Miras bırakan kişinin vefatından sonra terekenin açılması sonucu, miras bırakan kişinin tüm varlıkları tespit edilir. Murisin taşınır ve taşınmaz mal varlıkları, alacakları, borçları, banka mevduatları… gibi her kalem hesaplanır. Bu işlem sonrası miras bırakan kişi karda ise miras, atanmış mirasçılar ve yasal mirasçılar arasında, mirasçılık payları oranında bölünerek miras dağıtılır. Fakat mirasın borca batık olması, mirasçılar tarafından istenmeyen bir durum olması nedeniyle murisin borçlarını ödemekten imtina edilebilir.
Miras bırakan kişinin borca batık mirası önceden biliniyor olabilir ve ya terekenin hesaplanmasından sonra mirasın borca batık olduğu görülebilir. Bu noktada murisin borçlarını ödememek adına yapılması gereken mirasın reddidir. Miras bırakan kişinin bıraktığı mirasın borca batık olduğu kesin olarak biliniyor ise, kanun, mirasçıların reddi miras yapmalarına gerek duyulmadığını belirtir. Yani miras kesin olarak borca batıksa, mirasçıların mirası kabul etme beyanı göstermemeleri gerekir. Bir başka ifadeyle kanun, mirasçıların mirası kabul ettiği yönünde bir beyanı yok ise mirasın borca batık olduğu durumlarda miras otomatik olarak reddedilmiş sayılır der. Mirasın borca batık olması kesin değil ise, terekenin açılmasından itibaren 3 ay içerisinde bireyler reddi miras davası açabilirler. Dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise, miras bırakanın mirasına müdahale edilmesi durumunda reddi miras davası açılamayacağıdır. Örneğin miras bırakan kişinin vefatının ardından piyasadaki alacağını tahsil eden bir mirasçı, mirası kabul etmiş sayılmaktadır ve bu birey mirası reddedememektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.