kaydetti.
Parkinsonun çok farklı belirtileri olabileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Elibol, şöyle devam etti:
"Uzun yıllar kabız olan hastaların parkinson olma olasılığı daha fazla. Bir başka nadir bulgu ise gece uykuda bağırma, çağırma yani rüyayı hareketli görme, sesli görme. Korkulu bir rüya görülmesi ve çığlık atılması, eşine vurma, kendini yere atma gibi rüya içinde olan hareket bozuklukları da parkinson hastasında nadir belirti olarak ortaya çıkıyor. Koku duygusunda azalma da parkinsonun erken belirtilerden biri oluyor ama bunlardan hiçbiri tek başına çok belirleyici değil. Bu hastalık nedeniyle hücreler yavaş yavaş kaybediliyor. Bu, bildiğimizin çok daha ötesinde karmaşık bir süreç. Onun mekanizmalarını öğrenmek için yıllardır yoğun çalışmalar yapılıyor."
Muhabir: Ahmet Kavaklı
Yayınlayan: Tevfik Işık
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.