151. Hizmet Yılında Tarsus’un Geçmişe Rehberlik Edecek İki Konferans Düzenlendi

Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan’ın talimatları doğrultusunda oluşturulan komisyon tarafından planlanan “Tarsus Belediyesi’nin 151.Kuruluş Yılı” etkinlikleri büyük ilgi görürken, etkinlikler kapsamında Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası ile ortaklaşa düzenlenen konferanslarda Tarsus’un tarihi geçmişine yolculuk yapıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H. Ruhi Koçak; “Odamız Tarsus’un eğitim, sanayi ve sosyal yaşamına katkı sağlayacak projeleri her koşulda desteklerken, özellikle kentimizin tarihi değerlerinin, bilinmeyen yönlerini belgelere dayandırılarak ortaya çıkarılması ve turizm açısından gelişimi için yapılması gerekenler konusunda ki çalışmaların içinde yer almaktadır. Ben Tarsus’un geçmişine ışık tutacak bu çalışmaların altına imza atan başta Tarsus Belediye Başkanımız Dr. Haluk Bozdoğan olmak üzere, tüm emeği geçenlere teşekkürlerimi sunuyorum.“ dedi.
Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan ise yaptığı konuşmada; “151. yıl bir kent için, özellikle kentleşme için her ne kadar politik de olsa, ekonomik de olsa, sosyal de olsa, kültürel de olsa çok büyük bir önem taşımaktadır. Bizler bir şehri değerlendirirken bazen devletleri, imparatorlukları değerlendiriyoruz. Nereye geldiler, ne yaptılar diye, 10 Bin yıllık bir kentte de elbette ki büyük bir tarih var. Bir tarafta Hititliler, Asurlular bir tarafta Osmanlılar ve Bizanslılar ama hiç yok olmayan bir şehir. Yani genel olarak baktığınız zaman Tarsus, imparatorluklardan ve devletlerden daha üstün bir şehir ve bu şehir hiç bir zaman yenilmiyor, sürekli varlığını devam ettiriyor. Eminim bir 10 Bin yıl, 20 Bin yıl daha geçse Tarsus hiç bir zaman yok olmayacak. Tarsus'u gezdiğinizde Osmanlılardan, Bizanslılardan, Selçuklulardan birçok görüntüleri çok rahat görebilirsiniz. Bizim en büyük mücadelemiz o dönemlerin izlerine sahip çıkarken, Cumhuriyet medeniyetini de en güzel şekilde temsil ederek geleceğe daha modern ve sosyal bir kenti taşımayı başarmamızdır. Tabi bu bir çarpık kentleşmeyle değil, elbette ki daha estetik bir kenti meydana getirmekle olacak, buna bizler bir kentsel devinim diyoruz. Daha iyi bir şekilde de kentsel devrim. Bunu başarmak zorundayız. Bunun sorumluluğunu çok iyi biliyorum ve özellikle de 151. yılındaki bir belediyede belediye başkanı olduğum için de kendimi çok mutlu hissediyorum. Elbette kalıplaşmış biçim ya da biçimciliğin ötesinde buna karşı olacak olan daha özgün, sosyal ilişkiler içerisindeki insanların ve kendi kaderini çizebilen aynı zamanda bireysel gayretleri ve becerilerini öne çıkartan hayal ettiğimiz bir kentsel devrimi eminim sizlerle birlikte, Tarsus halkıyla birlikte başaracağız. Beni çok mutlu ediyor yani 151. yılındaki bir kentte bunları konuşabilmek ve bu kentin gelecekteki görüntüsünü çizebilmek ve bunu çizerken de elbette halkla birlikte, hani daha katılımcı olaraktan bu yönetimi göstermek anlayışı bana çok heyecan veriyor. Hepinize katkılarınızdan dolayı teşekkür ediyorum.“ dedi.
TSO toplantı salonunda düzenlenen konferansların ilk konuşmacısı Mustafa Kemal Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Sacit Uğuz “151. Yılında Tarsus Belediyesi Kuruluş ve Gelişimi” hakkında sunum gerçekleştirdi. Uğuz, tarihi belgelere dayandırdığı sunumunda, Tarsus’un birçok ilke imza attığının altınızı çizerek, örneğin ilk belediyecilik, ilk elektrik ve o zamanın malzemeleri yapılan borular ile içme su şebekesini oluşturan ve evlere su veren kenttir. Tarsus Belediyesi’nin, kurulduğu tarihten itibaren şehrin imarı ve altyapı hizmetleri adına birçok önemli hizmeti yerine getirdiği, hatta bu alanda diğer belediyelere öncülük ettiği görülmektedir. Osmanlı Devleti’nde belediyecilik adına gerçekleştirilen birçok faaliyet, önce Tarsus’ta hayat bulmuştur denilebilir.“ dedi.
Mersin Üniversitesi Fen - Edebiyat Fakültesi / Yakınçağ Tarihi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Songül Ulutaş ise “Bir Akdeniz Limanın Kapanış Hikâyesi” adlı konferansında; “Tarihsel süreçte bir yerleşim yeri olarak sürekliliğini koruyan Tarsus kenti, hem deniz hem de kara ticaretinde bulunduğu bölgenin önemli bir merkezi olmuştur. Dünyanın en eski kentlerinden biri olma özelliğiyle anılan kent, aynı zamanda geçirdiği coğrafi değişim ile de tarih içindeki yerini almıştır. Son yıllarda tarih yazımında, salt siyasi tarih bilgilerinden ziyade iklimi, coğrafyayı, iktisadı, zihniyetleri ve bu unsurların tarihin değişim süreci içindeki yer, rol ve kapsamlarını da içeren çalışmalar yapılmaktadır. İncelenen mekânın bir parçası olarak nehirlerin kent tarihleri üzerinde oynadığı roller, Çukurova örneğinde çok fazla irdelenmemiştir. Özellikle Tarsus’un tarihi gelişim sürecinde Cydnus (Berdan) Nehri’nin oynadığı rol üzerinde herhangi bir tartışmaya rastlanmamış olması da çalışma alanımız için önemli bir eksikliktir. Tarsus tarihinde kent hayatı için en önemli unsurlardan biri olan Cydnus Nehri, akıntısıyla taşıdığı alüvyonla limanın kapanmasına sebep olmuştur. Tarihi ve ekonomik önemi bu denli önemli olan bir liman kentinin denizle bağlantısının kesilmesinin yanı sıra önemli bir diğer konu da bu sürecin 19. Yüzyılda Osmanlı Devleti’nin dünya ekonomik sistemiyle bağlantıya geçtiği dönemde gerçekleşmiş olmasıdır. Bu coğrafi değişim, Tarsus’un kaderini değiştirirken, Çukurova’nın bu günkü şekillenmesinde de büyük aşamalardan biri olmuştu.“ ifadesini kullandı.
Konferansların ardından, Tarsus Belediye Başkanı Dr. Haluk Bozdoğan ve konuşmacılar Öğretim Üyesi Dr. Sacit Uğuz, Öğretim Üyesi Dr. Songül Ulutaş ve Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı H. Ruhi Ruhi Koçak’a teşekkür plaketi takdim etti.
Video link;
https://wetransfer.com/downloads/c3be7c0e2ad0a81d0622338902535eea20190621063723/75767172d1f8b7f6a49d978a75cb05df20190621063723/c49f0d